10 Ekim Ankara katliamında hayatını kaybedenler Kadıköy'de anıldı
10 Ekim Ankara Gar katliamında hayatını kaybedenler Kadıköy’de anıldı. Katliamda hayatını kaybeden Dicle Deli’nin babası Faik Deli, katliam günü her zaman alınan güvenlik önlemlerinin alınmadığını söyledi ve “Dava sürecinde hiçbir kamu görevlisi yargılanmadı” dedi
İstanbul barış, demokrasi ve özgürlük güçleri, Kadıköy Rıhtım Meydanı’nda biraraya gelerek 10 Ekim Ankara Gar katliamında hayatını kaybedenleri andı. “Unutmayacağız, Affetmeyeceğiz” yazılı pankart açılırken, hayatını kaybedenlerin fotoğrafları taşındı.
Eylemde yapılan ilk konuşmalarda Mersin’de ve Ankara’da yapılan anmalara polisin müdahalesine değinilirken, 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği adına katliamda hayatını kaybeden Dicle Deli’nin babası Faik Deli bir konuşma yaptı. Faik Deli, “5 yıl öncesi, dün gibi aklımızda” diyerek başladığı konuşmaya şöyle devam etti: “Defalarca Ankara merkezli birçok eyleme, mitinge katıldığımdan dolayı nasıl gidildiğini, daha İstanbul’dan çıkılırken nasıl güvenlik tedbirlerinin alındığına tanık oluyordum. Her molada her şehir girişinde teker teker indirilir, aramalardan geçirilir öyle girebilirdik. Maksat etkinliğin kırıma uğratılması, engellenmesiydi. Defalarca bunu yaşadım. 9 ekim günü İstanbul’dan Ankara’ya doğru yola çıktığımızda Tandoğan Meydanı’na gidinceye kadar herhangi bir engelleme ve kontrolle karşılaşmadık. Ne hikmetse alanda da 3 trafik polisinin dışında güvenlik tedbirine tanık olamadık. Bu işte bir gariplik var dedik ama IŞİD katillerinin Suriye’den çıkıp Gaziantep’e geleceğini, takip altında o meydana kadar ellerini kollarını sallayarak geleceğine, bomba patlatacaklarına ihtimal vermedik. Katil olduklarını biliyorduk, kimlerle iş tuttuklarını da gayet iyi biliyorduk. IŞİD katilleri orada 103 canımızın kaybedilmesine, 500 arkadaşımızın yaralanmasına neden oldu. Yüreğimiz soğumadı arkadaşlar. Üzerinden asırlar da geçse katliamın unutulmayacağını çok iyi biliyoruz.”
Faik Deli, katliamdan 9 ay sonra anca iddianamenin hazırlandığından bahsederken, “9 ay herhangi bir dosyaya ulaşamadık, gizlilik kararı getirldi. Ne olduğunu ne bittiğini 9 ay sonra öğrenmeye başladık. Peki bu 9 ayda Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Emniyet ne yaptı? Kocaman bir hiç. Delili gizlemek dışında herhangi bir adım atılmadı. 3 senedir süren yargılamanın her celsesinde aileler olarak sürekli devletin içerisindeki kamu görevlilerinin adalete yardımcı olması adına çağrılarda bulunduk. Ancak müfettişlerin de hazırladığı fezlekelere rağmen hiçbir kamu görevlisi yargılanmadı” dedi.
Anmada HDP eski Eş Genel Başkanı Sezai Temelli de bir konuşma yaptı. Temelli, “Acımız hiç dinmedi ve o günün hesabını mutlaka soracağız. 103 can gibi yitirdiğimiz tüm yoldaşlarımızın arkadaşlarımızın hesabını mutlaka soracağız. Bu iktidar otoriter rejimini var etmek için bu ülkenin tüm demokratik güçlerine, siyasetine saldırdı. IŞİD suçluydu ama yalnız değildi, bu katliama yol verenler de en az IŞİD kadar suçluydu” diye konuştu.
Anma sonunda okunan basın açıklamasında şunlara değinildi: “Demokrasi güçlerinin insanca yaşam mücadelesi hedef alınmıştır. 7 Haziran seçim yenilgisi, insanlar içindeki hoşnutsuzluk kanla bastırılmaya çalışılmıştır. Katliamdan beri gizlenenler, ‘Katliamdan sonra oylarımız arttı’, ‘Kaos istediniz buyrun size kaos’ denmesi, katliamın planlı olduğunu ortaya koymuştur. 10 Ekim katliamından sonra artan baskılar, gözaltılar, kapatılan tv ve radyolar, işçilerin kazanımlarına el koyma girişimleri, TTB’nin baronun hedefe konması, İstanbul Sözleşmesi’nin konu edilmesi ve tüm saldırılar Ankara tren garı saldırısının devamı niteliğindedir. Bu iktidar, karşısında hiçbir muhalefetin olmadığı bir sömürü cenneti istenmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti pandemi dönemini fırsata dönüştürmeye çalışmış, kayyumlar, işten atmalar gibi birçok yolla kolları sıvamıştır. Savaş kışkırtıcılığına devam etmiştir. Ankara Gar davası bir adalet ve demokrasi davasıdır. Bu yüzden 10 Ekim yas değil bir mücadele günüdür.”
Açıklamanın ardından eylem sonra erdi.