101 ayrı dünyadan CEMAL SÜREYA'YA MEKTUPLAR
Şair Cemal Süreya için tüm sevenleri biraraya gelerek ‘Gençlerden Cemal Süreya’ya Mektuplar’ adlı kitaba imza attılar.
Büşra TANRITANIR
Şair Cemal Süreya’nın ölümünden kısa süre sonra başta eşi Zuhal Tekkanat olmak üzere sevenleri ve okurları biraraya gelerek Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği’ni kurdular. Ardından gençlere ulaşmak için Derneğe bağlı Gençlik Yönetimi oluşturuldu. Her ay İstanbul’da, Taksim ve Caddebostan Hatay Restaurant’ta okurlarla buluşmalar devam ediyor. Bu buluşmalardansa bir kitap doğdu.
Okurları Süreya’ya, ondan öğrendiklerini, onunla ilgili anılarını, ona ulaşılmasını istediklerini kâğıda dökerek Gençlik Yönetim Kurulu’na yolladılar. Bu mektuplar biraraya getirilerek “Gençlerden Cemal Süreya’ya Mektuplar” adıyla bir kitap oluşturuldu. Ve ilk basımı gerçekleşti.
7 Ekim’de ilk defa Ankara’da okurlarla bu kitabı buluşturan Dernek, 21 Ekim’de de Caddebostan Hatay Restaurant’ta bir buluşma gerçekleştirecek.
Biz de kitabın peşine düştük ve okurların duygularından oluşan bu kitabın oluşum sürecini Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği Gençlik Yönetiminden Rıdvan Ardıç’la konuştuk.
-Cemal Süreya okurlarını bir araya getirme fikri nereden doğdu?
Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği kurulduğundan beri böyle bir faaliyet içindeydi zaten, biz daha çok gençlere ulaşma kısmında çalışıyoruz. Bir gün ben ve Orçun Öncel, Hatay Meyhanesi’ne gittiğimizde Mehmet Ali Işık bize gençlerle ilgili böyle bir organizasyon kurmaktan bahsetti, fikre biz de sıcak bakınca Hakan Sipahi’yle iletişime geçtim. Sonunda bir yıldır faaliyette olan Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği Gençlik Yönetimi kuruldu.
-“Gençlerden Cemal Süreya’ya Mektuplar” adlı kitap için, okurlardan kaç mektup geldi? Bunlar neye göre seçildi?
9 Ocak 2012 Cuma günü, Cemal Süreya’nın ölüm yldönümüydü. Caddebostan Kültür Merkezi’ndeydik. Biz de Cemal Süreya Kültür Sanat Derneğinin standını kurmuştuk. O gün Hakan gelememişti ve burada olamamanın üzüntüsüyle ne yapsam diye düşünüyordu. Bu işe o akşam başladık ani bir şekilde. Ve mektuplar yağmaya başladı. Kabataslak 100-150 tane mektup vardı. Hakan elemeyi yaptı. Eleme kriterleri zaten ortadaydı. 101 mektup seçtik. Genellikle Cemal Süreya’nın şiir diline hayran olup şiir yazanlar vardı ve özlem ağırlıktaydı.İkinci baskı için belirlenmiş bir zaman yok tam olarak, ama iki aydan önce olmayacak.
-Bir de fanzin çıkarma düşünceniz var. Bunun için okurlar ve edebiyat severlerle sosyal medyada da buluşuyorsunuz. Nasıl bir fanzin tasarlıyorsunuz*
Fanzin şu an için ya ayda bir ya da süresiz olacak, grubumuzdaki arkadaşların kendi işleriyle de motive olmaları için bunu düşündük. Bu bizim için bir ön çalışma niteliğinde. Fanzin için içerik topluyoruz. Dergi şu an taslak halinde ama çok değişik bir yayın olacak.
-Yakın zamanda İstanbul’da okurlarla buluşmalar olacak mı?
Tabii belli periyotlarda bunu yapıyoruz, sosyal medyada duyuruyoruz. Genelde ayda bir yapıyoruz. 21 Ekim Pazar günü de yine Caddebostan Hatay Restaurant’ta bir buluşma olacak. Gazete Kadıköy okurlarını da buluşmalarımıza bekleriz.
-Süreya’nın evinin Kadıköy’de olduğunu, bu semtteki sokaklardan birine onun adının verildiğini ve eskiden Cemal Süreya Kültür Evi’nin burada bulunduğunu biliyoruz. Cemal Süreya için Kadıköy’ün önemi neydi?
Dönemin kültür sanat ortamı Kadıköy’de ağırlıktaydı. Kadıköy’ün sokakları şiir kokuyor. Cemal Süreya evi ve sokağı duruyor şu anda.Fakat bu evi müzeleştirme gibi bir oluşum henüz yok.
Detaylı Bilgi için: [email protected]