25 YILLIK HASRET: ÇETİN EMEÇ

7 Mart 1990… Çetin Emeç Kadıköy Suadiye’deki evinden çıkarak, Hürriyet Gazetesi’ndeki işine gidecekti. Yüzleri maskeli kişilerce, evinin önünde kurşunlanarak öldürüldü…

06 Mart 2015 - 09:57
Eylül BİROL

Hürriyet gazetesinde çalışan Emeç 7 Mart 1990 sabahı, ailesiyle vedalaşarak kendisini Suadiye’deki evinin önünden almaya gelen şoförünün yanına gidiyordu. Arabanın bulunduğu sokağın başında bekleyen 4 kişiden ikisi, Emeç’in otomobile binmesinden hemen sonra iki yandan çapraz ateşle onu kurşun yağmuruna tutmaya başladı. Emeç’in olay yerinden kaçan şoförü ise yine aynı katiller tarafından öldürüldü.

“HEPİNİZİ ÖLDÜRECEĞİZ”

Saldırı haberi her yere yayıldıktan sonra herkes Emeç’in katillerinin kim olduğunu sormaya başladı. Dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu televizyonlara çıkarak, artık ezberlenen o cümleyi tekrar ediyordu: “Katilleri en kısa sürede yakalayacağız.” Gazetecinin katledilmesinden 6 saat sonra Sabah Gazetesi’ne gelen bir telefonda kimliği belirsiz biri, Emeç’i “Türk İslam Komandoları Birliği” tarafından öldürdüklerini iddia ediyordu. O döneme kadar adı dahi duyulmamış bu örgüt adına konuşan kişi telefonda “Sıra sizde, hepinizi öldüreceğiz” diyordu.
Tam 6 yıl sonra İstanbul’da yakalanan katil zanlısı İrfan Çağırıcı, idam istemiyle yargılandı. Yargılanma sürecinde idam cezasının kalkmasından kaynaklı, bir yıl süren yargılama sonucu Çağırıcı müebbet hapse mahkûm edildi. Emeç’in ölüm emrini verdiği söylenen örgütün Türkiye askeri birim sorumlusu Ekrem Baytap da 93’te yakalandı.
2000’E KADAR ÇÖZÜLEMEYEN DAVA
23 Temmuz 2000’de Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde görülen davada, Çetin Emeç cinayetinin de suçlarının içinde bulunduğu örgütün üyelerinden; 1 sanık idam cezasına çarptırılırken, 4 sanık müebbet hapse mahkûm edildi. 17 sanık ise ağır hapis cezalarına çarptırıldı. 20 sanık beraat etti. 7 sanığın zaman aşımından davası düştü. Bu yargılanma süreci boyunca katil zanlıları ve örgüt yıllarca eylemlerine devam etti.
EMEÇ NEDEN HEDEFTEYDİ?
Çetin Emeç’le ilgili bir belgesele konuşan Emeç’in kız kardeşi Leyla Tavşanoğlu abisinin öldürülme nedeninin şeriatçılık faaliyetlerini deşifre etmesi, yazılarında onları konu etmeye çalışması olduğunu söylüyor. O dönemin sağ basınının Emeç’i bilerek hedef gösterdiğini belirten Emeç’in akrabaları, o dönemde gazetecilik yapmaya çalışan birçok kişi gibi Emeç’in de tehdit mektupları aldığını hatırlatıyorlar. Emeç, suikaste kurban gitmeden üç ay önce aldığı tehdit mesajlarıyla ilgili bir yazı yazarak, yılmayacağını ifade etmişti.
MEZARI BAŞINDA ANILACAK
Çetin Emeç her yıl Zincirlikuyu Mezarlığı’nda bulunan kabri başında ailesi ve sevenleri tarafından anılıyor. Ölümünün 25. yılında Emeç, 9 Mart Pazartesi günü saat 10.00’da kabri başında anılacak.
AİLEDEN GELEN MESLEK
1935 doğumlu olan Çetin Emeç’in babası da bir gazeteciydi. Mesleğe 1952’de babası Selim Ragıp Emeç’in Son Posta gazetesinde başladı. 1972‘ye kadar Hayat ve Ses dergilerinde yazı işleri müdürlüğü yaptı. 1972 yılında Hürriyet Grubu’na geçti. Hürgün Yayınları’nın Genel Yönetmenliğini yaptığı sırada, Hürriyet Gazetesi genel yayın müdürlüğü görevini üstlenen Emeç, 1984-1985 yıllarında da genel yayın yönetmeni olarak Milliyet‘e geçti. 1986’da genel koordinatör olarak Hürriyet gazetesine döndü.
7 Mart 1990’da işine gitmek üzere  Suadiye’deki evinden çıktığı sırada şoförü Sinan Ercan’la birlikte öldürüldü. 38 yıllık gazeteci olan Emeç, Hürriyet Gazetesi yönetim kurulu üyesi ve yazarıydı. Çetin Emeç, Gazeteciler Cemiyeti, Uluslararası Basın Enstitüsü ile Uluslararası Gazetecilik Basın Enstitüleri Federasyonu üyesiydi.

ARŞİV