400 yıllık dostluk için

Hollanda ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yılı kapsamında iki ülkeden sanatçılar, Süreyya Operası önündeki sokak kalıplarını çinilerle boyadılar.

19 Aralık 2012 - 16:05

Semra ÇELEBİ

Fotoğraflar: Tunahan YURDAKUL / Sinem TEZER  

Geçtiğimiz günlerde Bahariye Caddesi’nde yürürken, o güzel Süreyya Operası’nın önünde, tüm dikkatlerini boyadıkları toplara vermiş, kalın giysileri ve elektrik sobalarıyla ısınmaya çalışan grubu görmüşsünüzdür mutlaka… İşte o insanlar bir dostluğun yüzyıllardır süren öyküsünü devam ettirmek için kalıcı bir iz bırakmak üzere Kadıköy’ü seçmiş Hollandalı ve Türkiyeli çini sanatçılarıydı. Hollanda’da bulunan On The Sand Sanat Vakfı ve Hollanda Konsolosluğu aracılığıyla Türkiye’ye gelen 7 kişilik sanatçı grubu, Hollanda proje direktörü Marlous Wessels ve Türkiye proje direktörü Çağlayan Sarıkuş yönetiminde Süreyya Operası önünde bulunan sokak kalıplarını çini desenleriyle boyadı. Böylece Hollanda ile Türkiye arasında ipek yolu ile başlayan ve İznik’ten Hollanda’nın Delft kentine taşınan çini boyama sanatı, Kadıköy’e gelmiş oldu. Bir haftalık çalışmayla 50 sokak kalıbını İznik ve Delft çinilerinin ortak rengi olan mavi çini desenleriyle süsleyen gençler, 15 Aralık Cumartesi günü Süreyya Operası’nda projelerini tanıtmak üzere bir basın toplantısı düzenlediler. Toplantıya Hollanda Kültür Ataşesi Daniel Coenaad Stork ile Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de katıldı.  

DOSTLUK İÇİN ‘YAKAMOZ MAVİSİ’  
Piyano dinletisi eşliğinde çalışmadan fotoğrafların sunulmasıyla başlayan toplantıda açılış konuşmasını Hollanda projedirektörü Marlous Wessels yaptı. İngilizce yapılan konuşmanın ardından On the Sand Sanat Vakfı Kurucu Başkanı ve proje kreatörü Kıvanç Sarıkuş bir konuşma yaptı. Aslında müzisyen olduğunu söyleyen Sarıkuş, konuşmaya geçmeden önce ilk kez seslendireceği bir bestesini paylaşmak istediğini ifade etti ve gitarıyla “Yakamoz Mavisi” şarkısını söyledi. Konuklardan bol alkış alan Kıvanç Sarıkuş, ilk kez böyle bir projenin İstanbul’da hayata geçirildiğini belirterek “Hollandalı ve Türk sanatçıları birleştiren projemiz sanata bir armağan. Özverili bir çalışmanın ardından bu sokak sanatını ortaya çıkardık. Tüm olumsuz politik ortama rağmen sanatın birleştirici gücünü göstermek istedik. Sanatımızla Bahariye Caddesi’nde iki ülkenin dostluğunun kalıcı bir izini bıraktık. 10 kişiyle başladığımız projeyi 25 kişiyle bitirdik. Sokak esnafı da bize çok büyük destek oldu. Tabii ki Kadıköy Belediyesi’ne ve özellikle Süreyya Operası yönetimi ve çalışanlarına da katkılarından ve desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz.” dedi.

ÖZTÜRK: ‘İŞBİRLİĞİMİZ DEVAM ETSİN’ 
Sarıkuş’un davetiyle bir konuşma yapan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk de şunları söyledi: “Hollanda’dan gelen dostlarımızı ve İstanbul’dan katılan sanatçılarımızı saygıyla selamlıyorum. Sanatçının baskı altında olduğu, tiyatrosunu yapamadığı, karikatürünü çizemediği bir ülkede böyle güzel projelerin hayata geçirilmesinden dolayı çok mutluyum. Hollanda ile dostluğumuzun 400. Yılında Kadıköy’de bir proje gerçekleştirilmesi çok güzel.”Sanatçıların çok soğuk günlerde zor şartlar altında çalıştıklarını ifade eden Öztürk, Kadıköy’ün diğer sokaklarını da çinilerle güzelleştirmek için işbirliğinin devam etmesini dilediğini söyledi. 
 
STORK: ‘İSTANBUL’A KALICI BİR ARMAĞAN BIRAKTINIZ’
Hollanda Kültür Ataşesi Daniel Coenaad Stork ise çevirmen aracılığıyla yaptığı konuşmasında, Hollanda ile Türkiye arasındaki dostluğun 400. Yılı nedeniyle konserden sergiye birçok etkinliğin yapıldığını ancak hiçbirinin bu çalışma gibi kalıcı olmadığını vurguladı. Stork şunları söyledi: “Bu proje önümüze ilk geldiğinde, sanatçıların Kadıköy’deki “topları” boyayacağını sandık. Tam olarak ne yapılacağını anlayamadık açıkçası. Ama buraya geldiğimizde gördük ki sanatçılarımız harika bir iş çıkarmışlar, gördüklerimiz karşısında hayran kaldık. Özellikle Kadıköy Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz sanata gösterdiği ilgiden dolayı. Hollanda’dan ve Türkiye’den bu projeye katılan sanatçıları da tebrik ediyorum yıllarca yaşayacak kalıcı bir iz bıraktıkları için.”Konuşmaların ardından dışarı çıkılarak Opera çevresindeki çinilerle süslü sokak kalıpları gezildi ve hatıra fotoğrafları çekildi.  
 

ARŞİV