60 yıllık okul; Kadıköy Maarif
Kadıköy Maarif Koleji, 60. yaşında… Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği’nin Geçmiş Dönem Başkanı Sibel Mutlu Küpeli, ‘’Maarif’teki yaşam, çok güzel bir mozaiktir’’ diyor
Aysel KILIÇ
Kadıköy Maarif Koleji, 4 Kasım 1955 yılında, yani bundan tam 60 yıl önce, yüzlerce gence kapılarını açtı. Buradan mezun olan gençler bilim ve sanatla buluşma şansı yakaladı. Kimisi kendi ülkesinde mesleğinde zirve yaptı, kimisiyse okuldan öğrendiği İngilizce sayesinde dünyaya uzandı.
Kimler oturmadı ki Maarif Koleji’nin sıralarında; Can Gürzap, Altan Erkekli, Müge İplikçi, Tarık Günersel, Nihat Odabaşı, Solmaz Kamuran, Önder Focan ve daha ismini sayamadığımız yüzlerce kişi… Suruç katliamında hayatını kaybeden Ece Dinç ise okulun 2014 mezunlarındandı.
Geçen 60 yılda binlerce mezun veren okulun adı her ne kadar 1976 yılında “Kadıköy Anadolu Lisesi” olarak değiştirilse de; akıllarda, gönüllerde hep “Kadıköy Maarif” olarak kaldı.
Kadıköy Maarif Koleji mezunu binlerce kişi, eskiden olduğu gibi bugün de tek çatı altında. İlk mezunlardan son mezunlara kadar herkes, dernek faaliyetiyle okullarına olan bağlılıklarını sürdürüyor…
Kadıköy Maarif Koleji mezunlarından biri de Sibel Mutlu Küpeli. 1981 mezunu olan Küpeli, Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği’nin Geçmiş Dönem Başkanı ve aynı zamanda Kadıköy Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı Genel Koordinatörü. Sibel Mutlu Küpeli ile Kadıköy Maarif Koleji’ni ve Mezunlar Derneğini konuştuk.
OĞLUYLA AYNI OKULDAN MEZUN
Kadıköy Maarif’te öğrenci olmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kadıköy Maarif Koleji, benim için çok değerli. Orada geçirdiğim yıllar, benim için paha biçilmez yıllar. Kadıköy Maarif Koleji’ne başladıktan sonra Kadıköy, Moda benim için daha da değerli oldu.
İki nesil aynı okulu okuduk; 2011’de oğlum Sinan da benim okulumdan mezun oldu. Dolayısıyla Kadıköy Maarif Koleji’nde hem öğrenci hem de veli oldum. Dernekte etkin faaliyet gösteren bir mezun olarak da, Kadıköy Maarif Koleji’ne yeni ismiyle Kadıköy Anadolu Lisesi’ne yakından tanıklık ettim… Yani tüm boyutlarıyla okulumu yaşama şansım oldu.
“TÜRKİYE’NİN MOZAİĞİ…”
Maarif’teki yaşam aslında çok güzel bir mozaiktir. Onun keyfini yaşamak bambaşka bir şey. Orada öğrenci olmak; hem akademik olarak iyi bir eğitim almak hem de sosyal anlamda kendini geliştirmek demektir. Benim zamanımda da öyleydi, benden önce de, sonra da öyle. Okulda kulüp çalışmaları her zaman etkindir. Dolayısıyla orada her şeyle ilgilenebilirsiniz. Müzik yapabilirsiniz, tiyatro oynayabilirsiniz; yazı yazıp dergi çıkarabilirsiniz… Her türlü kültürel etkinlik için bir zemin bulabilirsiniz. Şunu söyleyebilirim ki; bu okul, gençlere iyi bir gelecek veriyor.
Kadıköy Maarif Koleji’ne başlama hikayeniz nedir?
Kadıköy Maarif, Kadıköylüler için özellikle, hep istenen bir okul oldu. Her anne – babanın, çocuğunu göndermek isteyeceği bir okul. Benim girdiğim dönemde 2 sınavla giriliyordu. Sınavlar merkezi değildi. Okul kendi sınavını kendisi yapıyordu. Sınavlar şimdiki gibi insanların hayatında büyük bir yer tutmuyordu, strese neden olmuyordu... Ailemin ve ilkokul öğretmenimin etkisiyle tercihim bu okul oldu. İlkokul diyorum, çünkü o tarihlerde Kadıköy Maarif’e ortaokulda başlanıyordu. Oraya başladığımda 11 yaşındaydım. Açıkçası, o dönemler Kadıköy Maarif’in değerini bilmiyordum… Ancak okula başladıktan sonra değerini anladım. Okulumuzun her anlamda hayatlarımızda çok önemli yeri ve etkisi oldu.
“NESİL FARKI YAŞAMIYORUZ”
Mezunlar olarak dernek çatısı altında toplandınız…
Evet. Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği (Kalid), 1987’de kuruldu. Kurucuların birçoğu benim gibi 1981 mezunu. Bir araya gelip bu derneği kurduk. Derneğimizin amacı, mezunlara yönelik faaliyetler yapmak. Ayrıca, Kadıköy Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı’mız da var. Vakıf, 1985’te veliler tarafından kurulmuş ancak veliler yönetimi daha sonra çocuklarına bıraktı. Burada da ağırlıklı olarak mezunlar var.
Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği ve Kadıköy Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı’nın arasında belli bir iş bölümü var. Dernek, mezunlara yönelik faaliyetler sürdürürken; Vakıf, okul ve eğitime yönelik çalışmalar yapıyor. Eğitim Vakfı’nın kurulmasındaki amaç da, elde edilen geliri eğitime aktarmak…
ÖĞRENCİLERE “ECE DİNÇ BURSU”
Nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?
Mesela, dernek ve vakfın birlikte yürüttüğü bir burs projesi var. Kadıköy Anadolu Lisesi’ndeki öğrencilere olduğu gibi, bu okulun mezunu üniversitelilere de burs veriyoruz. “Martı Bursu” kapsamında 18 yılda bin 448 Maarifliye burs desteği verildi. Bu tam bir mezun dayanışması örneği.
Bir bursumuz da, Temmuz ayında Şanlıurfa Suruç’taki bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden okulumuz mezunu Ece Dinç adına. “Ece Dinç Bursu”, sosyal sorumluluk projelerinde yer alan kız öğrencilerine yönelik olacak. Burs fonu hem derneğimizin üyelerinin katkılarıyla hem de Ece’nin aile ve çevresinin katkılarıyla oluşturulacak.
Öte yandan, Vakıf olarak yabancı dil kursumuz ve ilkokulumuz da var. Eğitimden elde ettiğimiz geliri yine eğitime aktararak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
İletişim kurabildiğimiz Kadıköy Maarif/Kadıköy Anadolu mezunlarının sayısı yaklaşık 11 bin. 1955’te bu okulun kapısından giren ilk öğrencilerle, geçen sene mezun olanlar için hiçbir fark yoktur. Bu anlamda bir nesil farkı yaşamıyoruz.
“OKULUMUZA BORCUMUZ VAR”
Peki, bunca iş güç arasında dernek çalışmalarına nasıl zaman ayırıyorsunuz?
Bizleri iyi eğiten bu okula bir borcumuz olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla yaptığımız iş bize zor gelmiyor. Nitelikli eğitim herkesin hakkı. Bu anlamda da elimizden gelen her türlü çalışmayı yapıyoruz.
Kimler oturmadı ki Maarif Koleji’nin sıralarında; Can Gürzap, Altan Erkekli, Müge İplikçi, Tarık Günersel, Nihat Odabaşı, Solmaz Kamuran, Önder Focan ve daha ismini sayamadığımız yüzlerce kişi… Suruç katliamında hayatını kaybeden Ece Dinç ise okulun 2014 mezunlarındandı.
Geçen 60 yılda binlerce mezun veren okulun adı her ne kadar 1976 yılında “Kadıköy Anadolu Lisesi” olarak değiştirilse de; akıllarda, gönüllerde hep “Kadıköy Maarif” olarak kaldı.
Kadıköy Maarif Koleji mezunu binlerce kişi, eskiden olduğu gibi bugün de tek çatı altında. İlk mezunlardan son mezunlara kadar herkes, dernek faaliyetiyle okullarına olan bağlılıklarını sürdürüyor…
Kadıköy Maarif Koleji mezunlarından biri de Sibel Mutlu Küpeli. 1981 mezunu olan Küpeli, Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği’nin Geçmiş Dönem Başkanı ve aynı zamanda Kadıköy Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı Genel Koordinatörü. Sibel Mutlu Küpeli ile Kadıköy Maarif Koleji’ni ve Mezunlar Derneğini konuştuk.
OĞLUYLA AYNI OKULDAN MEZUN
Kadıköy Maarif’te öğrenci olmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?Kadıköy Maarif Koleji, benim için çok değerli. Orada geçirdiğim yıllar, benim için paha biçilmez yıllar. Kadıköy Maarif Koleji’ne başladıktan sonra Kadıköy, Moda benim için daha da değerli oldu.
İki nesil aynı okulu okuduk; 2011’de oğlum Sinan da benim okulumdan mezun oldu. Dolayısıyla Kadıköy Maarif Koleji’nde hem öğrenci hem de veli oldum. Dernekte etkin faaliyet gösteren bir mezun olarak da, Kadıköy Maarif Koleji’ne yeni ismiyle Kadıköy Anadolu Lisesi’ne yakından tanıklık ettim… Yani tüm boyutlarıyla okulumu yaşama şansım oldu.
“TÜRKİYE’NİN MOZAİĞİ…”Maarif’teki yaşam aslında çok güzel bir mozaiktir. Onun keyfini yaşamak bambaşka bir şey. Orada öğrenci olmak; hem akademik olarak iyi bir eğitim almak hem de sosyal anlamda kendini geliştirmek demektir. Benim zamanımda da öyleydi, benden önce de, sonra da öyle. Okulda kulüp çalışmaları her zaman etkindir. Dolayısıyla orada her şeyle ilgilenebilirsiniz. Müzik yapabilirsiniz, tiyatro oynayabilirsiniz; yazı yazıp dergi çıkarabilirsiniz… Her türlü kültürel etkinlik için bir zemin bulabilirsiniz. Şunu söyleyebilirim ki; bu okul, gençlere iyi bir gelecek veriyor.
Kadıköy Maarif Koleji’ne başlama hikayeniz nedir?
Kadıköy Maarif, Kadıköylüler için özellikle, hep istenen bir okul oldu. Her anne – babanın, çocuğunu göndermek isteyeceği bir okul. Benim girdiğim dönemde 2 sınavla giriliyordu. Sınavlar merkezi değildi. Okul kendi sınavını kendisi yapıyordu. Sınavlar şimdiki gibi insanların hayatında büyük bir yer tutmuyordu, strese neden olmuyordu... Ailemin ve ilkokul öğretmenimin etkisiyle tercihim bu okul oldu. İlkokul diyorum, çünkü o tarihlerde Kadıköy Maarif’e ortaokulda başlanıyordu. Oraya başladığımda 11 yaşındaydım. Açıkçası, o dönemler Kadıköy Maarif’in değerini bilmiyordum… Ancak okula başladıktan sonra değerini anladım. Okulumuzun her anlamda hayatlarımızda çok önemli yeri ve etkisi oldu.
“NESİL FARKI YAŞAMIYORUZ”
Mezunlar olarak dernek çatısı altında toplandınız…
Evet. Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği (Kalid), 1987’de kuruldu. Kurucuların birçoğu benim gibi 1981 mezunu. Bir araya gelip bu derneği kurduk. Derneğimizin amacı, mezunlara yönelik faaliyetler yapmak. Ayrıca, Kadıköy Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı’mız da var. Vakıf, 1985’te veliler tarafından kurulmuş ancak veliler yönetimi daha sonra çocuklarına bıraktı. Burada da ağırlıklı olarak mezunlar var.
Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği ve Kadıköy Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı’nın arasında belli bir iş bölümü var. Dernek, mezunlara yönelik faaliyetler sürdürürken; Vakıf, okul ve eğitime yönelik çalışmalar yapıyor. Eğitim Vakfı’nın kurulmasındaki amaç da, elde edilen geliri eğitime aktarmak…
ÖĞRENCİLERE “ECE DİNÇ BURSU”
Nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?
Mesela, dernek ve vakfın birlikte yürüttüğü bir burs projesi var. Kadıköy Anadolu Lisesi’ndeki öğrencilere olduğu gibi, bu okulun mezunu üniversitelilere de burs veriyoruz. “Martı Bursu” kapsamında 18 yılda bin 448 Maarifliye burs desteği verildi. Bu tam bir mezun dayanışması örneği.
Bir bursumuz da, Temmuz ayında Şanlıurfa Suruç’taki bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden okulumuz mezunu Ece Dinç adına. “Ece Dinç Bursu”, sosyal sorumluluk projelerinde yer alan kız öğrencilerine yönelik olacak. Burs fonu hem derneğimizin üyelerinin katkılarıyla hem de Ece’nin aile ve çevresinin katkılarıyla oluşturulacak.
Öte yandan, Vakıf olarak yabancı dil kursumuz ve ilkokulumuz da var. Eğitimden elde ettiğimiz geliri yine eğitime aktararak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
İletişim kurabildiğimiz Kadıköy Maarif/Kadıköy Anadolu mezunlarının sayısı yaklaşık 11 bin. 1955’te bu okulun kapısından giren ilk öğrencilerle, geçen sene mezun olanlar için hiçbir fark yoktur. Bu anlamda bir nesil farkı yaşamıyoruz.
“OKULUMUZA BORCUMUZ VAR”
Peki, bunca iş güç arasında dernek çalışmalarına nasıl zaman ayırıyorsunuz?
Bizleri iyi eğiten bu okula bir borcumuz olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla yaptığımız iş bize zor gelmiyor. Nitelikli eğitim herkesin hakkı. Bu anlamda da elimizden gelen her türlü çalışmayı yapıyoruz.