Açık denizlere Pupa Yelken: Sadun BORO

Kadıköy Belediyesi ile amatör denizciler ülkemizde bir ilki gerçekleştiriyor. Denizciliğimizin yaşayan efsanesi Sadun Boro, eşi Oda, kedileri Miço ve Kısmet yelkenlisi ile amatör denizcilerimiz için yapılan anıt 28 Mayıs’ta Kalamış’ta açılacak. Bu anıt; denizler hâkimi, 20. yüzyıl Barbaros’u Sadun Boro ve tüm denizcilerimizi temsil edecek.

24 Mayıs 2011 - 10:19

Dünyanın çevresini teknesiyle dolaşan ilk Türk denizcisi ve yazar Sadun Boro’nun kâh deniz kâh okyanuslarda geçen efsane yaşamı Kadıköy’e yapılacak bir anıtla ölümsüzleştirilecek. Bu anıt aynı zamanda, Sadun Boro’nun yanı sıra azim ve kararlılıklarıyla dünyayı tekneleriyle dolaşma başarısı gösteren tüm amatör denizcilerimizi de temsil edecek. Caddebostan kıyılarında büyüyen, denizi orada tanıyıp bir daha ondan kopmayan Sadun Boro’nun küçük yaşlarda sahip olduğu kendisi gibi, küçük teknesiyle çıktığı hayat yolculuğunun bir kesitinde gün gelip bir efsaneyi gerçekleştireceğini kim bilebilirdi ki…


EFSANEYİ GERÇEKLEŞTİREN İLK TÜRK
İlk gençlik yıllarında, denizciliğe sandalla başlayan Sadun Boro, Galatasaray Lisesi’ndeki eğitiminin sonrasında 1948’de İngiltere’ye gider ve tekstil üzerine eğitim alır. İngiltere’ye gider eğitimini de alır ancak deniz sevdası onu hiç yalnız bırakmaz. 1952 yılında bir İngiliz ile birlikte Ling adlı 11 metrelik yelkenliyle 6 ay süren ilk açık deniz yolculuğuna yelken açar. Bu seyahat onun ilk Atlantik seyahati olarak tarih sayfalarındaki yerini alacaktır. Bu seyahatler aslında gelecekteki dünya turunun ısınma turlarıdır. Belli ki Sadun Boro kafasına koymuştur büyük idealini. 1963’te kendi yelkenlisi 10,5 metre uzunluğunda, 3.20 metre eninde, tek kamaralı çift direkli Kısmet’i yaptırır. Kısmet, Salacak’ta Athar Beşpınar‘ın atölyesinde kızağa konulur. Tarihler 1965’i gösterdiğinde yanına eşi Oda Boro‘yu da alır ve o büyük hayalini gerçekleştirmek üzere “yelkenler fora” der. Bu seyahat sadece Sadun Boro ve eşi için değil, Türk amatör denizciliği için de tarihe düşülecek önemli bir not niteliğinde olacaktır. Eşi, kendisi ve bir de Kısmet’iyle çıktığı uzun yolculuğa Kanarya Adaları kıyılarında turun maskotu ve küçük kahramanı olacak Miço da dâhil olur. Miço, şirin mi şirin bir kedidir. Ama daha sonra gelecek konuk Miço’yu gölgede bırakacaktır. Çiftin seyahat sırasında bir kızları dünyaya gelir. Boro çifti kızlarının ismini “Deniz” koyarlar. Çünkü Deniz, denizin onlara en büyük armağanıdır. Seyahat 3 yılda tamamlanır. Deniz de tıpkı baba ve annesi gibi 8 yaşına geldiğinde iki yıl sürecek deniz seyahati kapsamında Karayipler ve Kuzey Amerika’nın doğu kıyılarını dolaşacaktır.
Sadun Boro 22 Ağustos 1965’te İstanbul’dan başladığı dünya turunu sırasıyla Cebelitarık, Kanarya Adaları, Barbados, Karaip Adaları, Panama Kanalı, Galapagos Adaları, Markiz Adaları, Tuamotu Adaları, Tahiti ve Rüzgaraltı Adaları, Tonga Adaları, Fiji Adaları, Yeni Hebrid Adaları, Yeni Gine Adası, Torres Boğazı, Timor Adası, Endonezya, Singapur, Bengal Koyu, Seylan Adası, Arap Denizi ve Kızıldeniz’i katederek, 15 Haziran 1968’de İsrail’de tamamladı. Bu, bir insan için olduğu kadar Türk amatör denizciliği için de büyük bir başarı olarak tarihe geçti.
Daha sonra Sadun Boro, dünya seyahatiyle ilgili birbirinden ilginç anılarını “Pupa Yelken” adlı kitabında topladı. 2004 yılında “Bir Hayalin Peşinde” adlı kitabını yayınladı. Ünlü Türk denizcisinin denizciler için rehber niteliğinde olan “Vira Demir” adlı bir kitabı daha yayınlandı.
Sadun Boro 1980’den sonra Bodrum ve Gökova Körfezi’nde yaşamaya başladı. Bizler onu teknesiyle dünya turu yapan ilk amatör denizci olarak hatırlasak da Sadun Boro ülkemizin paha biçilmez güzellikteki kıyıları, denizleri için de çok uğraş verdi. Özellikle Gökova, Göcek, Fethiye gibi güney Ege kıyılarının korunması için çok uğraştı.
Gazete ve dergilerde yayınladığı yazılarla gençlere doğa ve deniz sevgisi aşılamayı amaç edindi. Bir Gökova sevdalısı olan Sadun Boro, Okluk Koyu’nun ortasına muhteşem bir Denizkızı heykeli de yaptırdı.


BORO VE DENİZLERE GÖNÜL VERENLER İÇİN
Türk amatör denizciliğinin duayeni Sadun Boro ve onun yelkenci dostları, çocukları için sanatçı Ersal Yavi ve arkadaşlarının yaptığı anıt, Kadıköy Belediyesi ile amatör denizcilerin katkılarıyla 28 Mayıs 2011 Cumartesi günü saat 10.00’da düzenlenen törenle Kalamış Marina girişinde açılacak. Kadıköy Belediyesi, amatör denizci Mustafa Aksoy’un fikrini projeleştirip, destekleyerek kendi hemşerileri ile el ele örnek bir eser ortaya çıkarttı. Kadıköy Belediye Başkanı Av. Selami Öztürk bu çalışmayla Kadıköylü Sadun Boro’ya ve Türk yelkenciliğinin beşiği Kalamış Koyu’na bir anlamda sahip çıktı.
Mustafa Aksoy da şu sıralar Betame adlı yelkenlisiyle dünya turunda. Aksoy, anıtın yapımında önemli katkıya da sahip. Anıtı arkadaşları ile birlikte yapan İzmirli sanatçı Ersal Yavi de bir amatör denizci… Anıt, sadece yaşamını amatör denizciliğimize vermiş Sadun Boro’nun ve eşinin hatta kedilerinin değil, onun her zaman dostlarım dediği, el verdiği peşinden giden denizci çocuklarının, kardeşlerinin de anıtı olma özelliği taşıyor. Heykelde “Kendi teşebbüs ve teknesi ile yelkenle dünya seyahati yapmış amatör Türk denizcileri” de birer rölyefle yer alıyor. Dahası bundan sonra yelkenle dünya seyahati yapan Türk denizcileri de anıtta yer almaya devam edecekler. Anıt komitesinde duayen yelkencilerimizden Necati Zincirkıran ile Turgay Noyan da görev aldı. Aynı zamanda gazeteci olan bu iki denizcimiz tüm aşamalar, tüm metinler ve diğer çalışmaları bizzat yönettiler.
Kadıköy Belediyesi, açılış törenine ilgili bakanları, vilayet protokolünü, bahriyelileri, Deniz Ticaret Odası mensuplarını ve tüm amatör denizcilerimiz ile Türkiye’deki yelken ve amatör denizcilik kulüplerinin başkanlarını davet etti. Açılışa deniz izcilerinin de katılması bekleniyor.


ANITIN HİKÂYESİ
Halen Betame yatı ile dünya seyahati yapmakta olan Mustafa Aksoy, fikir babası olduğu kompleks anıt için önce Ersal Yavi ile anlaştı. Sonra Mustafa Aksoy, Ersal Yavi ve Turgay Noyan’dan oluşan komite Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ü ziyaret ederek yer tahsisi ve destek istedi. Olumlu cevap üzerine duayen gazeteci ve denizci Necati Zincirkıran da komiteye davet edildi. Çalışmaların büyük bir bölümü tamamlanıncaya kadar heykelinin yapılmasına izin vermeyeceği düşünülerek Sadun Boro’ya haber verilmedi. Sadun Boro olayı öğrendiğinde geri dönülmez noktaya gelinmişti. Anıtta diğer denizcilerin de yer alması büyük denizcinin ikna olmasına önemli oranda katkıda bulundu.
Heykelin küçük bir maketi ile rölyeflerin birer örneği Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenecek olan Kısmet yelkenlisinin yanına konulacak. Anıtı Ersal Yavi’nin yönetiminde İzmirli sanatçı grubu gerçekleştirdi. Proje ve proje denetçisi İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi mezunu araştırmacı yazar Ersal Yavi… Figuratif çalışmaları yapan heykeltraş grubu Ali Yaldır, Derya Ersoy, Zafer Dağdeviren’den oluşuyor. Anıtın metal çalışmalarını ise Ekrem Uzunoğlu üstlendi.


HANGİ DENİZCİLERİN RÖLYEFLERİ BULUNUYOR
1) Ayça - Levent Kirişçioğlu - YOL (2004-2007)
2) Özkan Gülkaynak - KAYITSIZ III (2006-2009)
3) Alim - Hattaya Sür - MY CHANCE (2003-2008)
4) Turkan Yöney - Kerem Tayla - KATAMA (2005-2008)
5) Tanıl -Anette Tuncel - KELEBEK (1986-1991)
6) Ekrem Inozu- ANOUK-2004-2007
7) Elaine ve Mehmet Selis - ZARAFET-1995/2009
8) Osman -Zuhal Atasoy - UZAKLAR-1992/1997
9) Haluk - Christina - Deniz - Derin Karamanoğlu - DERISKA (1988-1993)
10) Rahmi Koc - NAZENİN IV (2004-2006)
11) Hakan Öge, Sophie Öge - MARDEK-2004/2007
12) Selçuk Karamanoğlu - TURQUİSE 2000-2003
13) Eralp Akkoyunlu - YOSUN (1988-1995)
14) Erkan Gürsoy - BARIŞ (1993-1995)

MUSTAFA SÜRMELİ

Etiketler; Sadun Boro

ARŞİV