Ankara katliamı unutulmadı
Ankara katliamının ikinci ayında Kadıköy’de eylem düzenlendi. Katliamda yaşamını yitirenlerinin anıldığı eylemde, katliamlara ve savaşa karşı barışın savunulacağı vurgulandı
Erhan DEMİRTAŞ
Ankara katliamının ikinci ayı nedeniyle Kadıköy’de anma etkinliği düzenlendi. İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu’nun çağrısıyla 10 Aralık Perşembe günü Boğa Heykeli önünde biraraya gelen yüzlerce vatandaş, “Ankara katliamını unutmadık, unutturmayacağız” pankartını taşıdı.
“Katliamların hesabını soracağız” diyen kitle, Boğa Heykeli’nden Süreyya Operası önüne kadar yürüdü. “Saray savaş, halklar barış istiyor” sloganının atıldığı eylemde, yaşamını kaybedenler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Saygı duruşunun ardından koordinasyon adına basın açıklamasını Ekim Çiftçi okudu. 10 Ekim Barış Mitingi’nin özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye talebini daha gür bir sesle duyurulması için düzenlendiğini hatırlatan Çiftçi, “Kimliği, dili, dini, mezhebi ve siyasi görüşü ne olursa olsun kimsenin ölmemesi ve herkesin eşit haklara sahip yurttaşlar olarak barış içinde yaşayabilmesini istedik. Ancak 10 Ekim günü, Ankara’nın orta yerinde, yakın tarihimizin an acı, en vahşi katliamlarından birisine tanık olduk. ‘Artık kimse ölmesin’ diye ülkenin dört bir yanından Ankara’ya barışı umudu taşıyan 100 arkadaşımızı; dostlarımızı, barış savunucularını kaybettik” dedi.
“BARIŞTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Katliamdan sonra siyasi iktidarın sorumluluğunu yerine getirmediğini belirten Çiftçi, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Siyasi iktidar cephesinde ise katliamın ilk anlarından başlayarak, suçlu olarak yine biz ilan edildik. Katliamdaki sorumluluklarının ortaya çıkmasını istemeyenler basına yönelik her türlü yayın, görüntü, hatta eleştiri yasağı getirip ‘gizlilik kararı’ almaktan geri durmamıştır”
Ankara katliamı faillerinin Roboski ve Suruç katliamlarının failleri olduğunu ifade eden Çiftçi, “Katliamlar Ankara’da son bulmadı. Türkiye’deki demokratik muhalefeti sindirmeye çalışanlara rağmen, çocuklarımıza ve gençlerimize verdiğimiz sözü tutarak eşit, özgür ve barış içinde yaşamayı savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Katliamların hesabını soracağız” diyen kitle, Boğa Heykeli’nden Süreyya Operası önüne kadar yürüdü. “Saray savaş, halklar barış istiyor” sloganının atıldığı eylemde, yaşamını kaybedenler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Saygı duruşunun ardından koordinasyon adına basın açıklamasını Ekim Çiftçi okudu. 10 Ekim Barış Mitingi’nin özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye talebini daha gür bir sesle duyurulması için düzenlendiğini hatırlatan Çiftçi, “Kimliği, dili, dini, mezhebi ve siyasi görüşü ne olursa olsun kimsenin ölmemesi ve herkesin eşit haklara sahip yurttaşlar olarak barış içinde yaşayabilmesini istedik. Ancak 10 Ekim günü, Ankara’nın orta yerinde, yakın tarihimizin an acı, en vahşi katliamlarından birisine tanık olduk. ‘Artık kimse ölmesin’ diye ülkenin dört bir yanından Ankara’ya barışı umudu taşıyan 100 arkadaşımızı; dostlarımızı, barış savunucularını kaybettik” dedi.
“BARIŞTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Katliamdan sonra siyasi iktidarın sorumluluğunu yerine getirmediğini belirten Çiftçi, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Siyasi iktidar cephesinde ise katliamın ilk anlarından başlayarak, suçlu olarak yine biz ilan edildik. Katliamdaki sorumluluklarının ortaya çıkmasını istemeyenler basına yönelik her türlü yayın, görüntü, hatta eleştiri yasağı getirip ‘gizlilik kararı’ almaktan geri durmamıştır”
Ankara katliamı faillerinin Roboski ve Suruç katliamlarının failleri olduğunu ifade eden Çiftçi, “Katliamlar Ankara’da son bulmadı. Türkiye’deki demokratik muhalefeti sindirmeye çalışanlara rağmen, çocuklarımıza ve gençlerimize verdiğimiz sözü tutarak eşit, özgür ve barış içinde yaşamayı savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin “Savaşa inat barış hemen şimdi”, “Acil barış, acil demokrasi” şiarıyla 10 Ekim’de düzenlediği Barış Mitingi’nde peş peşe iki canlı bomba kendini patlatmıştı. Barış Mitingi’nin toplanma yeri olan Tren Garı’nın önünde gerçekleştirilen katliamda 100 kişi hayatını kaybetti, 500’ün üzerinde vatandaş ise yaralandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, canlı bombalardan birinin Suruç bombacısının ağabeyi Yunus Emre Alagöz olduğunu, diğerinin de fotoğrafla teşhisi yapıldığını açıkladı. Bombacılara yardım ettikleri düşünülen toplam 20 şüpheliden 11’inin tutuklandığı açıklanmıştı.
KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin “Savaşa inat barış hemen şimdi”, “Acil barış, acil demokrasi” şiarıyla 10 Ekim’de düzenlediği Barış Mitingi’nde peş peşe iki canlı bomba kendini patlatmıştı. Barış Mitingi’nin toplanma yeri olan Tren Garı’nın önünde gerçekleştirilen katliamda 100 kişi hayatını kaybetti, 500’ün üzerinde vatandaş ise yaralandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, canlı bombalardan birinin Suruç bombacısının ağabeyi Yunus Emre Alagöz olduğunu, diğerinin de fotoğrafla teşhisi yapıldığını açıkladı. Bombacılara yardım ettikleri düşünülen toplam 20 şüpheliden 11’inin tutuklandığı açıklanmıştı.