Her yıl Mayıs ayının 2. pazar günü kutlanan Anneler Günü vesilesiyle bir anne-kız sergisi açıldı geçenlerde. Bu serginin sahipleri anne Suzan Akbuar ve kızı Ayla Akbuar. “Anne ve Kızı Japon Diyarında” başlığını taşıyan bu ortak sergi ise, Altıyol-Kuşdili civarında bulunan Japon Sanat Merkezi’nde (JSM) bulunuyor. Zira Ayla hanım 8 yıldır JSM’de, merkezin kurucularından Aynur Küçükyalçın’dan sumi-e dersi (bir Japon resim sanatı) alıyor. Suzan hanımın 6 patchwork’ünün ve kızı Ayla hanımın da 33 sumi-e’sinin yer aldığı sergiyi, 26 Mayıs’a dek JSM’de ziyaret edebilirsiniz.
Biz de JSM’yi ziyaret ederek anne-kız ikilisiyle söyleştik. Ayla hanım aslında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü mezunu, hat, tezhip ve minyatür sanatlarında uzmanlaşmış bir isim. Yıllar önce Japonya'da kişisel sergiler açmış,Türkiye'de de pek çok karma sergiye katılmış. “Ruhum için en iyi ilaçlardan biri olan sumi-e’yi burada keşfettim” diyen Ayla hanım, o gün bugündür, ruhuna iyi geldiğine inandığı sumi-e sanatıyla üretimler yapıyor. Şimdi de bu üretimleri, annesininkilerle birlikte JSM’nin duvarlarını süslüyor. Ancak bu serginin, bugüne dek katıldığı onca sergiden bir farkı var Ayla hanım için; “Annemin patchwork'leri (bir tür Japon kırkyaması) ve benim Sumie'lerim ilk defa bir sergide buluşuyorlar. Bu sadece bir sergi değil. Anlamı çok daha öte... Annem çok üretkendir ama ön planda olmayı sevmeyen biri. Gizli bir savaşçı gibi. Ben de bu sergiyle anneme hem teşekkürlerimi hem de derin bir minnetimi ifade ediyorum...”
“SANAT RUHU EHLİLEŞTİRİR”
Ayla hanım, sanatseverlere de şöyle sesleniyor: “Sergi gezmiş olmak için değil de gerçekten bir şeyler hissetmek isterlerse buraya gelsinler. Bu, duygu bazlı bir sergi ki bu mekan da çok sükûnetli bir ortam. Bu sergi onlara da iyi gelecektir. Zaten sanat insana iyi gelir her zaman. Türkiye gibi zor bir ülkede yaşayan herkesin biraz rahatlamaya ihtiyacı var. O nedenle herkesin sanatla uğraşmasını hararetle tavsiye ederim. Mükemmeli hedeflemeksizin onun içinde yer alıp sanata emek versinler. Sanat, insanın hayatındaki boşluğu anlamla doldurur, insan ruhunu ehlileştirip yumuşatır...”
“MUTLULUKTAN AĞLADIM”
Anne Suzan hanımın da kızının JSM’de sumi-e dersi almasıyla eş zamanlı olarak Japon sanatına ilgi duymaya başlamış. Kendisi de 8 yıldır, Nişantaşı’na bulunan Türk Japon Kadınları Dostluk Derneği’ndeki eğitimlere katılıyor; “Japon patchwork’leri, bizim halk dilinde kırkyama dediğimiz işe benziyor. Çok seviyorum bu sanatı. Eğitmenimiz ve diğer kursiyer arkadaşlarımla birlikte keyifli bir ortamı paylaşıyoruz. Her yıl ortak karma sergi açıyoruz.” Kızını böyle bir sergiyi düzenlemiş olmasından duyduğu memnuniyeti vurgulayan Suzan hanım, “Çok mutlu oldum, mutluluktan ağladım hatta... Kızımın beni ve ürettiğim sanat işlerini önemseyip benimle bir yola girmesi çok hoş” diye ifade ediyor duygularını.