2 Temmuz 1993’te Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren edebiyatçı ve eleştirmen Asım Bezirci, ölümünün 32. yılında Kadıköy’de düzenlenen “Bilimden Yana Edebiyata Doğru: Asım Bezirci Sempozyumu” ile anıldı. Caddebostan Kültür Merkezi’nde 28 Haziran Cuma günü gerçekleşen etkinlikte iki oturum halinde Bezirci’nin yaşamı, eserleri ve edebiyat anlayışı detaylı şekilde ele alındı. Sempozyumun moderatörlüğünü Zeynep Altıok Akatlı ile Eren Aysan üstlenirken, Adnan Özyalçıner, Hilmi Yavuz, Atilla Birkiye, C. Hakkı Zariç, Turgay Fişekçi, Ayşegül Tozeren ve Hürriyet Yaşar konuşmacı olarak yer aldı. Etkinlikte ayrıca Mazlum Çimen ve Mehtap Meral ise bir dinleti gerçekleştirdi.
NESNEL ANLAYIŞ VE BİLİMSEL SOSYALİZM
Sempozyumun ilk oturumunda Adnan Özyalçıner, Bezirci’nin eleştiri yaklaşımını “Edebiyat Sofrasından Madımak’a; Asım Bezirci’nin Edebiyat ve Eleştiri Yaklaşımı” başlığı altında değerlendirdi. Özyalçıner, Bezirci’nin eleştiride nesnel anlayışa önem verdiğini, bu yaklaşımın bilimsel sosyalizmle kaynaştığını belirtti. Özyalçıner, Bezirci’nin “Bilimden Yana Sosyalizme Doğru” adlı eserinin bu anlayışın temelini oluşturduğunu ve Bezirci’nin yazılarında sosyalist görüşün derin izlerini taşıdığını söyledi.
Özyalçıner, Asım Bezirci’nin 1969 yılında Soyut Dergisi’ne yaptığı konuşmayı “Fakat bunu hakkıyla gerçekleştirmek çok güçtür. Ne arkamda yaslanacağım sağlam bir gelenek vardı ne de çevrenin gittikçe artan siyasal baskısı buna olanak tanıyordu. Bundan dolayı sosyalist terminolojiyi önceleri yeterince kullanmadım ama sosyalist görüşü ve yöntemi kullanmadan da geri durmadım. Aslını arasanız insan bir öğretiyi iyi özümlemişse bu ister istemez yazılarına yansır. Benim de eleştirilerimde yansıdığını sanıyorum bu görüşün. Ama bu yansımanın öyle çığırtkan slogancı ve şemacı görünüm taşıdığını da sanmıyorum. Sosyalistlik çayın içindeki şeker gibi yazılarımda erimiştir, daha doğrusu ben iliştirmeye çalıştım.” sözleriyle aktardı.
EDEBİYAT İŞÇİSİ VE EMEKÇİSİ
Asım Bezirci’nin gözünden İkinci Yeni’nin sınırları hakkında konuşan Hilmi Yavuz, Bezirci’nin “gerçek anlamda bir edebiyat işçisi ve emekçisi” olduğunu vurgulayarak “ Edebiyatın göze görünmeyen öne çıkmayan bazı durumları vardır ki bunlar çok büyük emek sonucunda gerçekleşmiş olan durumlardır. Ama katiyen göze batmaz, öne çıkmaz ve hiç söz edilmez. Bunlardan biri Asım Bezirci’nin özellikle gerçekleştirdiği birkaç tenkitli basım.” diye konuştu. Tenkitli basımın kolay bir şekilde gerçekleşmediğinin altını çizen Yavuz, “Bir yazarın tüm eserlerinin tenkitli basımını yapacaksınız, dolayısıyla ilk yayınladığı şiirlerden başlayarak, hangi dergilerde yayınlandığı ve daha sonra kitaplarda hangi değişikliklerle gerçekleştiği ve başka baskılarıyla karşılaştırmak gibi son derece dikkat ve büyük emek isteyen bir çabadır.” dedi.
1956 yılında çıkardıkları ‘A Dergisi’nde Kemal Özer, Erdal Öz, Adnan Özyaçıner ve birçok dostlarının yanında Asım Bezirci’nin de katkı sağladığını kaydeden Yavuz, “Bizden 10 küsür yaş büyük olmasına rağmen akran veya ağabey gibi dergiye sahip çıkıp bizimle birlikte olmuştur. Asım bize kendi dünya görüşü doğrultusunda bir dergiyi nasıl biçimlendirmemiz gerektiği konusunda birtakım uyarılarda bulunduğunu hatırlıyorum.” şeklinde konuştu. Yavuz, 1973 yılında çıkardıkları ‘Yeni A Dergisi’nde de Bezirci’nin yazılar yazdığını, onları yüreklendirerek öne çıkmalarını istediğini dile getirdi.
“KİTAPLARI SÜREKLİ GELİŞTİRİRDİ”
Atilla Birkiye ise ‘Anılarda Asım Bezirci’ başlığıyla sempozyumda ilk oturumun son konuşmacısı olarak söz aldı. Bezirci’nin 1974 yılında Sabahattin Ali, 1975 yılında da Nazım Hikmet olmak üzere iki biyografi çalışması yaptığını söyleyen Birkiye, “Kitapları sürekli geliştirirdi. Baktığınız zaman kitabın önünde geliştirilmiş ibareleri yer aldırdı.” dedi.
Sempozyumun ikinci oturumunda ise C. Hakkı Zariç “Asım Bezirci’nin Gözünden Pir Sultan Abdal”, Turgay Fişekçi “Edebiyatımızın Sosyalist Karıncası: Asım Bezirci”, Ayşegül Tozeren “Toplumcu Gerçekçilikten Toplumsal Cinsiyete Asım Bezirci” ve Hürriyet Yaşar “Asım Bezircilerle Neleri Yitirdik” başlıklarında konuşmalar yaptı.
Sempozyum sonunda konuşmacılara, Kadıköy Belediyesi Kültür Yayınları tarafından yayımlanan ve Sivas Katliamı’nı konu alan “Yangın Sıçramış Bir Kitapta” isimli eser hediye edildi.