Aşırı Hız İki Can Aldı

Bağdat Caddesi’nde aynı gün içinde meydana gelen kazalarda iki vatandaş hayatını kaybetti

24 Temmuz 2015 - 11:18

Erhan DEMİRTAŞ

Bağdat Caddesi’nde lüks araçlarla yapılan aşırı sürat can almaya devam ediyor. 11 Temmuz Cumartesi günü saat 03.20 sıralarında Murathan Öztürk’ün (19) kullandığı 34 EDS 44 plakalı araç aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkıp yaklaşık 200 metre sürüklendi. Kaldırıma çıkan araç, çiçekçilik yapan 34 yaşındaki Mehmet Emin Kaya’ya çarptı. Kazada ağır yaralanan çiçekçi Kaya, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılırken hayatını kaybetti. 
Kazaya neden olan araç sürücüsü Murathan Öztürk ise olay yerinden kaçtı. 11 Temmuz Cumartesi günü ise yine Bağdat Caddesi’nde kaldırıma savrulan bir araç, üç kişiye çarptı. Vatandaşlardan ikisi ağır yaralanırken, 18 yaşındaki Hasan Hüseyin Koşum hayatını kaybetti. 

“ARAMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR”
Bağdat Caddesi’nde çiçek satarak geçimini sağlayan Mehmet Emin Kaya’ya çarpıp olay yerinden kaçan ve hala yakalanamayan Murathan Öztürk ile ilgili Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü gazetemize açıklama yaptı. Görgü tanıklarının beyanları, güvenlik ve mobese kameralarından alınan kayıtlardan araç sürücüsünün kimliğini tespit eden Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü, kazaya sebep olan 34 EDS 44 plakalı aracı kullanan şahsın 19 yaşındaki Murathan Öztürk olduğunu açıkladı. Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü,  kaza sonrası olay yerinden kaçan ve hala yakalanmayan Murathan Öztürk ile ilgili şu açıklamayı yaptı: “Tespit edilen şahsın İstanbul genelinde yakınlarının ikametlerinde ve kendi ikametinde yapılan arama çalışmalarında şahsın yakalanması mümkün olmadığından firari şüpheli Murathan Öztürk hakkında yakalama kararı çıkartılmış ve olay gününden itibaren şahsın yakalanmasına yönelik ısrarlı çalışmalarına devam edilmektedir.” 

“TÜM KARDEŞLERİNİ OKUTTU”
Abisinin liseden sonra üniversiteye gidemediğini ancak kendi çabasıyla Açık Öğretim üniversitesinden mezun olduğunu söyleyen Cengiz Kaya, “ Mehmet Emin abim küçük yaştan itibaren çalışarak, tüm zorluklara rağmen tüm kardeşlerini okuttu. Sürekli daha iyi bir yaşam için uğraşıyordu” diye konuştu. “ Biz üniversite mezunu olduysak bu abimin sayesindedir” diyen Kaya, abisinin ölümünden duyduğu üzüntüyü şu sözlerle anlattı: “ Bütün kardeşler devlet memuru olunca hepimiz farklı şehirlere dağıldık. Ancak telefon ile sürekli konuşurduk. Abim İzmir’i pek sevmedi. Liseden sonra İstanbul a geldi ve uzun süre iş aradı. Ancak kendisine uygun bir iş bulamadığı için çiçekçilik yapmaya karar verdi. 15 yıldır da çiçekçilik yapıyordu. Olaydan bir hafta öncesinde telefonla görüştük, bayramda İzmir’e gelerek anneme  sürpriz yapacağını bana söylemişti. Gerçekten sürpriz yaptı. Tüm aileyi İzmir’e topladı ama keşke böyle olmasaydı. Herkes bayramını yaşarken biz bayramı yaşayamadık, kömür karası bir güne uyandık.” 

“ADALET İSTİYORUZ”
Savcılığın yakalama kararı çıkardığı Murathan Öztürk’ün hala bulunamamasına tepki gösteren Mehmet Emin Kaya’nın kardeşi Cengiz Kaya, “Aile olarak biz devlete olan bütün görevlerimizi yerine getirdik,  hakkımız olarak bu kişinin biran önce yakalanması, yargılanması ve hak ettiği cezayı alması olacak. Biz adalet istiyoruz” dedi.

“PARA İSTEMİYORUZ”
Öztürk ailesinin aracılarla kendilerine kan parası teklif ettiğini söyleyen Cengiz Kaya şöyle konuştu:   “Katilin ailesi bize doğrudan ulaşmadı, kan parası teklif etmek için aracı isimler bize ulaştı. Aile, çocuklarının ceza almaması için helalleşirsek yarım saat içinde çocuklarını teslim edeceklerini belirttiler ama biz kabul etmedik. Bizim talep ettiğimiz para değil adalet. Ben paramla her şeyi yaparım diyen zihniyetin ortadan kalkmasını istiyoruz.” Murathan Öztürk’ün kaza sonrasında kaçmaması halinde tavırlarının daha farklı olacağını belirten Cengiz Kaya, davanın kendileri içi bir onur mücadelesi olduğunu ifade etti. 

BİR GENÇ DAHA HAYATINI KAYBETTİ

Mehmet Emin Kaya’nın ölümünden kısa bir zaman sonra Bağdat Caddesi’nde bir başka kaza daha meydana geldi. Aşırı hız yaptığı için direksiyon hakimiyetini kaybeden bir sürücü, kaldırımda yürüyen 3 vatandaşa çarptı. Kazada Hasan Hüseyin Koşum(18) hayatını kaybederken, Nurettin Gümüş(19) ve Selami Yüksel(18) de ağır yaralandı. Kazaya sebep olan sürücü Abdullah Ercan ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 
Nurettin Gümüş’ün amcası Cem Gümüş, yaşanan olayın çok olduğunu ifade ederek, “Yiğenim Nurettin hastaneden çıkarıldı ama vücudunun birçok yerinde kırıklar mevcut. Selami Yüksel ise yoğun bakım odasından normal odaya alındı. Çocukların psikolojik durumu hiç iyi değil” diye konuştu. 

“ÖLÜM İLE BURUN BURUNAYIZ”
Göztepe Dayanışması, Bağdat Caddesi’nde yaşanan kazaları protesto ederek basın açıklaması yaptı. Dayanışma üyeleri kazaların önüne geçebilmek için yetkilileri önlem almaya çağırdı. Dayanışmanın yaptığı açıklamada Bağdat Caddesi’nin gösteriş uğruna yarış pistine döndüğü ifade edilirken, şu ifadelere yer verildi: 
“Bağdat Caddesi’ndeki gürültü kirliliği had safyaha ulaşırken, araçların hızından dolayı cadde trafiği, park halindeki araçlar, yayalar ve hatta kaldırım üzerindeki insanlar, hayvanlar ölüm tehdidi ile her an karşı karşıyadır!”
Açıklamada; alınan tedbirlerin yetersiz olduğu vurgulanırken, “Yıllardır defalarca tekrarlanan ve “kaza” diye geçiştirilen bu cinayetlere engel olacak tedbirleri almayan, bugüne kadarki çağrılarımıza kayıtsız kalan tüm yetkililer de bu hız canavarları kadar olanlardan sorumludur” denildi. 

 
“TRAFİK TERÖRÜNE SON VERİLSİN"
Bağdat Caddesi’nde iki kişinin ölümü ile sonuçlanan kazalardan sonra change.org’da “ Bağdat Caddesi’nde Trafik Terörüne Son Verilsin!” başlıklı bir imza kampanyası başlatıldı. Caydırıcı cezaların denetimlerde uygulanması ve ihmallerin gözden gelinmemesinin talep edildiği imza kampanyası metninde şu ifadelere yer verildi: “ Bizler mahalleli ve duyarlı tüm vatandaşlar olarak “ Parasıyla değil mi, cezasını öderim, suçumu da işlerim” diyen sürücülere, bu suçlara caydırıcı cezaların uygulanmamasına, trafik polislerinin lüks araçların trafik ihalelerine göz yummasına artık yeter diyoruz. Mehmet Eminleri, Selinleri, Erdemleri daha fazla kaybetmemek istediğimizi haykırıyor, sorumluların derhal cezalandırılmalarını istiyoruz."



ARŞİV