İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Planlama Ajansı (İPA), 26 Mayıs Perşembe günü “Hava Ulaşımın Geleceği ve İstanbul Havalimanları Çalıştayı” düzenledi. Havacılık sektöründen uzmanlar, akademisyenler, sivil toplum ve yerel yönetim temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen çalıştayda İstanbul’un havalimanlarına dair öngörüler paylaşıldı ve tartışıldı.
Çalıştayda mevcut politikanın İstanbul’u kuzeye ve kuzeydoğuya doğru büyüttüğü, tarımsal alanlara zarar verdiği ve ekolojik dengeyi bozduğu vurgulanırken, şu görüşler paylaşıldı: “Üç havalimanı eş zamanlı olarak açık tutularak işletilebilir. İstanbul ve çevresine yönelik havacılık planlaması bütünsel olarak yapılmalıdır. İstanbul’un merkezi konumu, çevresi ile birlikte bir kapasite planlamasına tabi tutulmalı, yolcu yükü, işletme saatleri, ulaşım entegrasyonu ve ilişkili diğer tüm konular bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Üç havalimanı da üçgen olarak dünyadaki diğer örnekler gibi kentsel ölçekte birbirlerine entegre olduklarında düzgün bir planlamayla şehre faydası maksimize edilebilir. Atatürk Havalimanı’nın kapatılmasıyla işler havalimanı sayısı ikiye düşmektedir. Bu durum, hem Atatürk Havalimanı’ndaki mevcut yatırımın hiçe sayılması hem de mevcut ve potansiyel faydasının göz ardı edilmesi anlamına gelmektedir. Atatürk Havalimanı, faaliyetlerine devam edecek şekilde planlamaya dâhil edilmelidir.”
İSTANBUL’UN HAVALİMANLARI
İstanbul Planlama Ajansı ayrıca “20 Soruda İstanbul Havalimanları” adlı bir çalışma yayınladı. Millet Bahçesi projesinin başlatıldığı Atatürk Havalimanı’nın tarihsel ve stratejik öneminin vurgulandığı raporda şu bilgilere yer verildi:
“DOĞUM YERİ VE BEŞİĞİ”
“Yeşilköy Tayyare Meydanı adıyla 1912 yılında kurulan Atatürk Havalimanı Türk askeri ve sivil havacılığının doğum yeri ve beşiğidir. 1933 yılında Yeşilköy Hava Meydanı sivil uçuşlara açıldı. 1953 yılında Yeşilköy Hava Meydanı uluslararası uçuşlara açıldı.1983 yılında dış hatlar terminali işletmeye açıldı. 1985’te Atatürk Havalimanı adını aldı. Dönemin güncel teknolojisi ve modern mimarlık örneği olarak 1992 yılında Mimarlar Odası “Ulusal Mimarlık Ödülü”nü aldı. 2019 yılında kapanmadan önce Türkiye’nin en fazla yıllık yolcu sayısına sahip havalimanıydı.”
NEDEN VE NASIL KAPATILDI?
“İstanbul Havalimanı; 3 Mayıs 2013 tarihinde yap-işlet-devret modeliyle ihale edildi. İstanbul Havalimanı resmi olarak 29 Ekim 2018 tarihinde açıldı ve test uçuşları yapıldı. 6 Nisan 2019 tarihinde ise Atatürk Havalimanı’nda operasyon yapan havayolu şirketlerinin İstanbul Havalimanı’na taşınma işlemleri tamamlandı. Mayıs 2020’de kuzey-güney pistlerine Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi inşa edildi. Taşınmadan sonra Atatürk Havalimanı’nda tarifeli uçuşlara son verildi; kargo uçuşları ise 5 Şubat 2022’ye kadar devam etti. Ardından kargo uçuşları da İstanbul Havalimanı’na aktarıldı.”
MİLLET BAHÇESİ PROJESİ
“İhale, 29 Nisan 2022 tarihinde kamuoyuyla paylaşılmaksızın pazarlık usulü 21b yöntemi ile yapıldı. Altı firmanın katıldığı ihale 2 milyar 127 milyon 978 bin TL bedel ile Yapı&Yapı İnşaat Tic. San. A.Ş.’ye verildi. Sözleşme 16 Mayıs 2022’de imzalanmasına rağmen, bu tarihten üç gün önce Yapı&Yapı firması, Atatürk Havalimanı’nda iş makineleri ile pistlerin yıkım işlemlerine başladı. Sahra hastanesi Atatürk Havalimanı kuzey-güney pistlerini işlevsiz bırakacak şekilde pistlerin üzerine inşa edildi. Bu sayede gelecekte pistlerin yeniden kullanıma açılması ihtimali ortadan kaldırıldı.”
PROJENİN MALİYETİ
“İstanbul Havalimanı’na yapılacak yatırımların kalan miktarı yaklaşık 5 milyar Euro, Atatürk Havalimanı’nın mevcut tesinin değeri ise yaklaşık 4 milyar Euro. İstanbul Havalimanı’nın kalan etaplarının iptal edilmesi ve gerekli kapasitenin Atatürk Havalimanı’nın sivil havacılık kullanımına yeniden açılarak karşılanması ile yaklaşık 9 milyar Euro’luk israfın önüne geçilebilir. Buna ek olarak Millet Bahçesi inşaat, altyapı ve çevre düzenlemesi için 2,1 milyar TL’lik bir harcama yapılacaktır.”
NEDEN AÇIK KALMALI?
“Atatürk Havalimanı kapatılmadığı takdirde, İstanbul Havalimanı’na alternatif meydan olarak kullanabilecek. Kış aylarında İstanbul Havalimanı’nın bulunduğu Karadeniz sahil şeridinde görüş mesafesinin sıfıra indiği yoğun bir sis tabakasıyla kaplanmakta; Florya, Yeşilköy bölgesi ise açık olabilmektedir. Meteoroloji kayıtları incelendiğinde kış aylarının hangi günlerinde İstanbul’un kuzeyinin sisli, güneyinin açık olduğu tespit edilebilir. Böyle durumlarda İstanbul Havalimanı’na iniş zorluğu çeken uçaklar, uzaktaki alternatif meydanlara gitmek ihtiyacı duymadan, hemen yakınındaki Atatürk Havalimanı’na yönlendirilebilecektir. Kapasite ihtiyacı doğana kadar geçecek süre içerisinde mevcuthavalimanı yapıları esnek tasarımlarla kamunun kullanımına kolayca açılabilir niteliktedir. İhtiyaç oluştuğunda ise tekrardan terminal olarak dönüştürülmesi mümkün olacaktır.”
TAHRİBATIN TABLOSU
“İstanbul Havalimanı ilk kez 2009’da yürürlüğe giren Çevre Düzeni Planı’nda duyuldu. Bu planda, şu anda havalimanının yapıldığı Kuzey Ormanları sahası dokunulmaz olarak tanımlanmıştı. Fakat havalimanı projesi plana aykırı olarak uygulamaya konuldu. İstanbul’un anayasası sayılan 2009 tarihli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda üçüncü havaalanı için belirlenen yer Silivri-Gazitepe arası bölgeydi. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından plan yok sayıldı ve projenin yeri Kuzey Ormanları sınırları içindeki mevcut alan olarak belirlendi. Hazırlanan ÇED raporunda kesilecek ağaç sayısının 2 milyon 500 bin olacağı belirtilmişti fakat kesilen ağaç sayısı 13 milyon olarak saptandı. Yapılan analizlere göre 2012-2019 yılları arasında havalimanı proje sahasında 8 milyon, inşaat için açılan 2 taş ocağı için en az 1 milyon 200 bin, havalimanına giriş sağlayan Kuzey Marmara Otoyolu için 3 milyon 700 bin ağaç kesildi.”
KİMLER BELİRLEMELİ?
"Gelişmiş ülkelerde havalimanı dönüşüm projeleri referandum, tasarım yarışması, çalıştaylar gibi katılımcı süreçler yürütülmektedir. Berlin’de Tempelhof Havalimanı’nın 1996 yılından sonra yolcu sayısı ciddi oranda azalmıştır. 27 Nisan 2008’de havalimanının yolcu taşımacılığına kapatılıp kapatılmaması yönünde referandum yapılmıştır. 2010 yılında park olarak açılan Tempelhof Havalimanı için 2014 yılında yapılan referandumda halkın yüzde 64 Tempelhof terminal binasının ve pistlerin korunmasını istemiştir. Kanada Toronto Downsview Havalimanı’nın kapatılma kararından sonra 2000 yılında alan için bir tasarım yarışması başlamıştır. Yarışma sonucunda kazanan proje uygulanmış pistler mevcut şekilde korunarak 2012 yılında park olarak açılmıştır. Atatürk Havalimanı’nın geleceği, merkezi hükümet, yerel yönetimler, meslek kuruluşları, STK’lar, Kent Konseyleri ve halkın tüm kesimlerinin dahil edildiği katılımcı bir süreçle belirlenmelidir. Forum, çalıştay gibi etkinliklerle iki yönlü bir iletişim sağlanmalı ve aktif katılım teşvik edilmelidir.”