AB içerisinde ‘yerel idarenin sesi’ olan Bölgeler Komitesi'nin sosyalist parlamenterleri ile Türkiye'nin sosyal demokrat belediyeleri, Kadıköy'ün evsahipliğinde biraraya geldi.
AB içerisinde ‘yerel idarenin sesi’ olan Bölgeler Komitesi'nin sosyalist parlamenterleri ile Türkiye'nin sosyal demokrat belediyeleri, Kadıköy'ün evsahipliğinde biraraya geldi. Toplantıda, yeni Anayasa'nın uzlaşma ve diyalogla hazırlanması gerektiği vurgulanarak, bu Anayasa'da yerel yönetimlere daha çok yetki ve mali kaynak verilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin de tartışıldığı toplantıda, Bölgeler Komitesi Türkiye ile Çalışmalar Grubu Başkanı Fransız Bernard Soulage, Türkiye'nin AB'ye katılmasını istediğini net bir şekilde ifade etti. Soulage, “Siz eğer ülkenizi negatif gösterirseniz, Sarkozy, Merkel gibi Türkiye'yi AB'de istemeyenlerin ekmeğine yağ sürülmüş olacak. Ben, ‘Türkiye'nin Avrupa'ya ihtiyacı var’ diye düşünenlerden değilim. Oysa Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı var. AB, bir Hristiyan kulübü olamaz. Ama neticede karar verecek olan sizsiniz...” dedi.
Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi Sosyalist Grubu üyeleri, Türkiye’deki sosyal demokrat yerel yönetimleri aynı çatı altında toplamak amacıyla hizmet veren Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği’nin (SODEM) davetlisi olarak Kadıköy Belediyesi’nin ev sahipliğinde geçtiğimiz günlerde SODEM Kadıköy’e geldi.
Avrupalı konuklar, Sodem’in katkılarıyla Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediğ “Türkiye’de Yeni Anayasa Yapımı Süreci ve Ademi Merkeziyetçilik” konulu konferansa katıldılar. 12 Nisan Perşembe günü Moda’daki Double Tree by Hilton Oteli’nde gerçekleştirilen konferansta, yeni Anayasa yapım süreci ile bu süreçte Ademi Merkeziyetçiliğin yeri tartışıldı.
Kadıköy Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve SODEM işbirliği ile düzenlenen konferansın açılış konuşmasını evsahibi ve SODEM Başkanı sıfatıyla Kadıköy Belediye Başkanı Av. Selami Öztürk yaptı. Öztürk, bu toplantının amacının Kadıköy gibi sosyal demokrat kimliğine sahip belediyeler ile aynı siyasi geleneğe sahip olan Sosyalist Grup arasındaki ilişkileri kuvvetlendirmek, nitelikli bir diyalog ve dayanışma oluşturmak olduğunu söyledi.
Türkiye’nin yeni Anayasa’sının uzlaşma ve toplumsal bir mutabakat sonucunda oluşturulması gerektiğini, ancak iktidarda bu uzlaşma kültürünün olmadığını vurgulayan Öztürk, “Yeni Anayasa’da hukuk devleti ilkesinin güçlendirilmesini ve kuvvetler ayrılığı ilkesinin işler hale getirilmesini istiyoruz” dedi. Türkiye’deki idari yapılanmaya merkeziyetçiliğin hakim olmasının, hem halkın yönetime katılımını kısıtladığını hem de verimli hizmet verilmesini engellediğini anlatan Öztürk, yeni Anayasa’da mahalli idarelerin de yetkilerinin arttırılmasını istedi.
Toplantının diğer açılış konuşmasını yapan AB Bölgeler Komitesi Sosyalist Grup Başkanı, Belçika Alman Komünitesi Hükümet Başkanı KarlHeinz Lambertz, Türkiye’nin yeni Anayasa yapmak için diyalog ve demokrasiye gerek olduğunu söyledi. AB’nin etkili bir demokrasi için ademi merkeziyetçiliği öncelikli koşul olarak sunduğunu kaydeden Lambertz, “Eğer yerel ve bölgesel karar alıcılar, politik gelişimin gereklilikleri içinde, kendi yöre hakları için neyin ihtiyaç olduğunu belirtmekte özgür iseler ve kendi deneyimlerini yansıtabiliyorlarsa ancak o zaman politika ve programlarının başarılı bir şekilde uygulanmasına olanak sağlanmış olur. Tabii ki ademi merkeziyetçilik dışarıdan, yukarıdan ya da AB tarafından ya da hiç kimse tarafından empoze edilmemelidir. Bu tabandan tepeye olan bir modeldir. Demokratik devletlerde, ademi merkeziyetçiliğin uygun şekilde gelişmesi zaman, sabır, demokrasi bazen de şans gerektirir” dedi.
2 OTURUM, 10 KONUŞMACI, ONLARCA FİKİR....
Açılış konuşmalarının ardından toplantı 2 oturum halinde devam etti. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın moderatörlüğünü yaptığı ilk oturumda AB üye ülkelerinde ademi merkeziyetçilik süreçleri ve Türkiye’de ademi merkeziyetçileşme önündeki zorluklar ele alındı. Oturuma, Bölgeler Komitesi Türkiye ile Çalışmalar Grubu Başkanı Rhone Alpes Bölge Meclisi Başkan Yardımcısı Fransız Bernard Soulage (Fransa), Bölgeler Komitesi Üyesi, Flaman Parlamentosu Milletvekili (Belçika) Mia De Vits, Katalonya Bölge Başkanlığı Avrupa İşlerinden Sorumlu Eski Sekreteri Avrupa Parlamentosu Eski Milletvekili (İspanya), Anna Terroni I Cusi, Bölgeler Komitesi üyesi, Ovanaker Belediye Meclis Üyesi (İsveç) Yoomi Renstrom ve CHP Milletvekili, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın katıldı.
Moderatörlüğünü Belçikalı parlamenter Karl Heinz Lambertz’in yaptığı 2. oturumda ise “Türkiye’de yeni anayasa yapım süreci ve Ademi Merkeziyetçiliği güçlendirmenin yolları” tartışıldı. Bu oturumda da CHP Milletvekili TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Rıza Türkmen, Avrupa Sosyalist Partisi Başkanlık Divanı Üyesi, İsveç Parlamentosu üyesi, Uluslararası İlişkiler Komitesi Üyesi ve İsveç Sosyal Demokrat Parti Üyesi Tommy Waidelich ile Kırklareli Belediye Başkanı Cavit Çağlayan görüşlerini anlattı.
ÖZTÜRK: “AB’NİN PARÇASI OLMAK İSTİYORUZ”
Toplantının kapanış konuşmasını da SODEM ve Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk yaptı. AB’nin dünyanın en büyük barış projelerinden biri olduğunu, Türkiye’nin de bunun bir parçası olmak istediğini anlatan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztük, “Sayın Soulage, Avrupalıların bizi tanımadıklarını, hükümet yetkilileri ve hükümet yanlısı sivil toplum örgütlerinin bizi tanıttıklarını söyledi. Ama Avrupalı sosyalistler, siyasi parti temsilcilerinden ziyade o ülkedeki STÖ’lerle temas kurmak istiyorlar. Bu yüzden SODEM’i kurduk, CHP Brüksel’de büro açtı.
Biz kendimizi Avrupalılara iyi ifade etmezsek küsme hakkımız da olmaz. Yaptığımız çalışmalar ve burada yapılan bu toplantı Sodem’in kurulmasının ve çalışmalarının ne kadar doğru bir karar olduğunu da gösteriyor” dedi.
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, AB’lilere de şöyle seslendi;
“‘Türkiye’nin sorunlarını size anlatmak, paylaşmak zorundayız, aksi halde bizi yanlış tanırsınız, bizi de onları da dinlemelisiniz. Anlattıklarımızı bir şikâyet olarak düşünmeyin. Türkiye, AB’nin bir parçası olmak istiyor. Avrupa’lı dostlarımıza kendimizi doğru anlatmak ve tanıtmak istiyoruz.”
TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİ...
Toplantıya katılan parlamenter ve yöneticilerin konuşmalarından
satır başları şöyle:
l Bölgeler Komitesi Türkiye ile Çalışmalar Grubu Başkanı Rhone-Alpes Bölge Meclisi Başkan Yardımcısı Fransız Bernard SOULAGE:
Ben de Türkiye'nin AB'ye katılmasını istiyorum. Bazı Avrupalılar, 'TC artık Avrupa'yı istemiyor' diyor. Bu düşünceye karşı mücadele etmeliyiz. Türkiye'deki sosyal demokratlar biraraya gelerek, Avrupa'ya kendinizi ifade etmeniz gerek. Avrupa, AKP'yi 'Hıristiyan-Demokrat Parti gibi algılıyor. Ben şimdi Fransa'ya döndüğümde bana, Türkiye'nin nasıl olduğunu soracaklar. 'Eskiden daha betermiş, daha fazla baskı var' dediğimde de 'Amaaan Türkiye böyle ise AB'nin dışında kalsın' diyecekler. Siz eğer ülkenizi negatif gösterirseniz, Türkiye'nin AB'ye girmesini istemeyenler size kapı dışarı diyecekler. Sarkozy, Merkel gibi istemeyenlerin ekmeğine yağ sürülmüş olacak. ‘Türkiye'de her şey kötü gidiyor’ derseniz, Türkiye'ye karşı olan duyguları beslersiniz. Gerçeği göstermek gerek. Özgürlük sorunlarına rağmen gelişen bir Türkiye var. Ben, ‘Türkiye'nin Avrupa'ya ihtiyacı var’ diye düşünenlerden değilim. Oysa Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı var. AB, bir Hristiyan kulübü olamaz. Ama neticede karar verecek olan sizsiniz. Özellikle siz sosyal demokratlara ihtiyacımız var. SODEM’in yaptığı çalışmaları bu anlamda çok önemsiyorum.
l Bölgeler Komitesi Üyesi, Flaman Parlamentosu Milletvekili (Belçika)
Mia De Vits:
Türkiye'de yeni Anayasa ile insan hakları konusunun teminat altına alınacağını umuyorum.
l CHP Milletvekili, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın:
Türkiye'de 2 bin 950 belediye var.
Bunun 550'si CHP'li. Bu belediyelere yönelik baskılar var.
l CHP Milletvekili, Türkiye-AB Karma Parlamento Komitesi Üyesi Umut Oran:
Anayasa yapım sürecinde samimiyet gerek oysa bu iktidar samimi değil. Türkiye'de ‘Ya bendensin ya yok ol, ya tarafsın ya bertaraf, Ya sev ya terk et’ zihniyeti var. bu zihniyet değişmediği sürece ne Adem-i Merkeziyetçilik olur ne de yeni Anayasa... Dünyada artık kimse AKP'ye inanmıyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın takiyye dönemi sona eriyor. Türkiye'nin gerçek yüzünü ve gücünü CHP temsil ediyor.
l Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın:
Türkiye'de adem-i merkeziyetçilik yok.
Bir belediye başkanı olarak netinizi planlama hakkınız yok, bütçeniz az...
Biz sosyal demokratlar özgürlük, demokrasi, eşitlik ve adalet için mücadele edeceğiz. Yerel yönetimlere ekonomik ve idari anlamda özerklik verilmeli.
l CHP Milletvekili TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Rıza Türmen:
Yeni Anayasa için uzlaşıya ihtiyaç var. Ama TBMM'de çatışma var. Kendi çoğunluğun dayatan bir iktidar varken Anayasa nasıl uzlaşma ile hazırlanacak? AKP uzlaşmaya yanaşmalı. CHP de Anayasa sürecine katılmalı. Yeni bir anayasa 2 şarta bağlı; birincisi iktidar güç yoğunlaşmasından güç paylaşımına geçmeli. 2.si de Türkiye'deki farklı kültür ve kimlikler korunmalı.
Haber: Gökçe UYGUN
Fotoğraflar: Gürbüz ENGİN