Avukat ressamdan masal diyarına yolculuk

Ressam Ali Balkan’ın Antartika masalı gerçekle buluşuyor

23 Mayıs 2013 - 14:50
Ressam Ali Balkan’ın Antartika masalı gerçekle buluşuyor
 
Mustafa SÜRMELİ
 
Son günlerde “Antartika’da Türk Bilim Üssü’nün” kurulacağı haberi gündemde. Önemli bilim insanlarının girişimciliği ve geniş vizyonlarıyla projelendirilen bu çalışma için Türk buzkıran kutup araştırma gemisi de tasarlandı. Tüm bu gelişmeler hem Türk Bilim Dünyasında hem de toplumda bir çok kişi tarafından büyük heyecan ve merakla karşılandı. Gelişmeleri merakla takip eden isimlerden biri de ressam Ali Balkan. Genç sanatçının geniş hayal gücünün ürünü olan balina vapurlar, bundan 7 sene önce eserlerinde hayat bulup Antartika’ya gitmişlerdi. Futurist sanatçının, 2006’da başladığı “Masallar Şehri İstanbul” serisi yapay zekâya kavuşturulan kimi balina, kimisi kılıçbalığı olan “balık vapurların” İstanbul sevgilerini, engin sulardaki maceralarını hümanist bir hikâye örgüsünde konu alıyor. 23. yy. ortalarında sevgi, saygı ve özgürlüğün egemen olduğu bir İstanbul’da geçen “Masallar Şehri İstanbul” serisi nesnel dünyayı özgün bir dille ortaya koyuyor.Dört alt seriden oluşan “Masallar Şehri İstanbul”, vapurların kent siluetiyle bütünleşmesi, kentin vapurlaşması, vapurun kentleşmesiyle başlıyor, İstanbulluların çok sevdikleri müze vapurları özgür bırakmak için vapurları yapay zekâya kavuşturmasını, tersanelerde hummalı bir çalışma ile vapurların kuyruk, yüzgeç, su altı dalışlarındaki su izolasyonu gibi birçok yenilikçi proje eşliğinde balık vapurlara dönüştürülmesi ve balık vapurların kutup macerası ile devam ediyor. Genç sanatçının 2011’deki “Masallar Şehri İstanbul” sergisiyle yaklaşık 5 bin sanatsever görmüştü.Masallar Şehri İstanbul serisinin yaratıcısı Ressam Ali Balkan konuyla ilgili şu açıklamaları yapıyor: “Keşfetmek kolay. Mesele, Antartika’da yaşamayı öğrenmek. Bu dayanıklılık ister. Vapur serileri uyum sağladılar diyebilirim. Şehirhatlarının 2 tane buzkıranı çoktandır Antartika’da... Bu düşünsel bir çaba. Olması gereken bilim üssünün kurulmasıdır. Buzkıranının kutpa gitmesidir. ”
 
‘ANTARTİKA’YA HÂL GİTMEDİĞİMİZ KABAHAT’
Antartika’da Türk Bilim Üssü’nün kurulmasının sanatçıda uyandırdığı hisler ise şu yönde;“Hep derim, dünya konusunda pek bir fikri olmayan, “insan gibi düşünen bir uzaylı” doğrudan Antartika’ya inse,   yahu bu insanlar, bizi aşmış derdi. Çevreye zarar vermezler, doğa ile uyum içinde yaşarlar ve bilimsel çalışmalarını yaparlar… Uzaylı oturur ağlardı bizde niye böyle bir kıta yok diye...”“Antartika’da Türk Bilim Üssü’nün kurulması heyecan verici ve insancıl bir projedir. 2006 senesinde “Masallar Şehri İstanbul” serisine “Dünyayı İnsanlık Kurtaracak, Bir Vapuru Sevmekle Başlayacak Her Şey” sloganıyla başlamıştım. Seri ilerledikçe Balina vapurlar uğruna kan dökülmeyen topraklara, kutuplara yöneldiler. İçerisinde hümanizm, iyi niyet, sevgi ve saygı olan her projenin başarılı olacağına inanıyorum. Antartika’da kurulacak Bilim Üssü ile de ekolojik dengeyi ve çevre kirliliğini gözlemlemeye fırsat bulup içinde tüm canlılara sevgiyi ve saygıyı barındıran “insanlık” için önemli keşiflerde bulunulacağına düşünüyorum. Bizim bilim insanlarımızın Antartika’da dünya için ciddi buluşlara imza atacağına inancım tam. Özetlersem, Antartika’ya hâlâ gitmediğimiz kabahat.”
 

ARŞİV