Gezi direnişi sırasında Ümraniye’de yapılan yürüyüşte karşıdan gelen bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş’ın ölümüne ilişkin davada karar verildi. 6,5 yıl süren yargılama sonucu mahkeme heyeti iki sanığın beraatine karar verdi.
Yaklaşık yedi yıl süren adalet mücadelesinin sonunda verilen beraat kararı tepkiyle karşılandı. Kararının ardından Ayvalıtaş ailesi ve Sosyalist Dayanışma Platformu üyeleri Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması yaptı.
“GEZİ ÇOCUKLARI ARAMIZDALAR”
Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş, basın açıklaması öncesi açıklamalarda bulundu. Ayvalıtaş, “Mehmet’i bugün de yarın da yalnız bırakmayacağınıza eminim. Mehmet’in katilleri ceza alıncaya dek mücadelemiz devam edecek. Aslında mücadelemiz, Mehmet’e ve Türkiye’ye adalet gelene kadar devam edecek. Dün şöyle bir şey yaşadım. Ben duruşmanın yapılacağı yere erken gitmiştim; orada 90 tane polis vardı, 30 tane özel tim vardı, 20 tane de polis geldi. Duruşma alanında 30 tane polis vardı, 15-20 tane de sivil polis saydım. Daha duruşma alanına gittiğimde anladım ne karar verileceğini. Biz bu vatanın çocuklarıyız. Gezi’de, AKP’nin de CHP’nin de HDP’nin de çocukları vardı, Türkiye halkı vardı Gezi’de. Öldüren polislere ödül verildi. Benim oğlumu öldürenler tutuklanmadılar!” dedi.
“Adalet yok” diyen Ayvalıtaş, “Adalet bir kişinin ağzına bakıyor. Bir kişi ne derse o oluyor. Bizim adaletimiz korkuyor. Savcı korkuyor, hâkim korkuyor. Mehmet’i öldürenler bir gün ceza almadı. Bir gün adliyeye gelmedi. Gezi çocukları aramızdalar, onlar milyonlara ulaşacaklar. Türkiye’de adaleti bulamadığımız yerde AİHM’e gideceğiz. İllaki Türkiye’ye adalet gelecek!” açıklamalarında bulundu. Ayvalıtaş açıklamalarına devam ettiği sırada polis, Ali Ayvalıtaş’ın konuşmasına müdahale ederek engellemeye çalıştı. Yaşanan durumun ardından basın açıklamasına geçildi.
“YETERLİ İNCELEME YAPILMADI”
Basın açıklamasını okuyan Sosyalist Dayanışma Platformu üyesi Tülay Korkutan, “Yargılamada; 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlamasından itibaren delillere ilişkin yeterli inceleme yapılmamış, adil yargılanma yapılmasının sağlanabilmesi için uygun ve yeterli duruşma salonu sağlanmamış, duruşmaların sesli ve görüntülü kayıtları konusunda hiçbir girişimde bulunulmamış, duruşma açılmasından itibaren taraflara karşı eşit mesafede durulmamış, ailenin ve avukatların söz hakları engellenmiş, duruşma salonuna silahla giren polislerin kimlikleri tespit edilip suç duyurusunda bulunulmamış, tüm taleplere rağmen duruşma salonunun önünde, adliye koridorunda duruşmaya katılamadığı için dışarıda kalan kitleye polislerin gaz sıkmaları ve şiddet uygulamaları engellenmemiştir.” dedi.
Korkutan açıklamasında, “Biz Mehmet’in yoldaşları olarak 24 celse süren davada her duruşma çıkışında adaletin saraylarda değil sokakta olduğunu haykırdık. Bu dava tarihin hafızasında yerini almıştır. Yeterince araştırma yapmayan savcı da, tüm delillere rağmen sanıkları kusursuz bulan bilirkişiler de, duruşmalara bile gelmeyen sanıklara ceza vermeyen mahkeme heyeti de halkın vicdanında hafıza defterlerine kaydolmuştur.” ifadelerine yer verdi.