Beyaz perdede kadınlar
Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği Kadın Filmleri Festivali’nde, beyaz perdenin kadın hali Kadıköylü kadınlarla buluştu
Bircan BİROL
Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında etkinlikler düzenleyen Kadıköy Belediyesi, bu yıl “Kadın Filmleri Festivali” ile bir ilke imza attı. İki gün süren festivalde, kadın filmleri Kadıköylü kadınlarla buluştu. Festival kapsamında; Kadının Fendi, Kurtuluş Son Durak, Benim Adım Malala, Karamel ve Persopolis filmleri 5-6 Mart tarihlerinde Kozyatağı Kültür Merkezi’nde gösterildi. Filmi izlemeye gelen Kadıköylü kadınlarla hem etkinliği hem de kadın olmayı konuştuk.
Festivali izleyenler arasında bulunan Kadıköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Bahar Yalçın, bu fikrin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı: “Mor Akademi’de ‘8 Mart’a yönelik ne yapabiliriz?’ diye düşünürken çıkmıştı aslında bu fikir. Sonra kadınlardan öneri de aldık, film konusunda. Kısa bir zamanda bu organize edildi. Bundan sonraki dönemlerde de gelenekselleşmesini istiyorum ve düşünüyorum.” Salonu dolduran kadınlar da Yalçın gibi, festivalin süreklileşmesi isteğinde birleşiyor. İşte Kadıköylü kadınların 8 Mart’a ve kadın filmlerine dair görüşleri:
“DAHA GÜÇLÜ HİSSEDİYORUM”
Festivali izleyenler arasında bulunan Kadıköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Bahar Yalçın, bu fikrin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı: “Mor Akademi’de ‘8 Mart’a yönelik ne yapabiliriz?’ diye düşünürken çıkmıştı aslında bu fikir. Sonra kadınlardan öneri de aldık, film konusunda. Kısa bir zamanda bu organize edildi. Bundan sonraki dönemlerde de gelenekselleşmesini istiyorum ve düşünüyorum.” Salonu dolduran kadınlar da Yalçın gibi, festivalin süreklileşmesi isteğinde birleşiyor. İşte Kadıköylü kadınların 8 Mart’a ve kadın filmlerine dair görüşleri:
“DAHA GÜÇLÜ HİSSEDİYORUM”
Yasemin Kapramcı: Benim Adım Malala’yı izlemeye geldim. Bu ülkede kadının bir değeri olmadığını düşünüyorum. Hem de hiçbir yerde saygı görmüyoruz, kabul edilmiyoruz, fikirlerimize önem verilmiyor… Kurumlar olsun, eşlerimiz olsun. Tabii benim eşim ayrı! Öldürülme oranları çok yükseldi, hala buna bir çözüm bulunamadı. Artık ölümlerin durdurulmasını, mecliste kadın sayısının artmasını, temsil edilme hakkımızın olmasını istiyoruz. Bu etkinlikler artmalı. Kadınlarla yan yana geldikçe mutlu, gururlu ve daha güçlü hissediyorum.
Dilek Kırımlı: Fikirtepe’den geldim etkinliğe… Kadına şiddeti kınıyorum. En yakın arkadaşımın şiddet gördüğünü dün duydum ve çok üzüldüm. Bitmesini istiyorum. Eşini dışarı atamıyor, etrafına anlatamıyor ve çok üzülüyor. Kadınlara yardım edilmesini istiyorum. Kadınların kurtarılmasını istiyorum. Etkinlik çok güzel. Çocuklarımı da alıp geldim.
“MAÇ ARASINDA KAMU SPOTU”
Kezban Hanım: Bütün kadınların 8 Mart’ını kutluyorum şimdiden. Erkeklere seslenmek istiyorum: Eşlerine, kardeşlerine dışarıda nasıl davranılmasını istiyorlarsa kendileri de dışardaki hanımlara o şekilde davransınlar. Eşleri onlara birer emanet. Kendi çocuklarının, kızlarının aynı acıları çekmelerini istemiyorlarsa kendi eşlerine de öyle davranmaları gerekli. Kadınlara kalkan eller artık durmalı. Projeler düzenlenmeli. Maç aralarında bu tarz kamu spotları olabilir. Erkekler maçlara baktığı gibi başka şeylere bakmıyorlar. Saygı bekliyoruz. Biz onlara nasıl saygı gösteriyorsak aynı saygıyı erkeklerden bekliyoruz.
Ruhcel Cengiz: Kurtuluş Son Durak’ı izledim. Çok beğendim. Erkek şiddetine artık bir dur demek lazım tabii. O da birlik olarak ve erkekleri eğiterek olur. Kadınlar çok çekiyor. Sadece dayak değil, toprak için bile kız çocukları öldürülüyor namus cinayeti adı altında. Böyle filmlerin daha çok olmasını çok isterim. Kadın olmak her zaman ikinci sınıf yerine koyulmak anlamına geliyor. Oysaki kadın daha güçlü, cesaretli ve akıllıdır.
“ÖZGECAN YASASI ÇIKSIN”
Özlem Ay: Kozyatağı’ndan geliyorum. Kadın ülkemizde değer görmüyor. Kadının değer görmesi için eğitim daha çocuk yaşta başlamalı. Günümüzde hayvanlara dahi tecavüz eden bir toplum var. Hayvanlara tecavüz edenlerin kadınlara çocuklara ne yaptığını da görüyoruz. Her gün farklı bir cinayet haberi televizyonlarda. Bir an önce Özgecan Yasası’nın çıkması gerek.
Ruhten Ersöz: Emekli ebe hemşireyim. Dünya kadınlar günü bütün kadınlara kutlu olsun! Benim Adım Malala’yı izledim; kadınlar günü adına çok öncü bir kişiliği olan bir kadını izledik. Özellikle bizim gibi dini İslam olan ülkelerin nelerle karşılaştığını görmekteyiz. Bu film ve kişilikleri izleyerek, genç kızlarımız eşit olduklarını ama mücadele etmeden hiçbir yere gelinmeyeceğini öğreneceklerdir.
“BİZİM OLANI İSTİYORUZ”
Öznur Yel: CHP Kadıköy ilçe yönetimindeyim. Kadıköy Belediyesi’nin bu tarz etkinlik ve çalışmalar yapması olağanüstü güzel. Özellikle “Benim Adım Malala” filmi inanılmaz etkileyici. Çok teşekkür ediyorum. Ben dünya emekçi kadınlar gününü kutluyorum bütün kadınların. Bütün mesele kadının eğitilmesi… Kadının eğitilmesi insanlığın eğitilmesi demektir. Bütün çalışmalarımızı ve planlamalarımızı bu doğrultuda yapmamız gerekir.
Gülten Yıldırım: Etkinliği çok güzel buldum. Kadınların haklarını anlatıyor. Hoşuma gitti. Kadınlar olarak hakkımızı arıyoruz, bizim olanı istiyoruz. Bazı kadınlar kendi haklarını savunmuyorlar; biz sadece kendimiz için değil bütün kadınlar için hak savunmak istiyoruz.