Beyaz yakalılar geçinemiyor

İstanbul Planlama Ajansı’nın raporuna göre her 4 beyaz yakalıdan 3'ü ya geçinmekte zorlanıyor ya da birikim yapamıyor, göç eğilimi giderek artıyor

28 Haziran 2025 - 16:20

İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) araştırmasına göre, İstanbul’da yaşayan beyaz yakalı çalışanlar, yüksek eğitim ve uzmanlıklarına rağmen artan geçim sıkıntısı, güvencesizlik ve gelecek kaygısıyla karşı karşıya. “Beklentiler ve Gerçekler Arasında: İstanbul’da Beyaz Yakalılar” başlıklı rapor, bu grubun toplumsal konumuna, ekonomik ve psikolojik yüklerine ve yurt dışına göç eğilimlerine ışık tutuyor. Araştırma sonuçlarına göre güvencesizlik, gelir erimesi, borç döngüsü ve geleceksizlik duygusu beyaz yakalıları kuşatmış durumda.

Raporda, Türkiye’deki beyaz yakalı çalışanların iş gücündeki ağırlığına da dikkat çekiliyor. Eurostat verilerine göre 2024 yılının son çeyreğinde Türkiye’de profesyonel meslek grubunda istihdam edilen kişi sayısı 3 milyon 302 bin olarak açıklanırken, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı 2024 yılı İşgücü İstatistiklerine göre bu sayı 3 milyon 546 bine ulaştı. Bu sonuçlara göre beyaz yakalı çalışanlar, Türkiye’deki tüm meslek grupları arasında en kalabalık ikinci grubu oluşturuyor.

Buna rağmen bir zamanlar “istikrarlı orta sınıfı” olarak tanımlanan bu grup, artık güvencesizlik, geçim sıkıntısı ve geleceksizlikle karşı karşıya. Her 4 beyaz yakalıdan 3'ü ya geçinmekte zorlanıyor ya da birikim yapamıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 9,9’u ise bazı temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını belirtiyor.

Raporda öne çıkan bulgular şöyle:

BEYAZ YAKALI ARTIK ORTA SINIF DEĞİL

Araştırmada dikkat çeken bulgulardan biri, beyaz yakalı çalışanların büyük çoğunluğunun artık kendini orta sınıfa ait hissetmemesi. Katılımcılar, gelirlerinin yaşam maliyetlerini karşılamaya yetmediğini belirtirken, çoğu zaman “alt sınıf gibi kazanıp orta sınıf gibi harcamaya çalıştıklarını” ifade ediyor. Yükseköğrenim ve mesleki uzmanlığın sınıfsal güvence sağlamadığına dikkat çekilen raporda, beyaz yakalılık kavramının anlamının da giderek sorgulandığı vurgulanıyor.

Diğer yandan, hak mücadelesi bakımından mavi yaka çalışanların örgütlü yapısı ve sınıf bilinci, beyaz yaka çalışanlar arasında örnek gösteriliyor. Emeğinin karşılığını alamadığını ifade eden beyaz yakalılar, bu durumu değiştirebilmek için ortak bir farkındalık geliştirmeleri ve birlikte hareket etmeleri gerektiğini vurguluyor.

ÜCRET YETERSİZ, İŞ GÜVENCESİZ

Kamu ve özel sektörde çalışan beyaz yakalılar, maaşlarının yetersizliğinden ve güvencesizlikten şikâyetçi. Özellikle özel sektörde, yan hakların kurumların keyfi uygulamalarına bağlı olduğu, fazla mesailerin çoğu zaman karşılıksız kaldığı belirtiliyor. Kamu çalışanları ise düşük maaşların yanı sıra artan mobbing, belirsiz kariyer süreçleri ve yasal güvencelerin aşınması nedeniyle mesleki aidiyetlerini kaybettiklerini ifade ediyor.

Özel sektörde terfi alma konusuna umutsuz bakılıyor. Bazı çalışanlar, bulundukları pozisyonda ilerleme imkânı görmediklerini açıkça belirtiyor

AY SONUNU GETİRMEK ZOR

Rapora göre her dört beyaz yakalıdan üçü geçinmekte zorlanıyor ya da birikim yapamıyor.

TÜİK ve ILO verilerine göre beyaz yakalıların gelir artışı, yöneticiler ve diğer meslek gruplarına göre oldukça düşük. 2014’te 1.237 dolar olan ortalama aylık gelir, 2023’te 938 dolara kadar geriledi. Buna rağmen eğitim, ulaşım, kültür gibi harcamalarda önemli bir paya sahip olan bu grup, temel ihtiyaçlarını kredi kartıyla karşılayarak ay sonunu getirmeye çalışıyor.

Katılımcıların yüzde 43’ü temel ihtiyaçlarını karşılayabildiğini ancak kenara para ayıramadığını belirtirken, yüzde 23’ü bazı harcamalardan kısmak zorunda kaldığını, yüzde 10’u ise temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlandığını ifade ediyor.

İPA’nın 2025 Mayıs Barometresi verilen yer verilen raporda her dört beyaz yakalıdan üçünün birikim yapamadığı belirtiliyor. Ekonomik koşullar, çalışanların iş değiştirme ve yeni iş fırsatları yaratma yoluyla mevcut koşullarını değiştirme ihtimalini kısıtlıyor. Bu durum, ekonomik güvence arayışında olan hem özel sektör hem de kamu çalışanlarını birden fazla işte çalışmaya itiyor.

MÜLK EDİNMEK İMKÂNSIZLAŞTI

Katılımcıların tamamı, İstanbul’da ev sahibi olmayı artık hayal bile edemediklerini belirtirken, geçmişte alternatif olarak görülen Anadolu illerinde bile konut fiyatlarının ulaşılamaz olduğunu ifade ediyor. Beyaz yakalıların gelirinin önemli bir bölümü kira giderlerine gidiyor.

BORÇLA YAŞAM NORMALLEŞTİ

Katılımcıların yüzde 32,9’u kredi kartı borcunun tamamını ödeyemiyor. Borçla yaşamak artık geçici bir durum değil, kalıcı bir strateji haline gelmiş durumda. Geçim için alınan borç, bir sonraki ay yeniden borçlanmayı zorunlu kılıyor ve bu döngüden çıkış zorlaşıyor.

Brüt maaş üzerinden ücret alan beyaz yakalıların gelirleri üzerindeki vergi kesintilerinin yıl içinde belirgin bir etki yarattığı da çıkan sonuçlar arasında. Yılın başında alınan maaş ile yıl sonuna doğru elde edilen net gelir arasında ciddi fark söz konusu.

GÖÇ EĞİLİMİ YAYGINLAŞIYOR

Araştırmada dikkat çeken bir diğer bulgu da beyaz yakalıların yurt dışına göç etme isteği. Hem özel sektör hem de kamuda çalışan beyaz yakalılar, ülkedeki sorunların kalıcılaştığını düşünerek artık bir değişim beklentisine sahip olmadıklarını belirtiyor. Bu umutsuzluk hali, daha iyi yaşam ve çalışma koşullarına ulaşma isteğiyle birleşince, yurt dışına gitme arzusu giderek güçleniyor. Özellikle genç çalışanlar ve çocuk sahibi ebeveynler, daha iyi yaşam koşulları ve çocuklarına daha umutlu bir gelecek sunma hedefiyle yurt dışı planları yapıyor.


ARŞİV