Bienal Kadıköy'e mi geliyor?

İKSV tarafından 14.sü düzenlenecek İstanbul Bienali'nin toplantısı, Haldun Taner Sahnesi'nde yapıldı.

19 Eylül 2014 - 11:26
 İKSV tarafından 14.sü düzenlenecek İstanbul Bienali’nin medya toplantısı, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde yapıldı. Kavramsal çerçevenin Kadıköy’de duyurulması, henüz açıklanmayan bienal mekânlarından birinin Kadıköy olma ihtimalini akıllara getirdi.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Semra ÇELEBİ
 
 
 
 
 
 
14. İstanbul Bienali’nin başlığı ve kavramsal çerçevesi 10 Eylül Çarşamba günü, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde düzenlenen bir medya toplantısı ile duyuruldu. Toplantıya bienali ‘şekillendiren’ Carolyn Christov-Bakargiev, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Genel Müdürü Görgün Taner ve İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer ile sanatçı, akademisyen, küratör ve medya mensupları katıldı.
İlk kez Anadolu yakasında duyurusu yapılan bienalin basın toplantısı da farklıydı. Gazeteciler, tiyatronun sahnesine yerleştirilen sandalyelere davet edilirken, Bienal komitesi ve sanatçılar seyirci koltuklarına oturdu. Bienalin basın toplantısı, kendilerini sahnede bulan gazetecilere farklı bir deneyim yaşattı. Christov-Bakargiev, bu oturma düzenini “stratejik bir yer değiştirme” olarak açıkladı.
 
HALDUN TANER’E ÖVGÜ
 
 
 
 
 
 

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 14. İstanbul Bienali, 5 Eylül -1 Kasım 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilecek ve geçen sefer olduğu gibi İstanbul’un farklı mekânlarına yayılan etkinlikler ücretsiz olacak. Bienal direktörü Bige Örer’in verdiği bu bilgiler arasında, bienal mekânlarının nereler olacağı yer almadı ancak toplantının Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde yapılması, bienal ana mekânının burası olabileceğini akıllara getirdi.

Örer’in ardından bienali biçimlendiren, yazar Carolyn Christov-Bakargiev bir konuşma yaptı. Kavramsal çerçeveyi açıklamadan önce 2015’te 100. yaşı kutlanacak olan tiyatro duayeni Haldun Taner hakkında bilgi veren Christov-Bakargiev, tiyatro binasının tarihini anlattı. “İçinde bulunduğumuz bina Haldun Taner’i onurlandırmak için tiyatroya dönüştürüldü” diyen Christov-Bakargiev, Taner’in 1950’de yazdığı bir oyununun yasaklandığını, sınıf mücadelesini anlattığı başka bir oyunundan dolayı da davalık olduğunu hatırlattı.
Yazar, Haldun Taner’in en ünlü eseri “Keşanlı Ali Destanı”ndan da bahsetti. Oyunun Türkiye ve Almanya’da sık sık sahnelendiğini söyleyen Christov-Bakargiev, 1968’de Londra’da oynandığını ve büyük ilgi gördüğünü belirtti. Yazar daha sonra Keşanlı Ali Destanı’ndan bir pasaj okudu.
 
ÇERÇEVE: TUZLU SU
 
Daha sonra Carolyn Christov-Bakargiev, “Tuzlu Su: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori” başlığını açıkladı ve serginin kavramsal çerçevesi ile ilgili bilgi verdi.  Bakargiev kavramsal çerçeveyi, “Bienal, çizginin nerede çekileceğini, nerede geri çekilmek gerektiğini, nelerden faydalanılabileceğini ve neyin öne çıkarılabileceğini aramak üzere yola çıkıyor. Bienal bunu bir denizde, yüzey düzken parmak uçlarıyla, derinlere inildiğinde, katlanmış kodlama katlarını açmadan’ yapıyor. Boğaziçi ekseninde şehrin geneline yayılan sergi, şiirsel ve siyasi olarak dünyayı şekillendiren ve dönüştüren, görünen ve görünmeyen farklı dalga sıklığı ve biçimlerini, su akıntıları ve yoğunluklarını ele alıyor. Sanatla ve sanat aracılığıyla yas tutuyor, hatırlıyor, kınıyor, iyileşmeye çalışıyoruz. Kendimizi formdan giderek zenginleşen yaşama yansıyan neşe ve canlılık ihtimaline adıyoruz” diyerek açıkladı.
Ardından Nanni Balestrini'nin, 2009-2010 yıllarında yazdığı, 2012 yılında yayımlanan kısa romanı Carbonia'dan bir bölüm okundu. Metnin İtalyancasını yazarın kendisi, metnin İngilizcesini Carolyn Christov-Bakargiev, Türkçesini ise Otonom Yayıncılık'tan Münevver Çelik okudu. Carbonia'nın tam metninin okuması ise aynı günün akşamı, yazarın da katılımıyla, kitabın Türkçe baskısını yakın zamanda gerçekleştiren Otonom Yayıncılık’ta yapıldı. Bienalin ön gösterimi 3-4 Eylül 2015'te gerçekleştirilecek.

ARŞİV