Heybeliada’daki Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi’nin kullanım hakkının Kültür Bakanlığı’ndan alınarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilmesi tepki uyandırdı.
Heybeliada’daki Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi’nin kullanım hakkının Kültür Bakanlığı’ndan alınarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilmesi tepki uyandırdı. Müzecilik Meslek Kuruluşu Derneği, “İBB’nin binayı meslek kursu yapacağı” haberlerinden endişeli...
Gökçe UYGUN
Müzecilik Meslek Kuruluşu Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi’nin, Heybeliada’da değerli edebiyatçının hayatının büyük bölümünü geçirdiği ve eserlerini yazdığı evi olduğu anımsatılarak, “Mülkiyeti İl Özel İdaresi’nde olan evin, Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi’ne dönüştürülmesi için İl Özel İdaresi, Kültür Bakanlığı, Adalar Kaymakamlığı ve Adalar Vakfı işbirliği içinde çalışıldığı ve bu önemli müzenin 13 yıl önce kente kazandırıldığı anımsatıldı.
Açıklamada, “Binanın Kültür Bakanlığı’nın kullanımına tahsis edilme amacı ‘kütüphane ve müze’ olarak belirlenmiştir. Bu dönemde Kültür Bakanlığı ile Adalar Vakfı arasında yapılan süresiz protokolde de, bina yönetiminin Adalar Vakfı tarafından yürütüleceği belirtilmiştir. Ancak, 3 Temmuz 2013 tarihinde Adalar Vakfı’na yapılan tebliğe göre, binanın sahibi olan İl Özel İdaresi, binanın Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsisini iptal etmiş ve kullanım hakkını İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne vermiştir. Adalar Vakfı’nın gelişmelerin takipçisi olduğu bu süreçte, binada işlev değişikliğine gidileceği ve İBB’nin meslek kursları yapmak üzere müzenin kapatılacağı bilgisi basında yer almaya başlamıştır” denildi.
Açıklamada, Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi’nin dünyada da pek çok örneği olan müze evlerden olduğu vurgulanarak, şu ifadelere yer veriliyor;
‘”Hatıra müzeleri özelliği taşıyan bu tür evler, içinde yaşamış tarihi kişiliğin yaşam tarzını sergileyen, kişisel eşyaları aracılığı ile, sosyal tarihin keşfedilmesine hizmet eden, yaşayan mekânlardır. Heybeliada’nın tepesinde çamların arasında, yerli ve yabancı ziyaretçiler için daha da çekici hale getirilmesi gereken Hüseyin Rahmi Müzesi’nin kapatılarak meslek kursu yapılmaya değil, edebiyat günleri ve etkinliklerle daha da zenginleştirilmeye ve yaşatılmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de insanı ve yaşamı ilgilendiren hemen her temada müze eksikliği varken, özellikle son zamanlarda, birbirinden değerli müzelere yönelik kapatma çalışmaları, Türkiye kültürel mirası için endişe vericidir. Müzecilik Meslek Kuruluşu Derneği basında yer alan bu haberlerin doğruluğu hakkında hem Bakanlık’tan, hem de İBB’den acil bilgi talep edecek ve konunun takipçisi olarak, gelişmeleri kamu ile paylaşmaya devam edecektir.”