BİRLİKTE TASARIMLA ÖRNEK PROJE

Düzce depreminin üzerinden 16 yıl geçti ama depremzedelerin barınma sorunları hala devam ediyor. Kadıköylü gönüllerin de içinde olduğu Düzce Umut Atölyesi, depremzedeler için örnek bir konut projesine imza attı. Proje yakın zamanda uygulanmaya başlanacak.

05 Kasım 2015 - 14:59

Erhan DEMİRTAŞ
Bundan tam 16 yıl önce 12 Kasım Cuma günü Düzce’de yüzlerce insanın hayatını kaybettiği bir deprem meydana geldi. Depremin üstünden 16 yıl geçti ancak 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinin ardından evsiz kalan kiracılar için kalıcı bir çözüm yaratılamadı. Düzceli kiracı depremzedeler anayasal hak olarak tanımlanan barınma hakkı için kooperatif kurarak yaşanabilir ucuz konut mücadelesine giriştiler.
TOKİ’nin arsa tahsisi üzerine, yıllardır bu mücadeleyi verenler, geçen yıl bir dayanışma çağrısı yaptı ve pek çok farklı meslek insanının ve öğrencilerin gönüllülük ve dayanışma ilkeleri etrafında bir araya geldiği Düzce Umut Atölyesi doğdu. Atölye, Düzceli depremzedeler için ekolojik ve toplumsal bir konut projesi ortaya koydu. Kadıköylü gönüllülerin de içinde olduğu Düzce Umut Atölyesi’nin birinci yıl dönümünde atölyenin gönüllülerinden Deniz Öztürk ve Hazal Gümüş ile atölye ve süreç hakkında konuştuk.

• Projeyi anlatabilir misiniz? Neden böyle bir proje yapmak ihtiyacı duydunuz?
Deniz Öztürk: Bu proje, bizim Düzce Umut Atölyesi olarak 2014 yılında TOKİ’nin kooperatife inşaat yapmak üzere arsa tahsis etmesinin ardından son 1 yıldır dahil olabildiğimiz 14 yıllık bir proje aslında. 1999 Marmara depreminden sonra evsiz kalan kiracı depremzedelerin konut edinebilmek için başlattıkları girişim, kendilerinin de bu kadar uzun süreceğini tahmin etmedikleri bir mücadele halini aldı. Yani o 14 yıllık mücadele sayesinde 2014 yılında arsa tahsisi oldu. Birlikte mücadele ettiler, şimdi hep birlikte tasarım yapıyoruz. Kooperatif üyeleri ve Düzce Umut Atölyesi gönüllüleri sık sık çeşitli atölyeler ile biraraya gelerek tasarımı beraber şekillendiriyor.

• Hangi meslek grupları dahil oldu projeye?
Hazal Gümüş: Atölye gönüllüleri arasında mimarlık, planlama, mühendislik, sosyoloji, iletişim, hukuk gibi farklı alanlardan akademisyen, öğrenci ve profesyonellerden oluşuyor. Bu çağrıya yanıt verenlerin ortak noktası, başka bir tasarım sürecinin; başka bir kentleşmenin; başka bir meslek pratiğinin mümkün olduğunu düşünmeleri.

• Bu proje ile neyi amaçladınız?
Deniz Öztürk: Projenin asıl amacı Düzceli evsiz kiracı depremzedelerin güvenli, sağlıklı konutlara kavuşması. Proje sürecinin böylesi bir dayanışma pratiği ile yapılıyor olması ise sağlıklı, güvenli, ekonomik ve ekolojik konutların, orada yaşayacak insanların katılımı ile inşa edilmesine olanak veriyor.    

“YAŞAYANLAR KARAR VERİYOR”
• Projenin özgün yanlarından bahseder misiniz?
Hazal Gümüş: Proje yalnızca bir inşaat projesi değil. Bu projede insanlar kendi evleri, bahçeleri, yaşam alanları hakkında kendileri fikir yürütüyor, kendileri karar veriyor. Kooperatif üyeleri, 14 yıl boyunca birlikte mücadele etmiş bir topluluk olarak dayanışmayı ve birlikte hareket etmeyi çok iyi biliyorlar. Ve projeyi TOKİ’ye ya da başka bir inşaat firmasına vermek yerine, dayanışma ile inşaat sürecinin yürütülmesine ön ayak oldular. Projenin en özgün ve özel yanı dayanışma ve herkesin katılımı ile gerçekleşmesi. Bu anlamda Düzceli depremzedeler, belki de Türkiye’ye örnek olacak bir süreç başlatmış oldu.

• Düzce Umut Atölyesi kolektif bir yapı sanırım?
Deniz Öztürk: Tamamı gönüllülerden oluşan Düzce Umut Atölyesi, ilk günden itibaren dayanışma ile kolektif bir çalışma ilkesi benimsedi. Bir süre sonra bu kolektif çalışma karşılıklı bir öğrenme sürecine dönüştü. Mesleki hiçbir ayrım gözetmeden herkes projenin her aşamasında yer aldı. Proje geliştirilirken kooperatif üyeleri ile pek çok çalışma ve toplantı gerçekleştirildi. Kadınlarla, çocuklarla, yaşlılarla ayrı ayrı görüşüldü. Kooperatif üyesi kadınların hem mücadele sürecinde hem de proje aşamasında oldukça aktif rol alması da projenin özgün yanlarından. Şu anda mimari proje süreci büyük ölçüde tamamlanmış durumda ve inşaata geçilmesine çok az kaldı.

BİRLİKTE YAŞAMAYA DEVAM
• Projenin geleceği için öngörüleriniz nelerdir?
Bugüne kadar kooperatif üyeleri ile beraber gerçekleştirilen çalışmaların sonucunda ekonomik ve ekolojik konutlar üretmek, bu üretimi katılımcı yöntemlerle gerçekleştirmek ve sağlıklı, güvenli bir toplumsal yaşam alanı oluşturmak hedefindeyiz. “Birlikte mücadele, birlikte tasarım” dedik. Bundan sonrasında “birlikte yaşam” diyebilmeyi istiyoruz.

ARŞİV