Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) 19 Eylül’de mesleklerine yönelik itibarsızlaştırma, güvencesizlik, yoksulluk, işsizlik ve beyin göçüne dikkat çekmek için “Boşuna mı okuduk” sloganı ile bir kampanya başlattı. TMMOB’un 24 meslek odası adına iki ay süreyle yürüteceği kampanya için 19 Eylül’de Kadıköy’de basın açıklaması yaptı. Kampanyanın detaylarını TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül ile konuştuk.
ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞIYORLAR
Gül’ün paylaştığı bilgilere göre mühendislik, mimarlık ya da şehir planlama bölümleri mezunlarının her sene yalnızca yüzde 2’isi kamuya atanıyor. Ücretli çalışanların yüzde 60’ı ise asgari ücret ve asgari ücret civarında ücretlerle çalışıyor. Ekonomik koşulların ağırlaşmasıyla birlikte mimar, mühendis ve şehir plancılarının da sorunlarının arttığını ifade eden Gül, “Bu kampanya ile hedefimiz ağırlaşan ekonomik koşullar altında meslektaşlarımızın yaşadığı sorunları dile getirmek ve Cumhuriyetin 100. yılında gelişen, kalkınan, hakça bölüşen bir Türkiye için yol haritamızı duyurmak olacak. Bugün ücretli çalışan her meslektaşımız ve henüz eğitim-öğretim sürecindeki öğrenci arkadaşlarımız, kendilerini yarının potansiyel işsizi olarak görüyor. Tecrübeli meslektaşlarımızın bile işsiz bırakıldığı ya da işsizlikle tehdit edildiği bu dönemde, özellikle genç meslektaşlarımız geleceklerinden şüphe duyuyor. Geldiğimiz noktada, iş güvencesine sahip olmamak, çalışma koşullarının giderek ağırlaşması, yetersiz ücret, işsizlik tehlikesi, sigortasız çalıştırılma, fazla çalıştırma, iş saatleri ihlali; sosyal hak ve özlük hakkı ihlalleri, insan onuruna yaraşır emeklilik sürecini yaşayamama ortak sorunumuz haline geldi.” dedi.
İŞSZİLİK BÜYÜK TEHDİT
"Artan kiralar, kontrol altına alınamayan fiyatlar, temel tüketim maddelerine ulaşamama, düşen alım gücü, açlık sınırına düşen ücretler ve giderek artan işsizlik bizlerin de yaşamını söndürüyor.” diyen Gül, şöyle devam etti: “Kamuda çalışan meslektaşlarımız düşük ve eşitsiz ücret, sözleşmeli istihdam, özlük hakkı kayıpları ve teknik personel ataması yapılmaması gibi sorunlarla yüz yüze kalıyor. Özel sektörde çalışan meslektaşlarımızın tamamına yakını yatırımların durması, projelerin iptal edilmesi, reel sektörün tıkanması, buna bağlı olarak istihdamın giderek daraltılması gibi sorunlardan etkilendiler. İşsizlik tehdidi meslektaşlarımızı kayıt dışı aşırı ve düşük ücretle çalışma gibi uygulamalar karşısında çaresiz bıraktı. Serbest çalışan, küçük büro ve atölye sahibi meslektaşlarımızın pek çoğu artan maliyetler, iş hacminin azalması, artan borç yükü nedeniyle iş yerlerini kapatmak zorunda kalıyor."
YURTDIŞINA GİDİYORLAR
Mesleğinde başarıya ulaşmak isteyen mimar, mühendis ve şehir plancılarının yurtdışına gitmeyi tercih ettiğini söyleyen Gül, “Bilime ve tekniğe aykırı olarak çıkarılan yasalar ve yapılan mevzuat değişiklikleri nedeniyle halkın iyi ve güvenli mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmeti alması engelleniyor. Mesleğini hakkıyla ve değerince yapamayan meslektaşlarımız, özellikle genç meslektaşlarımız çözümü yurtdışı kapısında arıyor. Oysa bugün bir tek yetişmiş mimarı, mühendisi, şehir plancısını kaybetme lüksümüz yok.Bizim ülkemize, ülkemizin bize ihtiyacı var.” şeklinde konuştu.
“BORÇ VE YOKSULLUKLA ANILIYORUZ”
Mühendislerin çalışabileceği kurumların özel sektöre satıldığını bu nedenle iş sahasının daraldığını söyleyen Gül, meslektaşlarının sorunlarını şu sözlerle dile getirdi: “Mesleğimizin kamusal içeriği boşaltıldı. Üretimden vazgeçilerek ithalata dayalı bir iktisadi sistem tercihi, halkımızı ve meslektaşlarımızı artık bitmeyen bir ekonomik kriz döngüsü içine soktu. Akaryakıttan doğalgaza, gıda fiyatlarından kiralara kadar her alanda yaşanan zamlar nedeniyle insanlar nefes alamaz hale geldi. Ücretli çalışanlar için ev, araba almak, mal sahibi olmak artık imkânsız durumda. Hayat pahalılığı, işsizlik, yokluk ve yoksulluk bütün toplum kesimlerinin yaşamını tehdit eder hale geldi. Mühendisler, mimarlar ve plancılar bugün artık kredi kartı borçlarıyla, yoksullukla birlikte anılır oldu. Giderek zorlaşan yaşam koşulları altında işsizlik, hayat pahalılığı, düşük ücretler, güvencesizlik, özlük hakları ve örgütlenme sorunları ülkemizde çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının can yakan sorunlarıdır."