Korona virüsü nedeniyle artan vaka ve ölümler kasım ayının ilk haftasından itibaren yeni önlemlerin alınmasına sebep oldu. Alınan tedbirlerle birlikte yeme-içme sektöründe hizmet veren işletmelerin süresiz şekilde kapatılmasına karar verildi. Ancak bu karar hem esnafı hem de çalışanları ekonomik olarak zor durumda bıraktı. Geçtiğimiz hafta iki defa eylem düzenleyen esnaftan sonra bu defa da kafe-bar çalışanları seslerini duyurmak için sokağa çıktı. “Meyhane, Lokanta-Kafe-Bar Çalışanları Dayanışması”nın Süreyya Operası’nın önünde düzenlediği sessiz eylemde; tüm çalışanlara en az asgari ücret düzeyinde maaş verilmesi, işsiz kalan emekçilerin SGK primlerinin devlet tarafından ödenmesi ve sektörde kısa zamanlı çalışanlara gıda yardımında bulunulması talep edildi.
“GÜVENCESİZ ÇALIŞIYORDUK”
Dayanışma adına açıklama yapan Zafer Cengiz, kafe-bar çalışanlarının da dahil olduğu 18 No’lu işkolunun en güvencesiz çalışma alanlarından biri olduğunu vurgulayarak, “Sektörde çalışan 2,5 milyon işçi olduğu zaman zaman milletvekilleri tarafından da söyleniyor. Ama kayıtlı 1 milyon işçi var. Bunun ezici çoğunluğu İstanbul, Antalya, İzmir, Ankara, gibi illerde. Bu iller içerisinde de resmi ya da gayriresmî olsun en fazla çalışanla İstanbul geliyor.” bilgisini verdi.
Salgından önce de sektörde çalışan işçilerin çalışma koşullarının kötü olduğunu belirten Cengiz, “Asgari ücretle bile ev geçindirmek mümkün değilken insanlara ‘başınızın çaresine bakın’ denildi. Yani ortada bırakıldık. Biz de bu nedenle ortaklaşabileceğimiz taleplerle bir araya geldik.”
“DAYANIŞMA AĞI KURUYORUZ”
İşsiz kalan binlerce çalışanın en temel asgari ihtiyaçlarını bile karşılamakta güçlük çektiğini söyleyen Cengiz, şunları söyledi: “Kira, faturalar, mutfak masrafları... Sürecin uzaması ihtimalini göz önünde bulundurarak en azından temel ihtiyaçları karşılayacak bir dayanışma ağı kuruyoruz. İlk etapta sigorta yapmamış mekan sahipleriyle görüşüp arkadaşların sigorta girişlerini yapmalarını istiyoruz. Altı arkadaşımızın sigorta girişi bu sayede yapıldı. Nakdi yardım alacaklar. Günlük 39 TL ödenek almaları neye yarayacak bilemiyoruz. Ancak hiç yoktan iyidir demek zorunda kalıyoruz. Ayrıca erzak ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bazı adımlar atıyoruz. Mutfak giderlerini ne ölçüde hafifletebilirsek artık. Pandeminin ilk döneminde olduğu gibi yine yoksullar yoksullara el uzatacak yani. Öncesinde de insanlar kıt kanaat geçinmeye çalışıyorlardı. Bugün eyleme katılamayan bazı arkadaşlar yol paraları dahi olmadığı için gelemediklerini söylediler. Aslında durum bizler açısından bu kadar vahim.”
“Açlık sınırında değil, insanca yaşayabilecek asgari ücret istiyoruz”, “Patronun sözlerine itirazım var”, “Açlık mı korona mı? Hangisi beter?” yazılı dövizlerin taşındığı eylem, sessiz bir şekilde sona erdi.