‘Bu hukuksuzluğa artık bir son verin'

Aralarında gazetecilerin de bulunduğu sosyalistlerin yargılandığı ‘8 Eylül Davası’nda 7 yıl süren hukuksuzluğa dikkat çeken aileler, bir kampanya başlattı.

17 Ocak 2014 - 11:21
 
Kamuoyunda “Gaye Davası” olarak bilinen 8 Eylül Davası’nda binlerce yıl hapis cezasına çarptırılan sosyalistlerin aileleri, hukuksuz yargılama ve verilen cezalara karşı başlattıkları kampanya kapsamında TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde 11 Ocak Cumartesi günü basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda 8 Eylül Davası Tutuklu Aileleri adına açıklamayı, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Kadıköylü sosyalist yazar Arif Çelebi’nin ağabeyi Zeynel Abidin Çelebi okudu. 7.5 yıl boyuncu hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunan yakınlarının 4 Kasım’da 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında binlerce yıla varan hapis cezalarına çarptırıldığını hatırlatan Çelebi, bu cezaların hangi delil ve gerçekliğe dayandırıldığını, dava dosyasının içeriğine baktıklarında anlamakta zorlandıklarını söyledi.
 
‘KARAR ÖNCEDEN VERİLMİŞTİ’
Çelebi, sosyalistlerin, uydurma/üretme, sahte delillerle tutuklandıklarını, mahkeme süresince, bu sahte delillerin sahteliklerini defalarca ispatlamalarına, hiç bıkıp usanmadan her mahkemede tekrarlamalarına rağmen, önceden alındığı kesin olan bir kararla astronomik cezalara çarptırıldıklarını belirtti.
Yakınlarının bir an önce özgürlüğüne kavuşmalarını isteyen Çelebi, Terörle Mücadele Yasası’na dayanılarak Özel Yetkili Mahkemeler tarafından verilen kararların haksız olduğunu söyledi, tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasını istedi.
Binlerce yıl hapis cezalarına çarptırılan yakınlarının serbest bırakılması, cezaların kaldırılması için yaklaşık iki ay önce, www.change.org/tr./kampanyalar/uydurma-uretme-sahte-delillerle-mahkumiyetlere-son adresinden imza kampanyası başlattıklarını hatırlatan Zeynel Abidin Çelebi, herkesi bu kampanyaya destek vermeye çağırdı.
 
AVUKAT GÜMÜŞTAŞ: ‘BAŞINDAN BERİ HÜKÜM VERİLMİŞTİ’
Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından Özlem Gümüştaş, yargılama süreci hakkında bilgi verdi. 8 Eylül davasının, Türk yargısının ilk gizlilik kararı uyguladığı dava olduğunu hatırlatan Gümüştaş, bu gizlilik kararıyla, dava dosyasının bir yıl boyunca İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde bekletildiğini söyledi. Her türlü delil üretme faaliyetinin burada gerçekleştirildiğini kaydeden Av. Gümüştaş, savcıların yetkilerini aşacak şekilde 7 kentte aramalar, gözaltılar, el koymalar ve belge incelemeleri yaptığını kaydetti.
AKP ve cemaatin yargı üzerinden birbirlerine kılıç çektiğini söyleyen Gümüştaş, çifte yargılama ve çifte standardın daha çok görünür durumda olduğunu kaydetti. 8 Eylül davası ekseninde, takip ettikleri KCK, Devrimci Karargah, Gezi davalarına bakan avukatlar olarak bu durumu daha çok tartıştıklarını söyleyen Gümüştaş, TMK’nın kaldırılmasını ve çifte hukuku yaratan özel yetkili mahkemelerin kapatılmasını istedi.
 
DELİL: BİLGİSAYAR ÇIKTILARI
Ardından Nimet Çelebi, Arif Çelebi’nin kararın ardından basına gönderdiği mektubu okudu. Çelebi mektubunda, karara bağlanan davaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı açıklamaya yanıt verdi. “Polis tarafından üretildiği apaçık olan ve kanıtlanan birkaç kağıt parçasından müebbet ve binlerce yıl hapis çıktı” diyen Çelebi, “Asıl önemli olan bilgisayar çıktısı bir fotokopi kağıt parçasının delil sayılarak hüküm kurulmasıdır. Kişiyle hiçbir illiniyet bağı kurulmadan bir bilgisayar çıktısının hükme esas delil sayılması kendi başına dehşetengiz bir olaydır” diye yazdı.
Dava kapsamında yargılanan ve 10 yılı aşkın hapis cezasına çarptırılan Soner Çiçek, “Ben bakan çocuğu değilim. Büyük bir garabetle karşı karşıyayız. Bu kadar mantıksız bir hüküm anlayışı olamaz. Bu dava aslında daha başından çöktü. Başta TMK olmak üzere ÖYM’lerin tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
 
‘BU ADALETSİZLİĞE SON VERİN’
Ardından dava kapsamında tutuklu olan Özgür Radyo eski Genel Yayın Yönetmeni Füsun Erdoğan’ın oğlu Aktaş Erdoğan’ın basın toplantısına yolladığı mektup okundu. Aktaş Erdoğan’ın mektubunda “Annem Füsun Erdoğan’ın tek suçu gerçekleri savunmak ve ifade etmektir. Yıllardır annemin uğradığı adaletsizliği görünür kılmak için ailecek çabaladık. Fakat annemin bir hukuk cinayetine maruz kalmasına maalesef engel olamadık. Bu davada sadece annem değil, yargılanan herkes aynı adaletsizliğe maruz kaldı. Bu adaletsizliğe son verilmesini istiyoruz” dedi.
Zeynel Abidin Çelebi, gerekçeli kararın açıklanmasının ardından konuyu Meclis’e taşıyacaklarını, bir dizi görüşme yapacaklarını bildirdi.

ARŞİV