Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne Prof. Dr. Melih Bulu'nun Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan tarafından atanmasını protesto eden öğrencilerden bazılarının aldıkları burs ve kredileri kesildi. Caferağa Spor Salonu önünde biraraya gelen öğrenciler, Ziraat Bankası’nın Yıldırım Demirören’e verdiği 750 milyon dolara atıfta bulunarak, “750 milyon doların peşine düşmeyenler öğrencilerin burs ve kredilerini kesti” dedi.
Bursu kesilen öğrencilerden Ezgi Biter, “Ne haklarımızı, ne bursumuzu, ne memleketi… Sizlerin tüm çabaları nafile bizleri engelleyemeyeceksiniz, haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasını okuyan Kübra Aygün, iktidarın ekonomik krizi yönetemeyip pandemiyi fırsata çevirerek emekçilerin, üniversitelilerin üzerinde baskı kurduğunu söyledi. Kübra Aygün, “KYK bursu hakkımızdır, öğrencileri açlıkla terbiye edemezsiniz!” ifadelerini kullandı.
Öğrenciler sık sık, “Yaşasın öğrenci dayanışması” ve “Kayyumlar gidecek biz kalacağız” sloganını attı.
Basın açıklaması özetle şu şekilde:
Türkiye neresinden tutsak elimizde kalacak olan bir eğitim sistemi ile öğrenciler için adeta bir cehenneme dönüştürülüyor.
Yüz binlerce öğrenci online eğitime bugün hala ulaşamıyorken, okullar kapalı olmasına rağmen özel üniversiteler zam ardına zam yapıyorken, yoksulluk ve geleceksizlik, işsizlik ve stres yaşamımızın neredeyse doğal bir parçası haline geliyorken şimdi bir de siyasi iktidar, kendi özel kaygılarına öğrencilerin istikbalini alet ediyor.
1 Ocak tarihinde Boğaziçi Üniversitesi’ne koltuk işgal etmek üzere atanan Melih Bulu’yu protesto eden öğrencilerin, KYK burs ve kredileri bu ekonomik kriz ortamında birden kesiliyor. Gerekçesi de öğrencilerin “olaylara” karışması!
O olayları bir hatırlayalım, ne olmuştu? Atanmış Melih, atandığı Boğaziçi’nin tarihine ve saygınlığına resmen hakaret ederek okula yüzlerce polis sokmuş, öğrencileri darp ettirerek gözaltına aldırıp üniversite hocalarının okulla ilişiğini kesmişti. Yalnızca Türkiye’ye değil tüm dünyaya üniversitemizi rezil etmişti.
İşte öğrenciler buna tepki gösterdiği için, üniversitesini kayyumun insafına terk etmediği için bugün zaten geçinmekte zorluk çekiyorken şimdi bir de burslarından oldular.
Bugün halkın yarattığı kaynaklar üzerinden Demirören’in şirketlerine ihaleler için geri ödemesiz 750 milyon dolarlık krediler verilirken, Türkiye’nin her yerinde devlet ihalelerini alarak doğayı kar ve rant uğruna katleden Cengiz Holding’in 422 milyon liralık borcu başta olmak üzere kar rekoru kıran yüzlerce şirketin borcu silinirken; 5 milyon öğrencinin KYK borcunun silinme talebi görmezden gelindiği yetmezmiş gibi bir de öğrencilerin burs ve kredileri kesiliyor. Bir çok öğrencinin tek geçim kaynağı olan burs ve kredilerin demokratik eylem hakkını kullandığı için kesilmesi hukuksuzluktur.
Biz ise bugün bu hukuksuzluğa karşı sesimizi çıkarmak için biraraya geldik. Sıra arkadaşlarımızın hakkı olan KYK bursları, sırf gençler siyasi iktidar ile aynı düşünmüyor diye kesilemez! Öğrenciler iktidarı desteklemiyor diye cezalandırılamaz. Eğer cezalandırılacak birisi varsa, yargılanması gereken birisi varsa, koltuğundan derhal indirilmesi gereken biri varsa o da Boğaziçi’nin atanmış iktidar memuru Melih Bulu’dur.
Biz her koşulda bildiğimizi söylemeye, sıra arkadaşlarımızın yanında olmaya ve dayanışmaya devam edeceğiz.
Üniversiteyi savunmak suç değildir!
ÖĞRENCİLERİN TALEPLERİ
* Kesilen tüm burs ve krediler iade edilsin.
* Bütün krediler koşulsuz bursa çevrilsin.
* Tüm üniversitelilere koşulsuz burs verilsin.
* Kredi ve burs miktarları yaşanılacak seviyelere çıkarılsın.
* Yurtlardan atılan tüm üniversiteliler geri alınsın.
* KYK kredi borçları silinsin.