Caferağa Mahalle Evi için dayanışma konseri

Mahallede bulunan boş tarihi binaya girerek kullanıma açan Caferağa Dayanışması, evin ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için dayanışma konseri düzenliyor.

27 Şubat 2014 - 08:42
 
Semra ÇELEBİ
 
Yeldeğirmeni Dayanışması’nın mahallede 25 yıldır kullanılmayan inşaata girerek, kullanıma açık ortak alana dönüştürmesinden sonra Caferağa Dayanışması da mahalledeki boş ve kullanılmayan tarihi bir binayı işgal etti. Dünyada benzerlerine rastlanan işgal evlerinin Türkiye’deki ilk örnekleri de Kadıköy’de hayata geçmiş oldu.
Ancak dünyadaki örneklerinden farklı olarak Kadıköy’deki işgal evleri, konaklamak için değil, mahallelinin bir araya gelip paylaşımlarda bulunabileceği ortak alanlar olarak kullanılıyor.
Caferağa Dayanışması’nın Mahalle Evi olarak kullanıma açtığı tarihi bina, semtin en güzel sokaklarından Hacı Şükrü Sokak’ta bulunuyor. İkinci derece tarihi eser olduğu için, bina içinde tadilat yapmak çok zor ancak yine de evi güzelleştirmek mümkün.
Bu nedenle bir dayanışma konseri düzenleniyor. 4 Mart Salı akşamı Kadıköy Sahne’de gerçekleşecek konserde Mabel Matiz, Bandista ve Luxus şarkılarını dayanışma ruhuyla mekânı dolduranlarla paylaşacak. Destek olmak isteyenler, en az 20 TL.den satışa sunulan biletleri Mahle Kadıköy, Cafe Zapata, Cafe&Shop, Karin Cafe&Bar ve Mahalle Evi’nden edinebilecek.
 
“ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN, HAYDİ DAYANIŞMAYA!”
Caferağa Dayanışması, dayanışma gecesiyle ilgili şu çağrıyı yapıyor:
Hayatı birlikte örme ihtiyacı ile çıktık yola. Bu ihtiyacımız Gezi’de birleşti, ardından parklara taştık, sokakları yarattık, mahallelerde buluştuk. Engellendik, tekrar buluştuk. Öldürdüler, binleriz dedik, tekrar bir araya geldik. Dayanıştık, birbirimizi yaşatmaya çalıştık. Bizden çaldıkları ve çalmak istedikleri hayatları istedik. Birlikte üreteceğiz, birlikte mücadele edeceğiz dedik. Her seferinde bir araya gelmemizi engelleyenlere inat, birlikte yaşayacağımız alanları yaratmak için girdik Caferağa Mahalle Evi’ne. Sonra bir masa geldi, ardından sandalyeler… Bir teyzenin böreği, karşı komşumuzun çayı… Başka birinin gülümsemesi, bir çocuğun sesi... Karanlıkta kaldık, akü geldi. Üşüdük, bir ses soba dedi. Ama çürümeye terk edilen bir binayı dayanışma adına yaşatmaya çalışıyoruz. Ev’in ihtiyaçları, birer birer kişilerin üstesinden gelemeyecek kadar fazla. Bir aradayken yaşayabiliriz dedik. Ev’imizin yaşaması için, tekrar birleştirmeliyiz güçlerimizi, maddi ve manevi...
Şimdi değilse ne zaman, haydi dayanışmaya!”

ARŞİV