CHP’nin İstanbul İl Kongresi 9 Şubat Pazar günü Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlendi. “İstanbul’dan Türkiye’ye Tek Yön İktidar” sloganıyla organize edilen kongreye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı. Kongrede 677 delegenin 571’i oy kullanırken, Kaftancıoğlu, 510 geçerli oyun 444’ünü alarak yeniden CHP İstanbul İl Başkanı seçildi.
KILIÇDAROĞLU STRATEJİYİ AÇIKLADI
Kongre, CHP’nin eski Genel Başkanı Altan Öymen’in konuşmasıyla başladı. Öymen’in ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin beş sorunu olduğunu söyledi: “Bu sorunlardan ilki demokrasi. Düşüncesini açıkladı diye insanlar işinden, üniversiteden atılamaz. İkinci temel sorun eğitim. Eğitimin bir kişiye, bir sınıfa, bir topluma, bir ulusa başarı kazandırdığını kaç kişi biliyor. Üçüncü sorunumuz dış politika. Barış üzerine inşa edilen dış politika bireysel kin ve öç alma üzerine inşa edilmiş durumda. Dördüncü sorunumuz toplumsal barış. Bunu sağlamak zorundayız. Hiç kimsenin kimliğinden, yaşam tarzından, inancından ötürü ötekileştirilmesini istemiyoruz. Beşinci büyük sorunumuz ise ekonomi.”
Kılıçdaroğlu sorunları çözmek için dört ayaklı bir strateji geliştireceklerini söylerken olası CHP iktidarında demokrasiye önem verileceğini, kadın-erkek eşitliğinin, medya özgürlüğünün sağlanacağını, devlet yönetiminde sürdürülebilirliğin esas alınacağını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, devlet yönetiminde liyakatın esas alınacağını da ekledi. Hatay Valiliği önünde “Çocuklarım aç” diyerek kendini yakan ve intihar eden vatandaşa da değinen Kılıçdaroğlu, ekonomik olarak durumun vahim olduğunu bu örnekle anlattı.
“SİYASETTE NORMALLEŞME DÖNEMİ”
Kılıçdaroğlu’nun ardından kürsüye gelen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerine özel vurgu yaptı ve şunları söyledi: Böylesi özel zamanlarda değişmez sanılan şeyler değişmeye başlar. İnsanlar başka türlü düşünmek ve başka türlü davranmak zorunda hissederler. 31 Mart ve 23 Haziran seçimleriyle Türkiye işte böyle bir döneme girmiş durumda. Bu, Türkiye'nin siyasal hayatında bir normalleşme dönemidir. En önemlisi de vatandaşla yöneticiler arasındaki ilişkide normalleşme dönemidir. Vatandaşla eşit, açık, net ve samimi bir iletişim kurmayan, herkesi eşit ve aynı ölçüde saygın kabul etmeyen yöneticilerin devri artık kesinlikle kapanıyor. İster ülkeyi yönetsin ister şehri, ister bir bakanlığı, ister bir derneği veya kulübü… Her kademede yönetici için geçerli bu.” İmamoğlu, adalet yürüyüşü ve diğer partilerle sürdürülen ittifak politikası için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.
“KORKU DUVARI YIKILACAK”
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da korku duvarlarını yıkacak yeni bir siyaseti var edeceklerini söylerken “Çocuklarımızın ellerinden hayallerini aldılar, çocuklarımıza borcumuz var. Korkudan daha büyük duygu umut. Mutlaka gidecekler, çünkü artık bizim mevsimimiz başladı. Zulmün en katmerlisi bizde, fikir, sanat hapiste, yargıya güven sıfır. Eğitimin içi boşaltılmış. Kayyımlar Saray’ın iki dudağının arasında. Kanal İstanbul’u bırakın, yoksullara ulaşmak için kanallar açın.” dedi.
Önümüzdeki iki yıllık il başkanlığı döneminde bazı değişikliklerin yapılacağını kaydeden Kaftancıoğlu, kadın kotasının ve gençlerin yönetimde yer almasının önemine değindi. Kaftancıoğlu, “Ben olmazsam, yönetim kötü olur” diyenlerin CHP’de yeri olmadığını söyledi. Kaftancıoğlu sözlerini Nazım Hikmet’in “Giderayak” şiiriyle sonlandırdı.