Çetin Emeç Kadıköy’de anıldı

Özgür ve bağımsız gazeteciliğin simgelerinden olan Çetin Emeç, Suadiye’deki evinin önünde katledilişinin 35. yılında Kadıköy’de anıldı

10 Mart 2025 - 10:50

 

Suadiye’deki evinin önünde 7 Mart 1990 tarihinde uğradığı silahlı saldırıda katledilen gazeteci-yazar Çetin Emeç, ölümünün 35. yılında Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) anıldı. Anma programına Emeç’in eşi Bilge Emeç, çocukları Mehveş Emeç ile Mehmet Emeç, gelini Lale Menger Emeç, damadı Özalp Birol, torunu Selin Birol, duayen gazeteci Uğur Dündar, Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı ile Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş da katıldı.

“KADIKÖY’DE UNUTULMAYACAKLAR”

Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, yaptığı konuşmada 1990’lı yıllarda yaşanan faili meçhul cinayetlere ve gazetecilerin susturulmaya çalışıldığı döneme değindi. “O dönemde gazeteciler susturulmaya çalışıldı, bugün de aynı şekilde gazeteciler susturulmak isteniyor.” diyen Kösedağı, Kadıköy’de, toplumu aydınlatan, demokrasiye inanan ve laik Türkiye Cumhuriyeti’ni savunanların asla unutturulmayacağını belirtti.

“DURUŞ VE MERHAMET DUYGUSU BIRAKTI”

Oğlu Mehmet Emeç, “Babamın yokluğu bana en çok onun varlığını öğretti. Bana öğütler listesi veya hayat hakkında bir el kitabı bırakmadı ama bana bir duruş bıraktı. En önemlisi de merhamet duygusu bıraktı. Çünkü babam şaşmayan iç pusulası sayesinde zorluklar karşısında bile dürüst kalabilen, insanları doğru yönlendirebilen, zarif, yardımsever ve empati kurabilen bir liderdi. Hayatını Atatürk ilkeleri doğrultusunda yaşar, çalıştığı kurumları da ailesini de bu prensiplerle yönetirdi.” şeklinde konuştu. 

“BENİ NASIL SEVERDİ?”

Daha önce dedesi hakkında konuşmalar yaptığında her şeye biraz daha tozpembe baktığını kaydeden Selin Birol, “Büyüdükçe, bu olayın derinliğini ülkemiz ve ailemizin ne kadar kıymetli bir insan ve ne kadar değerli bir kalem kaybettiğini anladım. Hiç görmediğim birinin yokluğunu bu kadar hissetmek ‘acaba bana neler katardı, beni nasıl severdi, onu nasıl örnek alırdım’. Bunu düşünmek beni her ne kadar üzse de inanın onu hala anan, yaşatan her fırsatta bana onunla anılarını anlatan, ruhunu yaşatan insanları gördükçe üzüntüm, gurura, umuda dönüşüyor.” diye konuştu. 

“BİRLİKTE ÇOK GÜZEL ŞEYLER YAPACAĞIZ UĞUR”

Gazeteci yazar Uğur Dündar, 1986 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi hakkında yaptığı bir haberin sansüre uğramasından dolayı TRT’den istifa ettiğini ve Çetin Emeç’in genel yayın yönetmeni olduğu, Hürriyet Gazetesi’nden teklif geldiğini söyledi. Görüşmede Erol Simavi’nin de bulunduğunu dile getiren Dündar, “Aramızda çok kısa bir konuşma oldu, hiç para mevzusu geçmedi. Ben ‘acaba TRT’de makaslanan haberlerimi burada yapabilecek miyim’ dedim, Çetin Bey güldü. ‘Birlikte çok güzel şeyler yapacağız Uğur’ dedi. Hakikaten öylesine cesaret timsali bir insandı ki.” şeklinde konuştu. Dündar, “Çetin Bey, benim ‘acaba yayınlanır mı?’ dediğim haberleri sürekli manşete taşıdı. Yayınladığı gibi okurun derhal gözüne çarpan büyüklükte ve kamuoyu oluşturacak şekilde yayınlamaya başladı.” diye konuştu.  

Çetin Emeç’in dünyaca ünlü piyano sanatçısı kızı Mehveş Emeç ise, annesinin babası için yazdığı mektubu okuduktan sonra piyano resitali verdi. 

 


ARŞİV