CHP İstanbul İl örgütü, Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıyı kınamak için bugün 12.00'de Şişhane Meydanı'nda toplandı. İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP milletvekilleri ve Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ile birlikte ilçe belediye başkanlarının da katıldığı eyleme Türk Tabipler Birliği, TMMOB, DİSK, KESK, Mazlum-Der, Halkevleri de destek verdi. Eylemde CHP'liler, "Soylu istifa", "Hulusi Akar istifa" dövizleri taşırken, "Faşizme karşı omuz omuza", "Hak hukuk adalet", "Kılıçdaroğlu yalnız değildir" sloganları atıldı.
CHP İstanbul il örgütü adına açıklamayı İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu okudu ve konuşmaya, dün yapılan saldırının sıradan bir eylem değil, organize bir saldırı olduğunu belirterek başladı.
“Kim tehdit ettiyse…”
Kaftancıoğlu saldırının demokrasiye ve ülkenin birlik ve beraberliğine, iç huzura karşı yapılmış eylem olduğunu belirtti ve şunları söyledi: "Bu eylemin azmettiricileri bellidir. Adına gazete denen bir takım paçavralar CHP'yi hedef gösterdiyse, operasyon kanallarında kimler Kılıçdaroğlu'na idam tehdidinde bulunduysa, CHP'li yöneticilerin şehit cenazelerine alınmaması için kim talimat verdiyse, meydanlarda Türkiye'nin kurucu partisine, Atatürk'ün iki büyük eserimden biri dediği CHP'ye kimler ağza alınmayacak tehditlerde bulunduysa saldırının altyapısını hazırlayanlar onlardır."
CHP'nin saldırılara karşı dimdik ayakta olduğunu söyleyen Kaftanıoğlu konuşmasına şöyle devam etti: "Ülkeyi korku ve terör ortamına sürüklemek isteyenlere karşı son derece uyanığız, buna fırsat vermeyeceğiz. Gün kızgın demiri soğutma günüyse herkes buna göre davranmalı. Kızdırmaya çalışan siyasetçiler olduğunu görüyoruz. Bir kez daha herkesi sağduyuya davet ediyoruz. Saldırının arkadındaki güç ve azmettiriciler yargı önüne çıkarılmalı, insanların kafasındaki sorular cevaplandırılmalı, kamuoyu aydınlatılmalıdır. Güvenlik zaafiyetine sebep verenler saldırıya seyirci kalanlar hakkında gereken yapılmalıdır. İçişleri Bakanı derhal istifa etmelidir."
“Akar’ın sözleri ne anlama gelmektedir?”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın sözlerine de değinen Kaftancıoğlu, "Genel başkanımızı linç etmek isteyen hainlere dönüp 'mesajınızı verdiniz' demek ne anlama gelmektedir? Organize güruh ne mesajı vermiştir, bu nasıl bir cümledir? Bu kendini bilmezlerin vermek istedikleri mesaj bellidir. Sorumluluk makamındakiler kullandıkları dile özen göstermek zorundadırlar. Bilinmelidir ki genel başkanımız Kılıçdaroğlu'nu devletin yetkili kurulları koruyamıyorsa CHP koruyacak güçtedir. İstanbul örgütü halkımızla birlikte genel başkanımızı koruyacaktır." diye konuştu.
Kaftancıoğlu'nun ardından İmamoğlu mikrofonu aldı ve şunları söyledi: "Bu ülkenin hali tavır ve davranışlarıyla, benim onur duyduğum, güzel devlet adamlığı duruşuyla, insanlığı, sakinliğiyle Türkiye tarihine geçmiş olan Kemal Kılıçdaroğlu'na tüm İstanbul'un selamlarını, saygılarını buradan iletiyorum. Bu sürecin içerisinde kim varsa, planlı saldırının başlangıcından son anına kadar kim varsa, hukuk gereğini yapmalıdır herkes cezasını çekmelidir. İstifa etmesi gerekenler elbet istifa etmelidir. Türkiye demokrasisine yapılmış, devlete, Türk milletine yapılmış bir saldırıdır, çok net. Bu saldırılar kime yapılırsa yapılsın; gelir onlar için de karşı dururuz."
“Güler yüzden, sağduyudan vazgeçmeyin”
Alanda toplanan CHP'lilere seslenen İmamoğlu, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Biz vicdanlı insanlarız. Buradan seslenmek istiyorum; bu hareketi yapan bir vatandaş topluluğu değildir. Kasıtlı, planlı bir iştir. Sakın, birilerine kin duymayın. Sağınızda, solunuzdaki başka siyasi görüşteki insanlara kin duymayın. 82 milyon vatanseverdir, herkese o gözle bakarız. Bu olayın takipçisi olacağız. Hepiniz yine güleryüzlü, kararlı, moralli, vicdanlı, ahlaklı, herkesi kucaklayacak bir şekilde evinize gidin lütfen. Diğerlerinin çekmek istediği alana biz girmeyeceğiz. Kavga etmek isteseler de onları öyle yalnızlaştıracağız ki, kendileriyle kavga edecekler. Onlara malzeme de vermeyeceğiz, insan da vermeyeceğiz. Öyle bir barış, huzur temin etmek istiyoruz ki; akılları ona bile ermeyecek. Ne yapmak istediğimiz anlamayacaklar. Sakın güler yüzünüzden, vicdanınızdan vazgeçmeyin. Ben vazgeçmeyeceğim."