CKM'de ‘Demokrasi ve Medya' tartışıldı

Vatan Gazetesi yazarları Mustafa Mutlu ile Can Ataklı’nın 4 Aralık Cumartesi günü Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Demokrasi ve Medya’ konulu etkinliğe ilgi yoğundu.

09 Aralık 2010 - 14:41

Vatan Gazetesi yazarları Mustafa Mutlu ile Can Ataklı’nın 4 Aralık Cumartesi günü Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Demokrasi ve Medya’ konulu etkinliğe ilgi yoğundu.

Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi Sanat Kütüphanesi’nin düzenlediği söyleşi ve imza günlerinin en sonuncusu Vatan gazetesi yazarları Mustafa Mutlu ile Can Ataklı’nın katıldığı “Demokrasi ve Medya” konulu söyleşi oldu. 4 Aralık Cumartesi günü Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe ilgi büyüktü.
İlk olarak konuşan Mustafa Mutlu, demokrasi kavramı ve demokrasinin gereklilikleri üzerinde durdu. Demokrasinin ilk gereğinin eşit ve özgür oy olması gerektiğini söyleyen Mutlu, hiçbir siyasi partinin adaylarını ön seçimle belirlemediğini belirtti ve Türkiye’de eşit ve demokratik bir seçim ortamının olmadığını söyleyerek konuyla ilgili şunları ekledi:
“Keşke benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir olsa; bazı bölgelerde halk özellikle cahil bıraktırılıyor, küçük illerde 30 bin oyla bir milletvekili seçiliyorken İstanbul’da bu sayının daha da artması gerekiyor. Yani Türkiye’de eşit bir seçim yapılmıyor.”
Demokrasinin kaçınılmaz ikinci gerekliliğinin “siyasi partiler” olduğunu belirten Mutlu, yolsuzlukları olan partilerin mecliste korunduğunun, koyulan yüzde 10’luk barajın altında kalan partilerin oylarının büyük partiler tarafından bölüşüldüğünü ve hazineden yapılan yardımın ciddi anlamda siyasi partiler arasında eşitsizlik yarattığının altını çizdi. Siyasi partilerin ardından kaçınılmaz olarak demokrasinin üçüncü gereğinin “Sivil Toplum Kuruluşları(STK)” olduğunu söyleyen Mutlu, Türkiye’de bu ayağın sakat olduğunu belirtti. Başbakanı protesto eden öğrencilere uygulanan gazlı ve şiddetli müdahaleyi eleştiren Mutlu, bu durumun Türkiye’de STK’cılığın durumunu gözler önüne serdiğini,1980 darbesi sonrası STK’lara vurulan darbelerin toplumu her alanda geriye götürdüğünü gösterdiğini söyledi. Mutlu, görüşlerini sendikal faaliyetlerden örnekler göstererek şöyle vurguladı: “1980 darbesinden önce 3 milyon 800 bin çalışan sendikalıyken bugün sadece 1 milyon 200 bin kişi sendikalı! Bu örnekleri her alanda çoğaltabiliriz.”
Demokrasinin dördüncü şartının “bağımsız yargı” olduğunu söyleyen Mutlu, yargının Türkiye’de hiçbir zaman bağımsız olmadığını belirtti: “17 yaşında idam edilen Erdal Eren’in idam kararının arkasında da bir hâkimin imzası vardı; ama yargı bugünkü kadar hiç bağımlı olmadı.”
Demokrasinin bir başka gerekliliğinin de “serbest piyasa ekonomisi” olduğunu söyleyen Mustafa Mutlu, Türkiye’nin bir açık pazar haline geldiğini, istatistiklerdeki büyüme rakamlarına aldanılmaması gerektiğini, bu büyümenin dışarıdan aldığımız ürünlerin artması ve inşaat sektöründen kaynaklandığını söyledi. Demokraside olmazsa olmaz konunun “medya” olduğunu belirten Mutlu, gazete tirajları üzerinden medyadaki iktidar örgütlenmesini gözler önüne serdi.

‘GAZETECİLER HİÇ BU KADAR BASKI GÖRMEDİ’

Mustafa Mutlu’nun ardından söz alan Can Ataklı, 35 yıllık gazetecilik hayatında askeri dönemler dâhil bu kadar baskı görmediklerini ve gazetecilerin bir korku imparatorluğu ortasında kaldığını belirtti. İktidarın sadece baskı uygulamadığını, medya içinde bazı gazeteci ve kurumları satın alarak halkı dilediği gibi yönlendirdiğini söyleyen Ataklı şöyle devam etti:
“İktidar, muhalefeti ilk medyadan temizledi. Ortaya Wikileaks diye bir şey çıkıyor bütün dünya ayağa kalkıyor; Başbakan olayı sulandırıp esip gürlüyor ama medyadan farklı hiçbir ses çıkmıyor.”
Bu noktada Türkiye muhalefetine düşen görevin çok önemli olduğunu belirten Ataklı, gençliğin önemini vurgulayarak konuşmasını tamamladı.
Konuşmaların ardından dinleyicilerin sorularına yer verilen bölümde çözüm arayan tartışmalar yaşandı. Söyleşi sonrasında Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu “Rica Etsem Saçımı Okşar Mısınız?” isimli kitabını imzaladı.


Tolga KARAGÖZ
 


ARŞİV