"Çocuk işçiliğine, iş cinayetlerine hayır"

İstanbul Tabip Odası ile İstanbul İSİG Meclisi, artan çocuk işçi ölümlerine dikkat çekmek için Süreyya Operası önünde basın açıklaması yaptı

29 Nisan 2025 - 12:00

İstanbul Tabip Odası ile İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), 28 Nisan İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü’nde artan çocuk işçi ölümlerine dikkat çekmek için Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası önünde basın açıklaması yaptı. “Çocuk işçiliğine, gençlerin güvencesiz çalıştırılmasına, iş cinayetlerine hayır” diyenler “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye” ve “MESEM sömürüsüne son” pankartları etrafında bir araya geldi. Siyasi partilerin ve sendikaların da destek verdiği açıklamaya, lise ve üniversite öğrencileri de dövizleri, sloganları ve pankartlarıyla katıldı. 

“FABRİKADA SİGORTASIZ ÇALIŞIYORUM”

Basın açıklamasından önce lise ve üniversite öğrencileri söz aldı. Esenyurt TOKİ Ali Duran Mesleki ve Teknik  Anadolu Lisesi Çocuk Gelişimi bölümünde okuyan Beritan Aksu şunları söyledi: “Haftanın iki günü okula, üç günü anasınıfında staja gidiyorum. Staj adı altında tüm işleri bize yaptırıyorlar. ‘Biz size iş öğretiyoruz, çocuklarla kaynaşmanızı sağlıyoruz’ diyerek bizi çalıştırıyorlar. Haftanın 4 günü de okuldan sonra fabrikada sigortasız çalışıyorum. Çünkü verdikleri staj ücreti hiçbir masrafı karşılamıyor. Yemek ve yol parama yetmiyor, aileme destek olmak zorundayım. Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) işçiliğine karşı çıktığım için müdür ve öğretmenler tarafından baskıya maruz kalıyorum. ‘İstediğimiz zaman sizi sınıfta bırakırız. Kalırsınız. Zorluk çıkarmayın’ diyorlar.”

“HERKESİN BOYNUNUN BORCUDUR”

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu da açıklamadan önce söz alarak şöyle konuştu: “MESEM adı altına altında eğitim yapılıyormuş, iyi bir iş yapılıyormuş gibi pazarlanan düzen, çocukların ölümüne sebep oluyor. Sermaye birer kukla halinde yetiştiriyor. Bundan bütün patronlar memnun. Çocukları sömürmekten hiç vazgeçmiyorlar. Bir hekim olarak bu çocukların psiko-sosyal gelişimi için son derece tehlikeli bir durumdur. Buna karşı çıkmak herkesin boynunun borcudur.” 

Yapılan konuşmaların ardından basın açıklamasını İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) gönüllüsü Balım İdil Deniz okudu. 

“AKP’nin hükümet olup ilerleyen yıllarda hızla devletin merkezinde yer alışının 23. yılındayız. Bu dönemde hayata geçirilen tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar her geçen gün daha fazla çocuğun işçileşmesini beraberinde getirdi.” diyen Balım İdil Deniz, “Diğer yandan ise sanki “çocuk işçilik” yokmuş gibi bir hava verilerek bu sorun görünmez kılınmaya çalışıldı. Ancak çocuk işçilik gerçeğini örtemezsiniz. TÜİK verilerine göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma sıklığı 2022’de yüzde 18,7 iken 2023’te yüzde 22,1’e ve 2024’te yüzde 24,9’a yükseldi. Yani 970 bin çocuk işçi olduğu açıklandı. Ancak bu sayıya 500 bin MESEM’li çocuk, bu yaş grubunda çalışan kayıt dışı çalışan çocuklar ve 15 yaş altı çalışan çocuklar dahil değil. Bu çocukları da eklediğimizde Türkiye’de çocuk işçi sayısının 3-4 milyona ulaştığının altını çizmeliyiz.” diyerek çocuk işçi gerçeğine dikkat çekti. 

“ÇOCUK İŞÇİLER HER YERDE”

Son 12 yılda en az 764 çocuğun hayatını kaybettiğine dikkat çeken Deniz şöyle devam etti: “Çocuk işçiler tarım sektöründe ailesiyle birlikte mevsimlik olarak ücretli veya tarlasında çalışanlardır, çocuk işçiler haftanın bir günü okulda dört günü işyerinde olan MESEM adı altında çalışanlardır, çocuk işçiler kentlerin varoşlarında aile içi emek kapsamında ücretsiz çalışanlardır, çocuk işçiler iş öğrensin diye yaz tatilinde çalışanlardır, çocuk işçiler harçlığını kazansın diye tanıdığın yanına verilenlerdir, çocuk işçiler sokakta mendil satan veya kağıt toplayanlardır, çocuk işçiler okulu bırakıp sanayide çalışanlardır, çocuk işçiler paket servisi yapan moto kuryelerdir...” 

Çocuk işçiliğinin bilinçli sistematik bir ucuz emek sömürüsü olduğunu söyleyen Deniz, “Çocuk işçiler artık her yerde, kentlerin merkezinde, AVM’lerde, sokakta, şantiyelerde, sanayide ve OSB’lerde. Her ailede veya sülalede bir çocuk çalışıyor, her sokakta tanıdık bir çalışan çocuk var. Çocuk işçilik; eğitim, öğrenim, yetişecek eleman argümanlarıyla ‘meşrulaştırılmaya çalışılsa da’ çocuk işçi ölümleri gizlenemiyor. “ dedi. 

“ÇOCUK İŞÇİLİK YASAKLANMALI”

İdil Deniz, açıklamayı şu talepleri sıralayarak bitirdi: “Çocuk işçilik yasaklanmalı, mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanmalı ve kamusal kurallar çerçevesi içinde olmalıdır. Eğitim her kademede parasız olmalı, müfredat bilimin ışığında ve yaşam ile bağı kuran bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Yaşam alanlarımız uyuşturucu ve çeteleşmeden temizlenmeli, çocukların gelişimine uygun bir hale getirilmelidir.”

 

ARŞİV