Kadıköy Belediyesi, Ramazan Bayramı ile birleşen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda depremden en çok etkilenen Hatay’ın Samandağ ilçesinde çocuklar için birçok etkinlik düzenledi.
Belediyenin organizasyonuyla Samandağ’a giden sanatçılar ve sporcular 4 gün boyunca farklı mahallelerde 500’ün üstünde çocukla buluştu; halı sahada futbol oyunlarının yanı sıra çeşitli okullarda ve çadırlarda ritim, resim, kukla, drama, dans atölyeleri düzenledi.
Etkinlikler kapsamında karikatürist Kemal Gökhan Gürses, Mor ve Ötesi müzik grubunun bateristi, müzisyen Kerem Kabadayı, yönetmen Recep Yılmaz, tiyatro sanatçısı Kerem Arslanoğlu, keçe sanatçısı Fatma Cucumlu ile spor eğitmenleri Musa Can Cucumlu, Şeval Kaygusuz, Şerefcan Çakır ve Canberk Çakırer bölgede görev aldı.
Yüzlerce çocuğun yüzünde gülücükler açtıran sanatçılar ve sporcular, herkesi deprem bölgesinde dayanışmaya çağırarak “Burayı kimse unutmasın. Biz de yeniden geleceğiz” diyor. Katılımcılara, Samandağ’daki etkinlikler sırasında duygu ve düşüncelerini sorduk.
“BURADAN ELİNİZİ ÇEKMEYİN”
Kemal Gökhan Gürses: “6 Şubat’ta başlayan sert kış bahara döndü. Çocuklarla 23 Nisan’ı kutlamak için buradayız. Çocuklarla birlikte bu güzel bayramı kutluyoruz. Tabi çok zorluklar içinde var olmaya çalışan ve şimdi de hızla gündemden düşen bir yaranın, büyük bir acının ortasındayız. O acıya küçük bir merhem sürmek için buradayız. Herkesin uzunca bir süre buradan elini çekmemesi gerekiyor. Gerek kamu kurumları, gerek bireysel destekçiler hiç arkasını bırakmadan takip etmek zorunda. Buradaki insanlar geceleyin yatacak yer bulamıyorsa, yiyecek yemek bulamıyorsa, giyecek iç çamaşırı bulamıyorsa bunu her yattığımızda, her yediğimiz yemekte yeniden hatırlamamız gerektiğini düşünüyorum.
Çocuklar benim hayatımda büyük bir eğlence, büyük bir keyif, çok öğretici bir varoluş. Burada tabi yeterince özenli, incelikli atölyeleri gerçekleştiremiyorsunuz. Çünkü burada çok sayıda çocuk var. Bu da tabi ancak paylaşımla daha çok gelişebilecek atölyelerle imkân sunabilecek çocuklara ve bölge halkına. Buradan şunu öneriyorum; lütfen buradan elinizi çekmeyin. Sanatçı dostlarım, yazarlar, çizerler, müzisyenler, sporcular burada olsunlar. Çocukların hem hareket etmeye, hem de düşünmeye ihtiyaçları var. Çok güzel, zengin bir kültürün içindeler ve öyle olageldiler. Şu anda bir eğlence ve hareket yaratma çabasındayız. Burada yaptığımız bütün çalışmaların çok kıymetli olduğunu düşünüyorum”
“GELMEK İSTEYEN ÇOK SAYIDA MÜZİSYEN VAR”
Kerem Kabadayı: “Deprem anından beri buraya gelip bir şeyler yapmak isteyen çok sayıda insandan biriydim ve Kadıköy Belediyesi böyle bir ekip göndereceğini haber verdiğinde, müzisyen arkadaşlarımla konuştum ve en az 20-30 arkadaşım katılmak istedi bizlere. Bir daha olursa önden haber verin biz de katılalım diyen çok müzisyen arkadaşım oldu. Benim açımdan en sonunda buraya gelebilmiş olmak ve çocukların neşeli vakit geçirmesini sağlamış olmak çok önemli. Çocukların eğlenmeye çok ihtiyacı var. Burada her yaştan çok sayıda çocuk mevcut. Düzenli olarak buraya gelip onlarla yakından ilgilenmek gerektiğini düşünüyorum. Belki yetişkinlerle birebir ilgilenebilecek donanımımız ve eğitimimiz yok ama çocukların durumu farklı. Çocuklar, birazcık oyuna teşvik edince, biraz ritim tutunca, biraz müzik verince çok eğleniyorlar. Kadıköy Belediyesi bu işi devam ettirdiği sürece ben de katılmaya devam edeceğim. Müzisyen arkadaşlarımın hepsi de sırayla veya topluca gelecek ve eminim elini buradan çekmeyecek.”
“ÇOCUKLARA DOKUNABİLİYOR OLMAK ÇOK DEĞERLİ”
Recep Yılmaz: “Özellikle bayramın 23 Nisan’la birleştiği bir süreçte buraya gelmek çok keyifli oldu bizim için. Çocuklara dokunabiliyor olmak çok değerli. Ben daha önce de deprem bölgesine gelmiştim. Defne’de gıda ve çadır yardımı konusunda görev almıştım. Şimdi çocuklarla birebir, onları mutlu edecek işler yapmak aşırı derece keyifli. Onların gözlerindeki mutluluğu görmek bizi de mutlu ediyor. Çocukların gülüşü her şeye değiyor. Bir daha gelmeyi çok istiyorum. Yıllık ve uzun vadeli planlarımda mutlaka yeniden belli aralıklarla gelip çalışmalara katılmak var.”
“YİNE GELECEĞİZ”
Kerem Arslanoğlu: “Buraya gelirken açıkçası biraz korkuyordum çünkü duygusal olarak ne yaşayacağımızı çok kestiremedim. Biz Alan Kadıköy’de çocuklarla nasıl iletişim kurabiliriz diye bunun eğitiminden geçtik. Ama buraya gelince her şey çok güzel oldu. Çocuklar çok eğlenceli. Burada 500-600 çocuğa temas ettik. Bir sürü oyunlar oynadık. Hepsi çok tatlı. Yine gelmek istiyoruz. Bir sene boyunca devam etmesini istediğimiz bir etkinlik bu. Umarım fırsat olur da ben ve benim gibi oyuncu arkadaşlarım yine gelir ve çocukları yalnız bırakmayız. Kadıköy Belediyesi her türlü olanağı sağlıyor o yüzden bize sadece çocuklarla eğlenmek kalıyor.”
“O ÇOCUKLARIN ELLERİNİ HİÇ BIRAKMAMAK GEREK”
Fatma Cucumlu: “Birçok insan gibi deprem bölgesinde olmayı çok istiyordum. Kadıköy Belediyesi ile 23 Nisan’da Samandağ’da olduğum için mutluyum. Çocuklarla kendi uzmanlık alanımda kukla, ponpon yapımı, tişört baskısı gibi pek çok atölye yaptık. Aslında yola çıktığımda kafamda pek çok proje vardı ama ön görmediğiniz bir ortamla karşılaştık. Burada görüyorsunuz ve hissediyorsunuz ki çok büyük şeyler değil istedikleri. Düşünüldüklerini, önemsendiklerini bilmek yetiyor çocuklara. Uzaklardan birileri onlar için yola çıkmış, onlarla göz göze olmak istiyor, bunu öyle güzel hissediyorlar ki. Hesap kitap yapmadan bizi kucakladılar. Gözümüzün ta içine bakıyorlar. Umutları sıcacık hala… Biz yanlarında deprem üzerine konuşmaya çekinirken onlar benimsemişler, izledikleri bir filmden bahseder gibi bahsediyorlar depremden. Etrafları enkaz içinde de olsa o çocuklar o sokaklarda bisiklet sürüp hayatın bir şekilde akışını yakalayıp yeni normalleri ile hayata tutunmaya çalışıyorlar. Onların ellerini hiç bırakmamak gerek.”
‘ARAMA KURTARMA’DAN 23 NİSAN’A
Canberk Çakırer: Depremin ilk anından itibaren Kadıköy Belediyesi’nin arama kurtarma takımı BAK Kadıköy’le Hatay’a gelmiştim. Burada 12 gün arama kurtarma çalışmalarına katıldım. Döndükten sonra da hep yeniden gitmeye çalıştım ama bir türlü olmadı. İşe yaramak istiyordum. Kadıköy Belediyesi’nin bu projesini 3 hafta öncesinde öğrendim ve çok sevindim. Günler geçmek bilmedi. Hatay’ı tekrar gördüğümde bu kadar kötü olacağımı düşünmemiştim. Daha önce Samandağ’ı görmemiştim sadece Antakya merkezde görev almıştım. Samandağ’ı görünce daha kötü olduğunu ve daha çok insanın yardıma ihtiyacı olduğunu anladım. 4 gün boyunca halı sahada çocuklarla antrenmanlar ve maçlar yaptık. Her gün 5-6 saat çalışma yaptık ve çocuklar çok eğlendi. 500 forma götürmüştük ve hepsini dağıttık. Bu da demek oluyor ki yüzlerce çocuğa ulaştık. Bu bizi çok mutlu ediyor. Düzenli olarak geldiler, gelenler arkadaşlarını davet etti ve sayı katlanarak arttı. 23 Nisan’da ise Kadıköy BAK ekibinin getirdiği oyun ekipmanlarıyla 500 çocukla bayramımızı kutladık.”