Türk Klinik Mikrobiyoloji Ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), son dönemde yazılı ve görsel basında da daha sık yer alan, Covid-19’a karşı uygulanan mRNA aşılarının kalp krizi başta olmak üzere çeşitli kalp-damar hastalıklarını artırdığına, kalp ve dolaşım sisteminde pıhtılaşmaya neden olduğuna dair iddialara ilişkin açıklama yaptı.
Derneğin resmi internet sitesinden yazılı yapılan açıklamada söz konusu iddiaların bilimsel gerçekliği yansıtmaktan uzak olduğu vurgulanarak, “Bu zamana kadar yapılan çalışmalar ve 2 yıla yaklaşan gözlem süresi değerlendirildiğinde mRNA aşılarının kalp damar sorunlarına (pıhtılaşma, kalp krizi vb.) neden olduğuna dair bilimsel bir kanıt ortaya çıkmış değildir.” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Aksine kardiyolojik olarak riskli bireylerde Covid-19’un kendisinin ağır seyir ve pıhtılaşma gibi kalp damar sorunlarına neden olduğu çok sayıda olgu bildirimi, gözlemsel ve karşılaştırmalı bilimsel çalışma ile kanıtlanmış olup bu bireylerde aşının uygulanması riskleri azaltmaktadır.”
Ayrıca açıklamada, Uluslararası, hakemli ve tıp alanında saygın dergiler olan Nature, JAMA ve Annals of Internal Medicine’da bu yıl içinde yayımlanan karşılaştırmalı çalışmalara da referans verilerek, “Araştırmalarda; mRNA aşılarının pıhtılaşmaya neden olmadığı, Covid-19 geçirmenin bu yönde önemli bir risk oluşturduğu saptanmış, ayrıca Covid-19’a karşı aşılanmanın kalp krizi ve felç (inme) sıklığında azalma ile ilişkisi olduğu gösterilmiştir.” ifadeleri kullanıldı.
“BİLİME GÜVENİLMELİ”
Söz konusu iddiaların ortaya atılmasıyla amaçlananları, derneğin konuya ilişkin yaptığı açıklamayı ve Covid-19’a karşı aşılanmanın önemini KLİMİK Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap ile konuştuk.
Aşılarla ilgili kafa karışıklığının tüm toplumlarda olabileceğini belirten Azap, “Bunun bir kısmının sıradan vatandaş için haklı gerekçeleri var, çünkü farklı bilgiler dolaşıyor ortalıkta. Yanlış ve eksik bilgileri yayan, gerçekleri çarpıtarak insanların kafasını karıştıran odaklar var.” dedi ve ekledi: “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de aşı karşıtı dediğimiz çevreler, esas olarak bizim sekonder (ikincil) kazanç dediğimiz, bir maddi kazanç ya da dikkat çekme, ünlü olma yoluyla kendilerine bir fayda sağlama gibi çeşitli amaçlarla yapıyorlar. Aslında çok büyük bir çevre değil bunlar, ama sesleri çok fazla çıkıyor. Toplumda bir kafa karışıklığı oluşmasına da sebep oluyorlar.”
mRNA aşılarının insanlık tarihinde yeni kullanıma girmiş aşılar olduğunu ve bu odakların aleyhte yapmış olduğu propagandan dolayı da daha fazla sayıda insanın bu iddialara kulak kabarttığını söyleyen Prof. Dr. Alpay Azap, “Oysa bilimsel gerçeklikler öyle değil. Biz de o yüzden bilimsel kuruluşların takip edilmesi gerektiğini vurguluyoruz insanların objektif ve doğru bilgilere ulaşması için. Dolayısıyla tedirgin olunacak bir şey yok. İnsanların bilimsel kuruluşlara ve bilime güvenmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“KORUNMANIN EN ETKİLİ YOLU AŞILANMAK”
Pandemi sürecinin başından bu yana sayısız defa KLİMİK olarak gerek yazılı gerek sözlü olarak doğruları olabildiğince anlaşılır bir dilde aktarmaya çalıştıklarının altını çizen Azap, “Tek amacımız kimse zarar görmesin, pandemi olabilecek en az hasarla ülkemiz açısından atlatılabilsin. Bunun şu an için en etkili yolu da aşılanmak.” diye vurguladı.
“Asla aşıların hiçbir yan etkisi yoktur” gibi bir ifade kullanmadıklarını, ancak bu yan etkilerin kısa bir sürede kendiliğinden geçtiğinin altını çizen Prof. Dr. Azap, “Aşı yapılan yerde ağrı, kızarıklık, şişkinlik; genel olarak ateş, halsizlik, bitkinlik gibi birkaç gün süren, ama kendiliğinden geçen yan etkileri görebiliyoruz. Bazen ileri yaşlarda zonaya sebep olabiliyor. Çok nadir de olsa genç erkeklerde kalp kasında veya kalp zarında iltihaba neden olabiliyor. Fakat bütün bu yan etkileri Covid-19’a karşı sağladığı korumayla karşılaştırdığımızda gerçekten aşı olmak daha faydalı.” dedi ve şöyle devam etti:
“Çünkü Covid-19 bunların hepsini hastaya yapabiliyor, çok daha ağır yapabiliyor. Örneğin, Covid-19 hastalığı özellikle genç erkeklerde kalp kası iltihabına 16 kat daha fazla neden oluyor. Aşının sebep olduğu tedavisiz şekilde kendiliğinden iyileşirken, Covid-19’un yaptığı kalp kası iltihabında ölen hastalar var. Dolayısıyla elbette aşıların yan etkileri olabilir, ama önemli olan bu yapılmadığında neyle karşılaşılacağı. Bunu düşündüğümüz zaman, hiç şüphe yok ki aşı olmak çok daha doğru bir karar. Çocuklarda bile güvenle uygulanabilecek aşılar bunlar.”
“EN ETKİLİ AŞILAR mRNA AŞILARI”
Şu an için Covid-19’dan korunmanın en etkili yolunun aşılanmanın olduğunu bir kez daha vurgulayan Alpay Azap, vatandaşlara aşılarla ilgili şu çağrıda bulundu: “Şu anki mevcut aşılar içerisinde en etkili aşılar mRNA aşıları. O yüzden eksik aşılı olunmamalı. Aşılarınızı tamamlayın ve mRNA aşısı olun. Bilimsel kuruluşlar takip edilmeli. Bu anlamda KLİMİK derneğinin sayfasına girdiklerinde, çeşitli aşılama süreleri, farklı aşılarla aşılanmış olma gibi 16 farklı senaryo için aşı önerilerimizi bulabilirler (https://www.klimik.org.tr/2022/07/11/119309/). Bunlar en güncel bilimsel veriler ışığında yaptığımız öneriler.”
RİSK GRUBUNDAKİLERE GRİP AŞISI TAVSİYESİ
Öte yandan, bu yıl çok daha fazla grip vakası görmeyi beklediklerini söyleyen Prof. Dr. Alpay Azap, geçtiğimiz yıl maske-mesaf-hijyen tedbirleri nedeniyle grip virüsünün ortalıkta çok dolaşamadığını belirterek “toplumsal bağışıklık azalmış durumda” uyarısında bulundu.
Özellikle risk grubundakilerin eylül ayının ikinci yarısında veya ekim ayının ilk haftasında grip aşılarını yaptırması gerektiğini söyleyen Azap, vatandaşlara şu çağrıyı yaptı: “Dünya genelinde her yıl 300 ila 600 bin insan ölüyor gripten. Gripten de korunmanın en etkili yollarından bir tanesi aşılanmak. Grip aşıları inaktive aşılar, yani burada uygulanan Sinovac aşısı gibi. mRNA aşıları kadar güçlü değil, ama yine ağır hastalıklar ve ölümden koruyucu etkisi oldukça iyi. Özellikle ileri yaştaki insanların, gebelerin, altta yatan ciddi hastalıkları olanların ve çocukların aşılanmasını öneriyoruz. Grip aşıları, Covid-19 aşılarıyla beraber rahatlıkla yapılabilir.”