Resmi Gazete’de 2017 yılında yayınlanan karar ile Fenerbahçe-Kalamış Marina bölgesinde özelleştirilecek alan, yaklaşık 480 bin metrekareye çıkarılmıştı. Bu kararlardan sonra hem mahalle sakinleri hem de STK temsilcileri kararın iptali için Özelleştirme Yüksek Kurulu’na itirazlarda bulunmuştu. 5 Mart 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre ise yapılan itirazların hepsi reddedilmişti. Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, Fenerbahçe Emekli Amatör Balıkçılar Dayanışma Derneği, Fenerbahçe Su Ürünleri Kooperatifi ve Kadıköylülerin 11 Aralık 2017’de açtığı “Hemşehri Davası” ise Danıştay’da görüldü. Danıştay 6. Dairesi, yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davayı reddetti. Mahkeme daha önceki görüş yazısında ise ÇED raporu düzenlenmediği için “imar planlarının iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.” kararını vermişti.
Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve Fenerbahçe Su Ürünleri Kooperatifi temyiz başvurusunda bulundu.
NEDEN İTİRAZ ETTİLER?
Mimarlar Odası Kadıköy Şube Başkanı Saltuk Yüceer kararı gazetemize değerlendirdi. İmar düzenlenmesi yapılmak istenen alanın 1. Derece Doğal Sit Alanı olan Fenerbahçe Yarımadası ile komşu olduğunu hatırlatan Yüceer, imar planına neden itiraz ettiklerini şöyle açıkladı: “Planlama alanında yaklaşık 36 bin metrekare inşaat alanı oluşturulması sonucu kıyıda yapı, nüfus ve trafik yoğunluğu getirecek. Halkın kıyı kullanımını azaltacak bir uygulama bu. Kıyıya erişilebilirlik tamamen engellenecek. Yat limanı alanının büyütülmesi ile deniz alanında ekolojik dengenin bozularak yosunlaşmanın artması doğal su akımlarını ortadan kaldıracak. Bu da denizdeki oksijenin azalmasına neden olacak ve doğal yaşam tehlikeye girecek.”
“GÖRÜŞLER DİKKATE ALINMADI”
Daha önce Danıştayın iki defa iptal kararı verdiğini hatırlatan Yüceer, şöyle devam etti: “Ancak Özelleştirme İdaresi, yargılama sonucunda verilecek hükmü dahi beklemeden olası bir iptal kararını etkisizleştirmek amacıyla aynı nitelikte bir plan daha yaptı. Alınan son kararda ise Danıştay tetkik hakimi ve savcısının görüşleri dikkate alınmamış. Danıştay tetkik hakimi ve Danıştay savcısı ‘dava konusu imar planlarının iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir’ diye rapor hazırlamışlardı. Ayrıca ÇED olumlu kararı olmadıkça tesise ilişkin onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilmesinin mümkün olmayacağını vurgulayıp bu nedenle dava konusu imar planlarının iptallerinin uygun olacağını belirtmişlerdi. Bizler de Danıştay 6. Dairesi’nin kararının temyiz sonucu bozulmasını talep ederek temyize başvurduk.”
BALIKÇILAR DA İTİRAZ ETTİ
Fenerbahçe Su Ürünleri Kooperatifi de temyiz başvurusunda bulundu. Mevcut alanda balıkçılara yer tahsis edilmemesi durumunda amatör, geleneksel ve profesyonel balıkçılığın olumsuz etkileneceğine dikkat çeken kooperatif, itiraz dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Bilirkişi raporunda da planlama içerisinde balıkçı faaliyetinin dikkate alınmadığı, bu durumun haksız olduğu, birçok marina planında bu konunun düzenlendiği belirtilmektedir. Yeşil ruhsatlılara yer temini imkanı tanınırken sarı ruhsatlılara ilişkin hiçbir düzenlemenin olmaması, Anayasanın 10. maddesinde düzenlenen ‘kanun önünde eşitlik’ ilkesine aykırıdır.”