Deprem bölgesinden izlenimler: İhtiyaç çok, yardım az!

Bayram nedeniyle Kadıköy Belediyesi ile gittiğimiz Hatay’ın Samandağ ilçesinde depremzedelerle konuştuk. Çadırlarda yaşamını sürdürmeye çalışan halk, ihtiyaçlar sürse de yardımların çok azaldığına dikkat çekiyor. Bölgede devlet yardımı ise artık yok denecek kadar az…

06 Mayıs 2023 - 17:26

 

Kadıköy Belediyesi, Ramazan Bayramı’nı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na bağlayan hafta, sanatçılar ve sporcularla birlikte Hatay’ın Samandağ ilçesinde çocuklarla birçok etkinlik düzenledi. Çocuklarla spor etkinliklerinin yanı sıra, resim, müzik, dans atölyeleri yapıldı; çocuklar kısa bir süre de olsa yaşadıkları çadırları, kayıplarını, depremi unuttu, doyasıya eğlendi. Peki ya yetişkinler?

Orada bulunduğumuz süre boyunca çocuklarının eğlenmesi için en az eğitmenler kadar çaba harcayan, çocukları gülünce mutlu olan anneler, babalar, kardeşler, nineler ve dedeler gördük. Mutlu ama buruktular. 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük deprem ve 20 Şubat’ta Hatay’ı sarsan 6,4’lük depremin üzerinden yaklaşık üç ay geçti ama deprem bölgesinde pek de bir şey değişmedi. İnsanlar hayatlarını yeniden düzene sokmaya çalışsa da çadırda kalarak, erzak yardımları ya da su kuyruklarına girerek, tuvalet ve banyo hala sorunken bunu başarmak çok zor.

Samandağ’ın Yenimahalle semtinde konuştuğumuz depremzede kadınlar da yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekti.

TUVALET VE BANYO YOK

Yenimahalle hala bina enkazlarının kaldırılmadığı mahallelerden. Enkazlar yollara taşmış durumda, pek çok yol değişmiş ve ara sokaklara araçla girmek oldukça zor. Çoğu ara sokaksa çadırlarla dolmuş. Ağır hasarlı çok sayıda binanın olduğu mahallede halk, ara sokaklara çadırlarını kurmuş ve oralarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Ancak elektrik yok, su yok, en önemlisi de tuvalet ve banyo yok. Devlet ve belediyelerin kurduğu çadırkentlerde bu imkânlar olsa da, evlerinden uzağa gitmek istemeyen depremzedelerin kurduğu çadırlarda bunlara ulaşmak neredeyse imkânsız. Akşamları fenerlerle idare ediyorlar, su ve erzak yardımı için merkeze gidiyorlar, tuvalet ve banyo için ağır hasarlı evlerine korkarak girip bu ihtiyaçlarını gideriyorlar. Çamaşır, bulaşık yıkamak büyük bir eziyete dönmüş. Kadınlar ara sokaklara yardımların ulaşmadığından da şikâyetçi: “Yardım geliyor ama merkezdeki belli noktalara. Özellikle hijyen malzemesine ulaşamıyoruz. Ayda bir geliyor ama gidip almamız gerekiyor; yardımın geldiğini çok geç duyuyoruz ve çoğu zaman kaçırıyoruz. Ara sokaklara da yardımların gelmesi lazım.”

Tuvalet ve banyo ise en büyük sorun: “Seyyar tuvaletlerin, duş kabinlerinin kurulması gerekiyor ama devlet burada hiç yok, bizi görmüyor. Ara sokaklardaki çadırlarda insanlar neler yaşıyor bilmiyorlar. Allah razı olsun, bazı ev sahipleri bize kapısını açıyor, gidip tuvalet ve banyo ihtiyacımızı gideriyoruz ama nereye kadar?”

ÇADIRLARI YILANLAR BASIYOR

Havaların ısınması, artık ısınma problemini ortadan kaldırdıysa da farklı problemleri beraberinde getirmiş. Çadırlar o kadar sıcak oluyor ki gündüz içinde barınmak eziyet haline geliyor. En önemlisiyse haşereler ve yılanlar. Depremzedeler, “Hatay sıcak memleket, havaların ısınmasıyla her zaman yılanlar çıkardı ama evimizdeydik ve güvendeydik. Şimdi her sabah çadırda bir yılan buluyoruz. Korkuyoruz, çocuklar var, bebekler var. Çadırlara daha rahat geliyorlar ve biz bunu engelleyemiyoruz.” diyorlar.

İlaçlama yapılması gerekiyor ama bununla ilgili alınan hiçbir önlem yok. Halk belediyeden de şikayetçi: “İstanbullu belediyeler olmasa yardım bile gelmeyecek. Muhtarımız sağolsun elinden geleni yapıyor ama belediye ortada yok. İlaçlama yapılması gerekiyor. Belediyeye başvurduk ama hala bir şey yapılmadı. Bir an önce çadırların ilaçlanıp yılanlardan ve haşerelerden kurtulması lazım.”

MARKETLER AÇILDI AMA GELİR YOK

Samandağ, kendi olanaklarıyla, dayanışmayla eski günlerine dönmeye çalışıyor. Birkaç fırın ve market açılmış, eczaneler yenilenme çabasında. Depremzedeler en azından parayla bu imkânlara ulaşabildikleri için daha iyi hissediyor ancak soruyorlar: “Hazıra dağ dayanır mı?”

Nedenini sorduğumuzdaysa şu cevabı veriyorlar: “İş yok güç yok, maaşlar kesildi, hiçbir gelirimiz kalmadı. Marketler açıldı, biz de gidip alışveriş yapmak istiyoruz ama maddi hiçbir yardım gelmiyor. Erzak kolilerinde kahvaltılık yok mesela. Çocuklara sürekli makarna, fasulye veremeyiz ki! Özellikle kahvaltılık ve hijyen malzemelerini parayla alıyoruz ama o da artık tükendi.”

ÇOCUKLAR EŞİT KOŞULLARDA DEĞİL

Hatay’da eğitim öğretim 24 Nisan’da resmi olarak başlasa da okullar hala güvenilir olmadığı için aileler çoğunlukla çocuklarını okula göndermiyor. Çadırlarda ise eğitimi sağlamak çok güç. Özellikle bu yıl genel sınavlara girecek olan öğrenciler için. Bir depremzede gözleri yaşararak anlatıyor: “Kızım bu yıl üniversite sınavına girecek. Sürekli ders çalışıyor ama elektrik yok, internet yok. Kendi olanaklarıyla test çözüyor. Soruyorum size İstanbul’daki bir öğrenciyle kızım eşit mi? Bu çocuklar nasıl gelecek kuracak?”

HATAY DEPREM DAYANIŞMASI

Samandağ’da depremin yaraları en çok dayanışmayla sarılıyor. Bu dayanışmanın en önemli aktörlerinden biri de Hatay Deprem Dayanışması. Gelen yardımlar Hatay Deprem Dayanışması tarafından bir depoda toplanıyor ve halka eşit bir şekilde dağıtılıyor. Ayrıca revir ve eczane hizmeti de veriyor. Yenimahalle’de konuştuğumuz halkın sorunlarını Hatay Deprem Dayanışması’na aktardığımızda hemen harekete geçtiler ve ara sokaktaki çadırlara seyyar tuvalet kurulması için çalışmalara başladılar. Ayrıca, bölgeye kuaför hizmeti götürerek 1 günlük de olsa kadınlara kendilerini iyi hissettirdiler. Hatay Deprem Dayanışması’nı sosyal medya hesapları üzerinden takip ederek, ihtiyaçlar hakkında bilgi alabilir, destek sunabilirsiniz.

 


ARŞİV