Depremde nereye sığınacağız?
Kadıköylüler, 17 Ağustos 1999 depreminin 15. yılında Kadıköy’de eylem yaptı.
Caferağa Mahalle Dayanışması ve Kadıköy Kent Dayanışması tarafından, 16 Ağustos Cumartesi günü bir etkinlik gerçekleştirildi. Boğa’dan Moda Gezi Bostanı’na (eski sabit pazar) düzenlenen yürüyüşte, e herhangi bir afet sonrasında 500 bin nüfuslu Kadıköy'de 90 bin çadırlık toplanma alanı olduğuna dikkat çeken pankart açılarak, ‘’Depremde nereye sığınacağız?’’ diye soruldu. ‘’Afet toplanma alanımıza dokunma" ve "Deprem değil rant öldürür" sloganlarını atan Kadıköylüler, yeşil alanların betonlaşmasına izin vermeyeceklerini, afet toplanma alanlarının ranta dönüşmesine göz yummayacaklarını belirttiler. Moda’nın Afet Toplanma alanı olan eski sabit pazarda sone eren yürüyüşün ardından burada etkinlikler yapıldı. Ressam Handan Kaynakgöz, çocuklarla birlikte resim atölyesi gerçekleştirdi. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu'nun da katıldığı atölyede çocuklar duvarları rengarenk resimlerle donattılar. Mahallelilerin de geniş katılımıyla süren etkinlikler, 17 Ağustos depreminin yaşandığı saat olan 03.05'e kadar devam etti.
Panelde ilk olarak söz alan Prof. Dr. Uğur Kaynak, depremin ne olduğunu ve nasıl meydana geldiğini anlattı. Marmara depreminde 17 bin göçüğün meydana geldiğini, 17 bin insanın da yaşamını yitirdiğini hatırlatan Kaynak, 17 Ağustos depremini yaşayanların gelecekte de Orta Marmara’da olası bir depremi yaşayabileceğine dikkat çekti.
‘TOKİ’NİN YAPTIĞI EVLER YIKILDI’
Kaynak’ın ardından söz alan Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Erdal Şahan da, olası bir depremde alınmayan tedbir ve denetimsizliklere dikkat çekti. Türkiye’de olası bir depremde belediyelerin insanların toplanması için belli yerler ayırdığını ve planlar yaptığını ifade eden Şahan, “Deprem sırasında bizim toplanacağımız alanlar parklarımızdır. Ancak, deprem olduğunda kalacak bir parkımız bile yok” dedi. Türkiye’de yapılan yapılarda “yapı-denetim” sistemi uygulamasının eksikliğine değinen Şahan, “Yapılar denetimsiz bir şekilde yapılıyor. Oysa odalar önceden hepsini denetleyebiliyordu. Bugün baktığımızda TOKİ’nin imar yetkisi var. TOKİ istediği yerde bina yapabiliyor. Buralardan da büyük rant sağlıyor. TOKİ, evsiz insanlara konut yapacak bir mekanizma olmaktan çıktı. Geçtiğimiz senelerde TOKİ’nin yaptığı çok sayıda ev yıkıldı” diye konuştu.
‘YER BİLİMLERİNE ÖNEM VERİLMELİ’
Türkiye’de depremle ilgili verilen eğitimin eksikliklerine de dikkat çeken Şahan, öncelikle deprem haritalarının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Şahan, yapı-denetim sisteminin de gerçek anlamda uygulanması için odaların tekrar denetlemesi gerektiğini ifade etti. Deprem ile ilgili eğitimler verilmesi gerektiğini de belirten Şahan, yerel yönetimlerin yer bilimlerine önem vermesi gerektiğini söyledi.