“Depremi unutturmayacağım”

Geçtiğimiz günlerde ikinci kez deprem bölgesine giden Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, “Depremi unutturmayacağım” diyor

17 Mart 2023 - 09:47

Depremin ilk gününden itibaren arama- kurtarma ekipleri, dayanışma masası, gezici aşevi ile deprem bölgesindeki çalışmalarda yer alan Kadıköy Belediyesi’nin çalışmaları sürüyor. Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı da iki kez deprem bölgesine gitti. Hem yerel yöneticilerle hem de yurttaşlarla görüştü. Talepleri dinledi. Odabaşı ile deprem bölgesine dair gözlemlerini ve Kadıköy’de olası bir depreme ilişkin yapılan hazırlıkları konuştuk.

“KOORDİNASYON YOKTU”

* Depremden sonra iki kez bölgeye gittiniz. İlk izlenimleriniz nelerdi?

İlk olarak depremin üçüncü günü Hatay’a gitmiştik. O gün belki biz de bir depremzede olduk. Çünkü olay çok sıcaktı. Yapılması gereken arama kurtarma çalışmaları doğru ve düzgün yapılmıyordu. Yeteri kadar arama kurtarma personeli yoktu. Birçok enkaz arama- kurtarma ekiplerini bekliyordu. Büyük koordinasyonsuzluk olduğundan dolayı insanların haklı olarak müdahaleleri oluyor, “benim enkazıma gel” diye yalvaran insanlar vardı. Çok büyük bir belirsizlik ve çok kötü bir ortam vardı. Belediyemizin arama-kurtarma ekiplerimizle kısa bir değerlendirme yapıp, ekibi, arama ve kurtarma olarak ikiye ayırdık. Arama ekibi köpeğimiz Lena ile birlikte arama yapıyor, canlı belirtisi varsa kurtarma ekibi oraya gidiyordu. Bu, çalışmalara hız kazandırdı. Arama- kurtarmanın dışında oradakilerin barınma, temizlik, su, yiyecek gibi günlük ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyordu. Bu ihtiyaçların giderilmesi için Kadıköylü komşularımızın getirdiği yardımları burada tasnif edip bölgeye gönderiyorduk. Fakat gittiğimizde gördük ki, yine bir koordinasyonsuzluk var ve bölgeye gelen yardımlar gerçek anlamda yerine ulaşmıyor. Hem yemek işinin hem de yardımların doğru dağıtılması için koordinasyon yaptık. Bu arada iki gezici aşevimiz Hatay Defne ve Samandağ’da depremin ikinci günü hizmet vermeye başlamıştı. Orada kullanılacak ekipmanın doğru ve sürekli bir şekilde gelmesi gerekiyordu. Samandağ’da bir depo kurduk. Bölgedeki yerel inisiyatifler, gönüllülerle beraber gelen yardımları depoya indirip, düzenleyip, dağıtımına başladık.

“KÖYLERE İLK BİZ GİTTİK”

Bu arada Samandağ’da kent merkezi dışında köylerin de yıkıldığını gördük. Bölgeyi bilen insanlara sorarak, köylerin durumunu tespit edip, ihtiyaçları küçük araçlara yükleyerek depremin beşinci günü köylere gitmeye başladık. Biz gittiğimizde köylere henüz kimse gitmemişti.

Malatya’da da bir kıraathanenin içine aşevi kurduk. Yapılan yemekler iki mobil araca yüklenerek dağıtıyor. Mobil araçlar yemek saatleri dışında da çay – kahve ikramı yapıyor. Malatya’da Hatay’dan farklı olarak kentin can damarı olan kent merkezini yıkmış. Şehrin çeperlerinde yaşam devam ediyor. Yıkılan yerdeki Malatyalılar da bu çeperlere gitmiş. Bu yüzden bir evde 30 kişi falan yaşıyor. Bizim kurduğumuz aşevi o bölgelerden birinde. İnsanlar kaplarıyla gelip yemeklerini eve götürüyor. Malatya’da yaklaşık yedi bin kişiye yemek dağıtımı yapılıyor.

“AFAD YOKTU”

* Kötü hava koşullarına ve ulaşım zorluklarına rağmen Kadıköy Belediyesi Arama- Kurtarma Ekibi depremden 10 saat sonra bölgedeydi. Kadıköy’den ilk yardım TIR’ı akşamüzeri yola çıktı. Gezici Aşevi ikinci gün bölgede yemek dağıtımına başlamıştı. Yani Kadıköy Belediyesi ekipleri ilk günden itibaren bölgeye ulaşmıştı. Siz bir yerel yönetici olarak devletin oraya ulaşamamış olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz hızlı hareket ettik. Çünkü bu konuda tecrübeliydik. Teorik olarak bu konunun üzerinde çalışmıştık. Ve biz liyakatli, gerçekten bu işi bilen insanlarla bu işi yapıyoruz. Bizim Gezici Aşevi TIR’ımızın biri sabah saat 08.00’de diğeri 09.00’da yola çıkmıştı. Aşevleri yola çıktığında nereye gideceğini bilmiyorduk ama en yakın yer zaten 14-15 saat uzaklıktaydı. Bekleyip TIR’ın nereye gideceğine karar versek iki gün kaybetmiş olacaktık. Bu kadar işi bilen liyakatli personel olunca onların yönlendirmesi de hızlı karar alabiliyorsunuz. Peki bu işi organize edecek AFAD’ın başında kim var? Hangi vasıfla oraya gelmiş? Bir ona bakın bir de Kadıköy Arama- Kurtarma ekibinin başındaki arkadaşımızın geçmiş tecrübesine, mesleğine, yeteneğine bakın. Neden devletin orada olmadığını görürsünüz. Arama- kurtarmadan, afet yönetiminden bihaber bir kişiyi getirip AFAD’ın başına koyarsanız oradan hızlı hareket etmesini ya da koordinasyon bekleyemezsiniz. Çünkü ne yapacağını, nereye gideceğini, kimi nereye yönlendireceğini bilmiyor. Diyelim ki Hatay’da on bina yıkılmış ben AFAD’dan yıkılan on binanın hepsine arama- kurtarması göndermesini beklemiyordum. Ama beş arama kurtarmacı gelmişse bile arama kurtarmacılar hangi enkaza çıkacak? Nerede kalacak? Nerede iaşesini sağlayacak? O enkazda arama kurtarma bittiği zaman hangi enkaza geçecek? Bunların bir yönlendirmeye ve bir plana ihtiyacı vardı. Bu yoktu. AFAD yoktu. Tekrar söylüyorum, yıkılan her binanın başında bir bir arama- kurtarma görevlisi olmasını dünyanın hiçbir yerinde bekleyemezsiniz. Ama AFAD hangi binada ne var, hangi kurtarmacı var bunu bilmek ve yönlendirmek zorunda. 

DAYANIŞMA PAZARI KURULUYOR

* Arama- kurtarma ekibi döndü ama Kadıköy Belediyesi’nin ekipleri bölgede. Neler yapıyorlar?

Kadıköy’e döndüğümüzde de neler yapılabileceğini planladık. Çadırları kurmaya başladık. Samandağ köyleri dahil olmak üzere 700’ün üzerinde çadır kurduk. Çadırlarda yaşam başlayınca ihtiyaçlar farklılaşmaya başladı. Bu ihtiyaçları gidermek için çalışmalar yaptık. Çocukların deprem psikolojisinden çıkmaları için çalışmalar yapıyoruz. Samandağ için konuşacak olursak hayatın tekrar devam edebilmesi için tarımın desteklenmesi gerekiyor. Hem kaynak aktarımı hem de üretime yeniden başlayabilmeleri için Samandağ ve Defne’deki iki kooperatifin ürünlerini satın aldık. Bu ürünleri Atıksız Dükkan’da satmaya başladık. 18 Mart Cumartesi günü de Malatya’dan ve Hatay’dan depremzedelerin kuru kayısı, limon, greyfurt, mandalina, portakal satışı için belediye bahçesinde dayanışma pazarı kuruyoruz. Şimdi depremzedelere destek için depolarındaki ürünleri alıyoruz. Daha sonra belki bir organizasyon yapıp bahçelerindeki ürünleri de toplayacağız. Ama buradan oraya gittiğinizde yük oluyorsunuz. Yaşam alanları o kadar dar ki oradakilerin zaten kıt kanaat ulaşabildikleri birçok şeye siz de ortak oluyorsunuz. Bunu göz önünde bulundurarak bir düzenleme yapmanız gerekiyor.

* Bir ay sonra deprem bölgesini yeniden ziyaret ettiniz. Nerelere gittiniz?

Malatya’dan başladık, Gölbaşı, Pazarcık, Islahiye, Hatay, Samandağ’ı dolaştık.

* Nasıl bir manzara ile karşılaştınız?

Hatay’a gittiğimde manzara farklılaşmıştı. Can korkusu vardı. İnsanlar enkazlar altından kendi yakınlarını çıkarmaya çalışıyorlardı. Şimdi çıkamayanların matemi var, çıkanların da yaşam mücadelesi başlamış. Arkadaşlarımız çadır kurmaya devam ediyor.  Oradan gelecek taleplere göre üretim desteği vereceğiz. Hijyen, gıda paketlerini tedarik edip dağıtımına devam ediyoruz. Sosyal Destek ekibimiz orada. Özellikle kadınlarla dayanışma ve destek için çalışıyorlar. Sosyolog ve psikolog arkadaşlarımızın hazırlayacağı rapora göre çalışmalar yapacağız. Kültür Müdürlüğümüz de çocuklar için aktiviteler planlıyor.

* Kadıköy Belediyesi ne kadar süre deprem bölgesinde kalacak?

Bilmiyorum. Devlet erki ne zaman bütün kurumlarıyla orada göreve başlar ve bize ihtiyaç kalmazsa biz o zaman çıkarız.

* Hâlâ devlet erki yok mu?

Yavaş yavaş var. Hatay Belediyesi personelinin yüzde 25’ini kaybetmiş, kalanlar da depremzedeydi. Yavaş yavaş belediyecilik hizmetlerini vermeye başlayacak. Ama hasar büyük olduğu için tek başlarına yapamayacaklar. Bize ne zamana kadar ihtiyaç varsa orada kalacağız.

* Yani gidin diyene kadar oradasınız?

Bizi kovana kadar orada kalacağız.

İNŞAATLAR İÇİN YENİ KARARLAR

* Kadıköy’e ilişkin çalışmalar da başladı bu arada.

Kadıköy’de mahalle toplantılarına başladık. Deprem gerçeğini olduğu şekilde söylüyoruz. Yani bu söylersek doğru olur, olmaz diye düşünmeden söylüyoruz. Korkmaları gerekiyorsa korkacaklar. Eksik yapılması gereken ne varsa bize söyleyecekler beraberce çözeceğiz. Son Belediye Meclisi’mizde Beton Zemin Laboratuarı ve iskan ile ilgili kararlar aldık.

* Bunlar ne kararları?

2014 yılında meclis kararıyla Kadıköy’de yapılan bütün inşaatların temellerinden bir numune alma zorunluluğu getirilmişti. Şimdi temel, bodrum, zemin ve üstten iki kat için bu zorunluluğu getirdik.

Yapı kullanım belgesi olan iskan belgesi süresiz verilirdi. Biz bunu beş yıl ile sınırladık. Her beş yılda bir binaları statik olarak kontrol edeceğiz.

* Herhangi kaçak ve ilave için mi?

Binanın statiğinde ne varsa hepsine bakacak ve iskanı tekrar güncelleyeceğiz.

Bu arada Kadıköy’ün eylem planını güncelledik. Çankaya Belediyesi ile kardeş belediye olduk. Bir deprem sırasında belediye personeli de, belediye başkanı da depremzede olabilir. Ama belediye hizmetlerinin düzgün ve hızlı şekilde yürümesi gerekiyor. Çankaya Belediyesi ile bu yüzden bir kardeş belediye ilişkisi kurduk. Kadıköy’de deprem olduğunda Çankaya Belediye Başkanı ekibiyle birlikte Kadıköy’e gelecek ve çalışmaları yapacak. Bütün eylem planımızı Çankaya Belediyesi ile paylaşacağız. Neyin nerede olduğunu bilecekler ve hızla hizmet verecekler.

“KİMSEYİ UNUTTURMAYACAĞIM”

* İki kez bölgeye gittiniz, bir aydan fazla süredir çalışmalar sürüyor. Sizin kişisel olarak çıkardığınız sonuç ve deneyim nedir?

Ben göreve geldikten sonra İzmir depremiyle karşılaştık. İzmir depreminden sonra arama- kurtarma ekibinin geliştirilmesi, ekipmanların artırılması gibi aldığımız birçok karar vardı. Bunların hepsinin iki – üç katını yapsaydık diye düşünüyorum. İki tane gezici aşevimiz var neden dört tane hedeflemedim diye düşünüyorum. Gönüllülerle birlikte 100 kişiden oluşan arama- kurtarma ekibimiz var, niye 300 kişi yapmadık gibi soruları sürekli kendime soruyorum. Şunu da görüyorum ki biz birçok kamu kuruluşunun önündeyiz. Gerçekleri insanlara söylemek gerekiyor. Bu siyaset üstü bir olay. “Oy kaybederim” düşüncesinden vazgeçip olması gerekeni ve gerçeği söylemek gerekiyor. Bunu mahalle toplantılarında da söylüyorum: Binanızı yenilerken beş metrekarenin pazarlığını yapmayın, beş metrekarenin pazarlığını yaptığınızda beş metrekarelik mezara girersiniz. Eğer binanız çürükse hiç durmayın yenileyin. Çünkü bir hayat bir anlık bir şey. Saat 04.17’de deprem oldu belki iki dakika öncesinde insanlar sohbet ediyordu. Birçok acı olayla birebir karşılaştım, onlarla bir daha veya burada karşılaşmak istemiyorum. Ama bunu tek başımıza yapamayız. Hepimizin karar alması, uygulaması, konfor alanlarından vazgeçmesi gerekir.

Ben sahada 28 saat boyunca eşini enkaz altında besleyen, saçını okşayan, 10 dakika yanından ayrılıp döndüğünde eşini kaybeden komşumla karşılaşmak istemiyorum. Arama- kurtarma ekibindeki arkadaşlarımızın anlattığı, bizim gördüğümüz çok acı olaylar vardı. Ben ilk gittiğimde bir meslektaşım önümü kesip “Annem babam enkazın altında üç gün geçti çıkaramıyorum” dedi. Bunları yaşamamamız gerekiyor. Belediye başkanıyım bunun sorumluluğu benim üzerimde çok daha fazla. Ben deprem bölgesine gidip geldiğimden beri uyuyamıyorum. Biliyorum ki iki – üç ay sonra bunlar unutulmaya başlanacak. Ben Kadıköylü komşularımı uyutmayacağım. Kimseyi uyutmayacağım, kimseyi de unutturmayacağım. Depremi unutturmayacağım. Yani siyasi sonucu şöyle oldu, ben şunları yaptım gibi şeyleri bir kenara bıraktım. Toplantılarda da söylüyorum. Gerçeği en acı şekilde konuşacağız. Kimseyi karamsarlığa sokmak için bunları anlatmıyorum; hep beraber ayağa kalkmamız ve olası bir depreme hazır olmamız gerekiyor. Bunun için de sarsılmamız gerekiyor.

* Kadıköy’ün zemini ile ilgili bir şey söyleyebilir misiniz?

Komşularımız internet sitemizde ABİS bölümüne girip bulunduğu binanın durumunu öğrenebilir. Bilim insanları çok şey söylüyor, biz de bilimle konuşuyoruz. Tabii Kurbağalıdere ve etrafının alüvyon bir zeminden oluştuğunu biliyoruz. Alüvyon zeminde olması demek her binanın yıkılacağı anlamına gelmiyor, zemine uygun bina yaparsanız o bina yıkılmaz.  Kayalık zemine uygun bina yapmadığınızda o da yıkılır.

* Belediye binası da buna dahil sanırım?

Belediye binamızın temeline 190 civarında kazık çakılmış, radye temel atılmış. Binamızla ilgili olarak uzmanlar çalışıyor. Depreme dayanıksız derlerse bu binayı da boşaltacağız. Bu binanın depreme dayanıklı olup olmamasından öte, bina ekonomik ömrünü tamamladı. Bu binadan çıkmamız, bu bölgenin yeniden düzenlemesi gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalarımız  devam ediyor. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden hocalarımızın rapor sunmasını bekliyoruz o rapor sonucuna göre karar vereceğiz.

* İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bina güçlendirmesine ilişkin açıklamaları var. Kadıköy Belediyesi’nin böyle bir yetkisi yok ama onlarla ortak bir çalışma düşünüyor musunuz?

Evet bizim öyle bir yetkimiz yok ama İBB bir çalışma yapıyor. Yakın zamanda açıklayacak. Her binanın yıkılması gerekmiyor, bazı binalar güçlendirme ile kurtarılabilir. Ama güçlendirme kararı alınması ve projenin uygulanmasının onayı ile süresel anlamda bir sıkıntı var, bu sıkıntının giderilmesi gerekiyor. Güçlendirme binayı ayakta kalır hale getiriyorsa biz her türlü hukuki ve teknik desteği vermeye hazırız.


ARŞİV