Van depreminde, acılarını bir kenara koyup haber ajanslarına fotoğraf yetiştirmek için var güçleriyle çalışan fotoğrafçılar...
Van depreminde, acılarını bir kenara koyup haber ajanslarına fotoğraf yetiştirmek için var güçleriyle çalışan fotoğrafçılar başta olmak üzere tüm sanatçılar yararına, deprem öncesi çekilen Van fotoğraflarından oluşan bir sergi açılıyor Kadıköy’de… Siz de, tablo şeklinde satılacak olan bu fotoğraflardan satın alarak depremzede ‘ağustos böceklerine’ destek olabilirsiniz.
Van 3000 yıl önce Urartulara Tuşba adıyla başkentlik yaptı, Erciş de 90 yıllık Karakoyunlu Türkmen Devleti’ne... Bugünkü depremde yaşadıkları felaket bu kentlerin geçmiş birikimlerini, derin kültürel izlerini bize unutturmamalı.
Bu topraklar Nuh’un Gemisi’ne ev sahipliği yaptı. Yörede Van Gölü’nün, tufan sonunda geminin sahile sağ salim yanaşması için geride bırakılmış bir avuç su olduğuna inanılıyor. Belki de bu yüzden Van Gölü ve çevresi, insan, hayvan ve bitki yönünden olağanüstü çeşitlilikte. Yörede var olmuş tüm dinler de farklılıkların zenginlik olduğunda birleşiyor. Değişik dillerin varlığı da insanların birbirlerini tanıması için bir yol olarak açıklanıyor.
Yöre, bu zenginliklerden bizi haberdar eden özel insanlara da sahip. Bu kişiler de diğer kardeşleri gibi deprem mağduru oldu. Kimileri yakınlarını, evlerini yitirdi, kimileri de umutlarını...
İşte www.ercisnet.com, www.istanbulist.net, Yake Jeans, Eganis Danışmanlık ve Kadıköy PhotoWorld Fotoğraf Merkezi’nin katkılarıyla Tepe Nautilus Alışveriş Merkezi’nde açılacak bu sergiyle, yitirilen umutların biraz olsun geri getirilmesi amaçlanıyor.
GÖL DİYARI ERCİŞ
Van Gölü ve çevresinin deprem öncesinde çekilmiş fotoğraflarından oluşan “Erciş Van-Göl Diyarı” Fotoğraf Sergisi önce İstanbul’da bir tekstil atölyesinde, sonra da İzmir’de sergilendi. Ercişli fotoğrafçıların çektiği fotoğraflardan oluşan sergiden elde edilen gelir, depremde zarar gören sanatla ilgili kişi ve kurumlara bağışlanıyor.
Örneğin fotoğraf makineleri ve 20 yıllık emekleri depremde zarar gören yörenin tanınmış fotoğrafçılarının acısı hafifletilmek isteniyor. Yitirdiklerine üzülmeye fırsat bulamadan gece-gündüz ulusal basına ve yöredeki habercilere malzeme yetiştiren gazetecilere destek olunmak isteniyor. İnci Kefali’ni, endemik Van Gölü çevresi bitkilerini ve göçmen kuşlarını gözü gibi koruyan Doğa Gözcüleri şimdi de depremin izlerinin peşinde fay hatlarını kalıcı olarak tespit etmeye çalışıyor. Onlara da bu projeyle destek olunması amaçlanıyor. Çocukları bilgiyle, bilgisayarla buluşturan Eğitim Gönüllüleri’nin, depreme rağmen bu çabalarına devam etmesi hedefleniyor. 3000 yıl önce Urartulara başkentlik yapmış bir diyarda hala Urartuca okuma yazma bilen ve bunu çevresiyle sürekli paylaşan birilerinin deprem sıkıntısını aşmasına yardım edilmesi düşünülüyor.
KARINCA GİBİ ÇALIŞAN AĞUSTOS BÖCEKLERİ İÇİN…
Proje Koordinatörü İlhami Mısırlıoğlu sergi ile ilgili şöyle diyor: “Eskiden ikiz kızlarıma geceleri masal okurdum. Şu ünlü ‘Karınca ile ağustos böceği’ masalını ne zaman okumaya kalksam boğazıma bir düğüm takılırdı. Orada ‘çalışmaya övgü, tembelliğe yergi’ dersi verilmeye çalışılırken sanatın ve sanatçıların aşağılanmışlığını hissederdim. Bu nedenle de okurken masalın sonunu hep değiştirirdim. Benim masalımdaki karınca, kış günü kapısını çalan aç ağustos böceğine ‘bütün yaz biz çalıştık, sen çalıp oynadın; şimdi de git cezanı çek, sana yiyecek yok!’ demiyordu asla. Şöyle diyordu: ‘Elbette kardeş, gel içeri, ısın. Toplanan yiyeceklerde senin de payın var. Senin müziğin bize moral verdi, güç verdi; sen de bizim ruhumuzu doyurmuştun!’ Ağustos böceğiyle birlikte her seferinde benim de gözlerim dolardı. Galiba bu öykünün yeni sonu Göl Diyarı’nda yaşama geçiyor. Depremden zarar gören başta fotoğrafçılar olmak üzere çeşitli sanatçılara destek için bu sergiyi açıyoruz. Karıncalar, bu kez ağustos böceklerine destek vererek, klasik öykünün sonunu olumlu biçime çevirmeye kararlılar. Bunun için hepimize ihtiyaçları var.”
Sergi, Tepe Nautilus Alışveriş Merkezi’nde 5 Aralık Pazartesi günü saat 19.30’da açılıyor. Tablo şeklinde sunulan fotoğrafların satışından elde edilecek gelir, karıncalara umut veren, çalışma azmi aşılayan ama kendileri de bir tür karınca gibi çabalayan böylesi ağustos böceklerine ayrılacak. Onlar da depremde üşüyenlerin acısını en estetik biçimde dünyaya duyururken ruhumuzu da doyurmaya devam edebilecekler.