Güncel sanatı İstanbullu sanatseverlerle buluşturan İstanbul Bienali, 14. kez kapılarını açtı
Gökçe UYGUN
Bu sene ‘tuzlu su’ temasını taşıyan 14. İstanbul Bienali geçtiğimiz günlerde kapılarını ziyaretçilerine açtı. Koç Holding sponsorluğunda, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nca düzenlenen bienal, bu sene de ücretsiz gezilebiliyor.
Peki, 1 Kasım’a dek sürecek olan bienalde bu sene nerede/ne var? Aslında bir ‘Bienalin Kadıköy rotası’ çizmek isterdik lakin bu pek de mümkün değil. Tanıtım toplantısı geçen yıl Kadıköy’deki Haldun Taner Sahnesi’nde yapılmasına karşın, bienal bu sene de ‘Kadıköy’ü es geçti’ desek yanlış olmaz… Zira İstanbul genelinde 30’dan fazla mekânda, 80’in üzerinde katılımcının bin 500 civarında eseri sergilenmesine karşın, Kadıköy’de sadece bir sanat atölyesinde bienali görmek mümkün olabiliyor!
Biz de bu vesileyle, Kadıköy’ümüzün tek bienal eseriyle sizi tanıştıralım istedik ve Yeldeğirmeni’ndeki Tunca Subaşı & Çağrı Saray Atölyesi’nin yolunu tuttuk. Burada Artık İşler’in videoları sergileniyor. Bienal mekânında; Ankara kökenli bir video kolektifi olan ‘Artık İşler’den Alper Şen ile buluştuk. Artık İşler, toplumsal mücadeleden ilham alarak belgeler, videolar, belgeseller üretiyor. Amaçları toplumsal mücadelenin belgesini tutarak geleceğe aktarmak…
GENİZ YAKAN GÖRÜNTÜLER!
Peki bu atölyedeki videolar neler? Alper Şen anlatıyor; “Tahayyül başlığı altında 5 video var. Tahayyül I’de Taksim Meydanı’nın 77’ 1 Mayıs’ından 2013 Gezi direnişine değişimini ele alıyoruz. 95 yılından bir tv kaydının yer aldığı ‘Hafıza’ adlı diğer bir videoda, aşk konulu bir film yayınlanırken Gazi olayları başlıyor ve 8 dakika olarak bir altyazı geçiyor sadece. Diğer videoda bugün sadece birkaç taş kalıntısı günümüze kalmış olan Kasımpaşa’daki Surp Hagop Kilisesi’ne odaklanıyoruz. Tahayyül II videoları içinde ise “Artakalan” adlı videoda Şengal’den göç etmek zorunda kalan Ezidiler var. “Alper Şen’e videoların, bienalin teması olan ‘tuzlu su’ ile nasıl örtüştü soruyoruz. Yanıt veriyor; “Tuzlu su iyidir, yararlıdır ama çok içinize çekersiniz genzinizi yakar. Bu videolar da öyle...”
Peki bu videoları sergilemek için neden Kadıköy’ü seçtiler? Alper Şen’e göre bunun iki sebebi var: İlki bu videoların, ‘hijyen dili’ olan galerilere değil bu atölye gibi yaşayan/iş üretilen bir yerde sergilenmesi isteği… Diğeri de Ankaralı olan Artık İşler ekibinin Kadıköy’ü biraz Ankara’ya benzeterek, burada kendilerini ‘evde’ gibi hissetmeleri...
DERE’DE YAN ETKİNLİK
Bienalin paralel etkinliklerinden biri de Kurbağalıdere Köprüsü’nde yer alıyor; Kadıköylü sanatçı Özgül Arslan’ın “Maruz” isimli kamusal alan enstalasyonu. Arslan, “Bu çalışma aslında bienalin paralel etkinliklerinden biri ama aslında bienali de eleştiriyorum. Çünkü bu seneki bienalin teması ‘tuzlu su’. Ama ben bu işi yapmasaydım burayı görmeyeceklerdi. Bienal çok ‘turistik’ kalıyor. İstanbul’da ‘tuzlu su’ temalı bir bienal yapıyorsunuz ama Kurbağalıdere’yi görmezden geliyorsunuz! Bu lokasyonla ilgili saha araştırması iyi yapılmamış demek ki. Ben de ironik olarak, onların konseptini de biraz ti’ye alarak bu işi yaptım.” diyor.
DENİZ ÜSTÜNDE SANAT!
Büyükada’daki 7 mekan sanatseverleri bekliyor; Büyükada’nın önemli simgelerinden ve Orhan Pamuk’un önerisiyle bienal mekanlarından biri olan Troçki Evi, Splendid Palas, Çankaya 57, Kaptan Paşa Deniz Otobüsü, Rizzo Palas, Mizzi Köşkü ve Büyükada Halk Kütüphanesi.