Dünyanın müziği bu evde!
Dünya müziğinin Kadıköy’deki ev sahibi GitarCafe’nin müzik dolu serüveni 15. yılına ulaştı
Dünya müziğinin Kadıköy’deki ev sahibi GitarCafe’nin müzik dolu serüveni 15. yılına ulaştı
Gökçe UYGUN
Kadıköy’ümüzün nadide müzik üretim merkezlerinden olan GitarCafe, 15 yaşını kutluyor. 15 yılda sahnesinden binlerce müzisyen geçen, dünyanın farklı ülkelerinden usta müzisyenleri ağırlayan, dinleyicilerle sıcak bir iletişimin kurulduğu bu samimi müzik evi, yeni yaşını iki özel konser ve iki partiyle kutlayacak. Müzisyen Onok Bozkurt ile kurucusu olduğu “kafe hizmetinin de verildiği konser evi” diye tanımladığı GitarCafe’yi konuştuk.
15 yıl önce ne diye yola çıkmıştınız?
Adından anlaşılacağı gibi gitar dersi vereceğim bir yer olsun diye açmıştım burayı. Sonra bir arkadaş ‘ben kafe kısmını işleteyim, sen de burada sahne al’ diye önerince öyle yaptık. Ama o 6 ay sonra ayrılınca her şey benim üstüme kaldı (gülüyor). O zamanlar bu muhit şimdiki kadar canlı değildi, etrafta bu kadar kafe-bar yoktu. Dolayısıyla kiralar da daha düşüktü. 2006’ya geldiğimizde, bu bina restore edilince rayiçler yükseldi. GitarCafe’nin de maddi sorunları başladı. Ben o zamandan beri burayı devretmeye çalışıyorum...
Kırılma noktaları neler oldu bu süreçlerde?
İlk devir çalışmamda, müzisyen Sumru Ağıryürüyen ve Helesa grubuyla ortak olduk. 2008’e dek burası gerçekten konser dinlenecek bir yer haline geldi, müzik adına sağlam bir altyapı oluştu. Sonra yine maddi ve manevi sıkıntılar başladı. Birine devrettim burayı ama kirayı bile ödeyemedi. Daha sonra 20 kişilik bir müzisyen-dinleyici grubuyla imece usulü yürüttük burayı bir süre. O da fazla sürmedi. Bir ara, alt katımızda Biber Cafe ile ortaklık yaptık. Yakın zamanda da bir yıl süreyle Radyo Fil ile birlikte çalıştık. Bugünlerdeki ortağımız ise Ruhsal Dönüşüm Atölyesi. Onlar spritüel konularda etkinlikler yapıyor burada, biz konserler veriyoruz.
15 yıl önce ne diye yola çıkmıştınız?
Adından anlaşılacağı gibi gitar dersi vereceğim bir yer olsun diye açmıştım burayı. Sonra bir arkadaş ‘ben kafe kısmını işleteyim, sen de burada sahne al’ diye önerince öyle yaptık. Ama o 6 ay sonra ayrılınca her şey benim üstüme kaldı (gülüyor). O zamanlar bu muhit şimdiki kadar canlı değildi, etrafta bu kadar kafe-bar yoktu. Dolayısıyla kiralar da daha düşüktü. 2006’ya geldiğimizde, bu bina restore edilince rayiçler yükseldi. GitarCafe’nin de maddi sorunları başladı. Ben o zamandan beri burayı devretmeye çalışıyorum...
Kırılma noktaları neler oldu bu süreçlerde?
İlk devir çalışmamda, müzisyen Sumru Ağıryürüyen ve Helesa grubuyla ortak olduk. 2008’e dek burası gerçekten konser dinlenecek bir yer haline geldi, müzik adına sağlam bir altyapı oluştu. Sonra yine maddi ve manevi sıkıntılar başladı. Birine devrettim burayı ama kirayı bile ödeyemedi. Daha sonra 20 kişilik bir müzisyen-dinleyici grubuyla imece usulü yürüttük burayı bir süre. O da fazla sürmedi. Bir ara, alt katımızda Biber Cafe ile ortaklık yaptık. Yakın zamanda da bir yıl süreyle Radyo Fil ile birlikte çalıştık. Bugünlerdeki ortağımız ise Ruhsal Dönüşüm Atölyesi. Onlar spritüel konularda etkinlikler yapıyor burada, biz konserler veriyoruz.
“EKONOMİK SIKINTIDAYIZ”
Müzik adına güzel ve alternatif işler yapıyorsunuz. Neden bu kadar zor yürüyor sizce? ‘Kıymet bilinmiyor’ hissiyatı içinde misin?
Öyle olmalı ki, ekonomik sıkıntıdayız. Aslında müzisyenler değer biliyor genelde ama dinleyicide biraz de sıkıntı var. Türk insanının müzik zevkine pek hitap etmediğinden midir, İstanbul insanının ekâbirliğinden mi, bilinmez… Bazen insanlara buradaki bir konsere 20 lira vermek fazla geliyor ama daha fazla parayı başka bir şeye, mesela içkiye harcamaktan rahatsız olmuyorlar.17 milyonluk bir şehirde 50 kişilik bir mekanı doldurmaktan bahsediyorum yani…
15 yılda kimler geçmiştir bu sahneden?
Net bir rakam vermek zor ama bin 500’ye yakın isim var yerli ve yabancı. Her ay en az bir grup geliyor yurtdışından. Seyirciler arasında olmasa da müzisyen ortamında bilinen bir yer burası. Zira GitarCafe gibi, müziğe ilk planda değer veren mekân çok az. Ya müzisyen garnitür olarak görülüyor ya da büyük işler yapılıyorsa çok ticari yaklaşım oluyor. Burada ‘sadece ve öncelikle’ müzik var. Önemi ve değeri de buradan geliyor.
“ABD’DEN GELEN DİNLEYİCİ VAR”
Kadıköy ve buralı dinleyiciyle aranız nasıl?
İnanır mısınız ABD’den gelen dinleyici var. San Franscisco’dan turla gelenler var. Ama yan sokakta olup da bizden haberi olmayan da var! Ulaşım kolaylığı ve siyasi durumlar son dönemde Kadıköy’ü öne çıkardı. Biz de burada olmaktan memnunuz.
Yeni yıla yenilikler planlıyor musunuz?
Artık bu ekonomik sorunların çözülmesi lazım. Yoksa yürümeyecek… Tabi gönlüm devam etmekten yana. GitarCafe çocuğum gibi oldu, atsan atılmaz satsan satılmaz! (kahkahalar)…
2 KONSER, 2 PARTİ
GitarCafe, 15. yıl kutlamalarına “Xmas Party Xtra” ile başlıyor. Noel coşkusunu doyasıya yaşamak isteyenler, bu dopdolu tematik partinin temposu içinde ‘sakin’ kalamayacak! Gecede Gitarcafe tarihindeki her bir yıla karşılık gelen 15 sürpriz olacak. (24 Aralık Perşembe / 20.00)
GitarCafe, 15. yıl kutlamalarına “Xmas Party Xtra” ile başlıyor. Noel coşkusunu doyasıya yaşamak isteyenler, bu dopdolu tematik partinin temposu içinde ‘sakin’ kalamayacak! Gecede Gitarcafe tarihindeki her bir yıla karşılık gelen 15 sürpriz olacak. (24 Aralık Perşembe / 20.00)
Usta müzisyenler Sumru Ağıryürüyen, Cenk Erdoğan, Anıl Eraslan ve Orçun Baştürk, bu ilk dörtlü buluşmalarında geleneksel ezgileri ve kendi bestelerini doğaçlamalarla sunacaklar. (25 Aralık Cuma/21.00)
GitarCafe’nin 15 yılını tema alan “15 Xtra Party”de, katılımcıların yaratıcılıklarıyla şekillenecek sıra dışı müzik ‘oyunları’, hafızaları tazeleyecek sürprizler, sahne ve izleyici ayrımını ortadan kaldıran spontan etkinliklerle nostalji gecesi yaşanacak. (26 Aralık Cumartesi/ 20:00)
n Özcan Alper’in yönettiği ‘Sonbahar’ filminin müziğini yapan müzisyenlerden (aralarında Onok Bozkurt da var) oluşan Sonbahar Kumpanya; Doğu Karadeniz, Kafkas coğrafyalarının ve ülkemizin hüzünlü siyasal ikliminin sesinin izinde bir topluluk. 15. yıl kutlamalarının finali, GitarCafe’nin ruhuyla bütünleşmiş bu grupla olacak. (27 Aralık Pazar/21:00)
GitarCafe’nin 15 yılını tema alan “15 Xtra Party”de, katılımcıların yaratıcılıklarıyla şekillenecek sıra dışı müzik ‘oyunları’, hafızaları tazeleyecek sürprizler, sahne ve izleyici ayrımını ortadan kaldıran spontan etkinliklerle nostalji gecesi yaşanacak. (26 Aralık Cumartesi/ 20:00)
n Özcan Alper’in yönettiği ‘Sonbahar’ filminin müziğini yapan müzisyenlerden (aralarında Onok Bozkurt da var) oluşan Sonbahar Kumpanya; Doğu Karadeniz, Kafkas coğrafyalarının ve ülkemizin hüzünlü siyasal ikliminin sesinin izinde bir topluluk. 15. yıl kutlamalarının finali, GitarCafe’nin ruhuyla bütünleşmiş bu grupla olacak. (27 Aralık Pazar/21:00)