Doğanın peşinden giden bir kitap
Gazeteci Bülent Ecevit ‘Kardelen ve Doğa Sevdası Yazılar’ kitabındaki araştırma ve röportajlarıyla önemli bir çalışmaya imza atıyor.
Gazeteci Bülent Ecevit ‘Kardelen ve Doğa Sevdası Yazılar’ kitabındaki araştırma ve röportajlarıyla önemli bir çalışmaya imza atıyor.
Cumhuriyet Gazetesi Antalya eski Temsilcisi, gazeteci Bülent Ecevit, anayurdu Antalya’nın Akseki ve İbradı ilçelerinin yaylaları olan kardelen çiçeğinin sökümüne karşı verdiği mücadeleyi kitap haline getirdi. Ecevit’in gazeteci- yazar ve ressam Fikret Otyam ile Hürriyet Gazetesi Yazarı Yalçın Bayer’in önerisiyle hazırladığı 160 sayfalık ilk kitabı ‘Kardelen ve Doğa Sevdası Yazılar’, E Yayınları’ndan çıktı.
Kitap, iki bölümden oluşuyor; ilk bölümde, doğada yok olmak üzere olan bir çiçeğin kurtarılış öyküsü anlatılırken, ikinci bölümde gazeteci Ecevit’in 10 yıla yakın sürdürdüğü ‘Ecevit Yollarda’ adlı röportajlarından bazı öyküler yer alıyor.
“İkinci bölümde Toros dağlarının yüreği yanık insanlarının bazen sevinçli, bazen de hüzünlü hikâyeleri, dağ köylerindeki gerçek yaşamı yansıtıyor” diyen gazeteci Bülent Ecevit, kitapla ilgili şunları söylüyor:
“1988 yılında kardelen soğanı için doğadan sökülen miktar 70 milyon adet dolayındaydı. Yörüklerin mayıs aylarında yaylaya çıkarken doğal alanlarında topladığı çiçek soğanları, aracılar tarafından tüccarlara devrediliyor, daha sonra da Hollanda’ya ihraç ediliyordu. Kardelen çiçek soğanı ticareti, bir talana dönüşmüştü. Gazete haberleri yayınlanmaya başlayınca, doğa sevdalıları da tepki göstermeye başladı. Türkiye’de ilk kez, yok olmakla karşı karşıya kalan bir bitki türüne karşı çevreciler tepki gösterdi. Karların altından çıkan ‘Torosların gelinliği’ denilen bu nadide çiçeklerinin yitip gitmesini önlemek isteyen çevreciler seslerini çıkardı. Tepki o kadar büyüdü ki kardelen çiçeği çevrecilerin simgesi oldu. Doğadan çiçek soğanı sökümü sınırlandırıldı. Doğal alanlarında üretimi için üretici teşvik edildi. Ve bugün kardelen çiçeği soğanının doğadan toplanmasına 6 milyon adetle sınırlama getirildi. Bilim adamlarının görüşleri, ilgili bakanlıkların aldığı kararlar ve ihracatçı firmaların yetkilileri ile soğan toplayıcı köylülerin anlatımlarıyla yıllar süren mücadelenin hikâyesi var birinci bölümde.”
“İkinci bölümde Toros dağlarının yüreği yanık insanlarının bazen sevinçli, bazen de hüzünlü hikâyeleri, dağ köylerindeki gerçek yaşamı yansıtıyor” diyen gazeteci Bülent Ecevit, kitapla ilgili şunları söylüyor:
“1988 yılında kardelen soğanı için doğadan sökülen miktar 70 milyon adet dolayındaydı. Yörüklerin mayıs aylarında yaylaya çıkarken doğal alanlarında topladığı çiçek soğanları, aracılar tarafından tüccarlara devrediliyor, daha sonra da Hollanda’ya ihraç ediliyordu. Kardelen çiçek soğanı ticareti, bir talana dönüşmüştü. Gazete haberleri yayınlanmaya başlayınca, doğa sevdalıları da tepki göstermeye başladı. Türkiye’de ilk kez, yok olmakla karşı karşıya kalan bir bitki türüne karşı çevreciler tepki gösterdi. Karların altından çıkan ‘Torosların gelinliği’ denilen bu nadide çiçeklerinin yitip gitmesini önlemek isteyen çevreciler seslerini çıkardı. Tepki o kadar büyüdü ki kardelen çiçeği çevrecilerin simgesi oldu. Doğadan çiçek soğanı sökümü sınırlandırıldı. Doğal alanlarında üretimi için üretici teşvik edildi. Ve bugün kardelen çiçeği soğanının doğadan toplanmasına 6 milyon adetle sınırlama getirildi. Bilim adamlarının görüşleri, ilgili bakanlıkların aldığı kararlar ve ihracatçı firmaların yetkilileri ile soğan toplayıcı köylülerin anlatımlarıyla yıllar süren mücadelenin hikâyesi var birinci bölümde.”