Ebru Ilıcalı'nın yakınları: ‘Sorumlulukların üstü

Feneryolu’nda trene binerken, trenin hareket etmesi üzerine vagonla peron arasındaki boşluğa düşüp yaşamını yitiren Ebru Gültekin Ilıcalı’nın yakınlarının adalet arayışı sürüyor.

31 Ocak 2013 - 15:15
Feneryolu’nda 3 yaşındaki oğluyla birlikte trene binerken, trenin hareket etmesi üzerine vagonla peron arasındaki boşluğa düşüp yaşamını yitiren Ebru Gültekin Ilıcalı’nın yakınlarının adalet arayışı sürüyor. İlk duruşmasında tüm sorumluların yargılanmasını isteyen Ilıcalı’nın yakınları TCDD Genel Müdürü ve ilgili teknik sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. 
 
Semra ÇELEBİ – Baran ÇEVİK
 
Öğretim görevlisi Ebru Gültekin Ilıcalı’nın ihmaller sonucu ölümüyle ilgili ailesi, arkadaşları ve öğrencilerinin adalet arayışı sürüyor. Ebru Gültekin Ilcalı, 11 Temmuz 2012 günü Feneryolu tren istasyonunda, 3 yaşındaki oğlunu trene bindirdikten sonra bebek arabasının üzerine kapının kapanması ve araya sıkışan bebek arabası yüzünden kapı açık haldeyken trenin hızla harekete geçmesiyle, vagonla peron arasındaki 40 cm’lik boşluğa düşerek yaşamını yitirmişti. Olayla ilgili Devlet Demiryolları’nın yaptığı soruşturmada; Ebru Ilıcalı “tali kusurlu” bulunurken görevli kondüktör ve makinist hakkında dava açıldı. Davanın ilk duruşması bugün Kadıköy Adliyesi’nde görüldü. Duruşma öncesi Adliye’ye gelen Ilıcalı’nın ailesi ve yakınları TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, TCDD Genel Müdürlüğü Ankara CER Dairesi Başkanı Turgut Kumaş, TCDD 1. Bölge Müdürü Hasan Gedikli ve TCDD 1. Bölge CER Servis Müdürü Süleyman Yağmur hakkında Kadıköy Savcılığı’nda suç duyurusunda bulundu.
 
OLAY YERİNDE KEŞİF YAPILACAK
Ebru Gültekin Ilıcalı’nın eşi Sabri Akın Ilıcalı, ablaları Canan Fergan ve Binnaz Akgül, akademisyen arkadaşları ve tutuksuz sanıklar Süleyman Özkoç ile Abdullah Çiğdem’in katıldığı duruşmada taraflar savunmalarını yaptı ve tanıklar dinlendi. Duruşma sonunda 22 Mart 2013 tarihinde olay yerinde keşif yapılmasına karar veren mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmanın 2 Mayıs’ta yapılacağını bildirdi. 
 
‘ÖNLEMLER EKSİK VE YETERSİZ’
Duruşma sonrası Adliye önünde bir açıklama yapan akademisyen Ebru Gültekin Ilıcalı’nın ailesi, arkadaşları ve öğrencileri ‘Sorumlulukların üstü örtülmesin!’ çağrısında bulundu. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bilinmelidir ki demiryolu yolcu taşımacılığında, insanların can güvenliğini sağlamanın tüm sorumluluğu sadece kondüktör ve makiniste aitmiş gibi davranıldığı ve olası ‘kaza’lardan yolcuların ancak ve ancak ‘insanüstü’ bir soğukkanlılıkla kurtulabileceği mantığı yürütüldüğü sürece, oradaki ölüm tuzağı varolmaya devam edecek ve tıpkı Ebru gibi daha nicelerinin yaşama hakkı böylece acı bir şekilde ellerinden alınacaktır. Bugüne kadarki süreçte açıkça gördük ki ‘arada böyle kazalar olur’ şeklindeki ‘idari ihmalleri normalleştirmeye çalışan’ sakat mantık, bu ülke insanlarına hakaret edercesine aynen devam ettirilmektedir. Bu tavrı ve mantığı tümden reddediyoruz. Şunu da bir kez daha yineliyoruz; banliyö trenlerinin bir kısmı güvenliğin gerektirdiği standartlardan uzaktır. Hareket memuru, uyarı işaretleri ve anonsları gibi önlemler eksik ve yetersizdir. Vagon-peron arasındaki insan yutacak boşluk hala orada durmaktadır.”
 
İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI
TCDD üst düzey yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunan Ebru Gültekin Ilıcalı’nın yakınları bir de imza kampanyası başlattı. http://imza.la/ebru-nun-olumune-neden-olan-tum-sorumlular-yargilansin-ihmal-cinayetleri-engellensin linkinden devam eden imza kampanyasında talepler şöyle sıralandı:
1) Konuyla ilgili soruşturma, bu olaya yol açan sistematik ihmallerin hepsini ayrıntılarıyla ortaya çıkaracak şekilde genişletilmeli ve sorumluluğu bulunan Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD’nin tüm yetkili ve görevlileri bu soruşturmaya dahil edilerek yargılanmalıdır,
2) Eski tip vagonlar derhal kullanımdan kaldırılmalı, vagon ile peron arasındaki boşlukla ilgili olarak can güvenliğini sağlayacak teknik önlemler eksiksiz alınmalıdır,
3) olay sonrasında istasyonlarda başlatılan anons uygulamasının sürekliliği sağlanmalı ve istasyonlarda can güvenliğini sağlamakla yükümlü eğitimli personel sayısı gereken düzeye getirilmelidir.
 
 

ARŞİV