"Cinsiyet ayrımcılığı, şiddeti besliyor"

Kadınların şiddet deneyimlerine dair tanıklıklarını raporlaştıran Mor Çatı, “Kadına yönelik erkek şiddeti, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanıyor. Bu nedenle mücadelemizi, bu ayrımcılığın kadınların yaşamlarında yol açtığı zorluklara karşı dayanışma kurarak sürdürüyoruz” diyor

08 Mart 2024 - 08:55

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı,  bünyesindeki dayanışma merkezi ve sığınağında dayanışma kurdukları kadınların şiddet deneyimlerine dair tanıklık ve gözlemler ile faaliyetleri içeren bir rapor yayınladı. 

100 sayfadan oluşan “Mor Çatı 2023 Yılı Faaliyet Raporu”nda, vakfın kadınların şiddetten uzakta yaşamlar kurabilmesi için 1990 senesinden beri mücadele ederek, kadınlarla şiddete karşı feminist dayanışma kurduğu anımsatılarak, “Bu dayanışma, erkek şiddetinin kadınlar üzerindeki etkilerinin yanı sıra Türkiye’deki şiddetle mücadele mekanizmalarına dair de bilgi edinmemize olanak tanıyor. Yıllardır vurguladığımız üzere, kadına yönelik erkek şiddeti toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanıyor ve kadınlara yönelik toplumun her alanındaki cinsiyet ayrımcılığı şiddeti besliyor. Bu nedenle mücadelemizi, yaşamın her alanında kadınların maruz kaldığı ayrımcılığa işaret ederek ve bu ayrımcılığın kadınların yaşamlarında yol açtığı zorluklara karşı dayanışma kurarak sürdürüyoruz” deniliyor.

Türkiye’nin 2021 yılında İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekmesi ve imza çekmeye götüren toplumsal cinsiyet eşitliği karşıtı tutumun sonuçları eleştiren Mor Çatı, kadınların güçlenmesini ve cinsiyet ayrımcılığının etkilerini odağa alan bir çalışma yerine aileyi korumayı şiddeti önlemenin önüne koyan bir yaklaşımın hakim olmasını eleştiriyor. Bu durumunda kadınların şiddetten uzaklaşmak için ihtiyaç duydukları desteklere ve hatta yasal haklarına erişmelerinde önemli engeller yarattığına vurgu yapıyor. 

“MEKANİZMALARIN İÇİ BOŞALTILIYOR”

6 Şubat depreminin, neden kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarında yaşanan sorunları ortaya koyan önemli bir örnek olarak öne çıktığını belirten Mor Çatı raporunda, “Pandemi döneminde de sıklıkla vurguladığımız üzere bu gibi afet ve kriz durumları, mevcut uygulama sorunlarını derinleştirerek sistemi neredeyse işlemez hale getiriyor. Depremden etkilenen bölgelerde şiddetle mücadele mekanizmalarının durumunu izlemek için yaptığımız ziyaretler ve deprem bölgesinden başvuran kadınların deneyimleri, erkek şiddeti ile mücadelenin neredeyse durma noktasına geldiğini gösterdi. Hali hazırda mevcut sorunların varlığı ve bu gibi kriz durumları için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından kadına yönelik şiddetle mücadele özelinde acil eylem planı yapılmamış olması, kadınların şiddete karşı çözümsüz kalmalarına neden oldu. Kendileri de depremden etkilenen, kimi zaman kurum binaları hasar gören kurum çalışanları, desteksiz ve plansız çalışma yürütmek durumunda kaldılar” denildi.

Mor Çatı'ya göre Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kendi çalışmalarını izlememesi, kadın örgütlerini muhatap olarak almaması ve toplumsal cinsiyet eşitliğini tamamen gündeminden çıkarması, kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarının içini boşaltıyor. “Kadına yönelik şiddetin ancak toplumsal bir dönüşüm ile sonlanacağını, bunu gerçekleştirmek için hayatın her alanında mücadele etmek gerektiğini bize en açık biçimde kadınların deneyimleri anlatıyor” diyen Mor Çatı, bu yılki faaliyet raporunda sürdürdükleri çalışmaların yanı sıra kadınların yaşadıklarına ve mücadelelerine de yer veriyor.  

58 KİŞİYE SIĞINAK DESTEĞİ

“2023 yılında da şiddetten uzaklaşarak bağımsız yaşam kurma mücadelesi veren birçok kadın ve çocuklarının yolu Mor Çatı sığınağından geçti. Birçok kadın sığınağa gelmenin kendileri için “dönüm noktası” olduğunu ifade etti. Bir kadın, sığınağa gelmesiyle birlikte “ağırlığını atmış gibi” hissettiğini, bir başka kadın “hayatı boyunca ilk defa kendini sığınakta özgür hissettiğini” dile getirdi. Sığınaklar, aynı zamanda kadınların yaşamlarına dair kontrol hissini yeniden kazanabilecekleri, kendi arzu ve ihtiyaçlarına bakarak yollarına nasıl devam etmek istiyorlarsa o yönde kararlar verebilecekleri yerler. Şiddetten uzaklaşma mücadelesi veren kadınların sığınaktan aldıkları desteğin yaşamlarına nasıl etki ettiğini, Mor Çatı’ya gelme kararı alan bir kadının “38'ime kadar hep başkasının kararıyla hareket ettim. Artık kendi kararlarımı vermek istiyorum” sözleriyle ifade ettiği kararlılığında ya da bir başka kadının “Kendimi sığınaklarda tanıdım” ifadesindeki güçlenme vurgusunda görebiliyoruz. Diğer yandan birçok kadın için şiddetten uzaklaşma sürecinde sığınağa gitme kararı almak bilinmezliklerle dolu bir yola çıkmak anlamına da gelebiliyor. Bu bilinmezliğin içinde kurulan kadın dayanışması ve kadınlarla yapılan düzenli görüşmeler, kadınların kendi güçlerini fark etmelerinin ve karşılıklı olarak güçlenmenin alanını açıyor. 2023 yılında, 2022’den itibaren destek alan 11 kadın ve 8 çocuğun yanı sıra, 2023’te sığınak kabulü yapılan 24 kadın ve 15 çocuk olmak üzere toplamda 58 kişiye sığınak desteği verildi. Aynı yıl içinde destek alan ve sığınaktan ayrılan iki kadının tekrar kabulü yapıldı. Mor Çatı’da sığınak kabulü yapılırken ve gerekli destekler sağlanırken kadınlar arasında yaş, dil, din, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, etnik köken ve yasal statü ayrımı yapılmadı. 2023’te sığınağa gelen kadınların yaşları 19-43 arasında değişirken, çocuklarınki ise 0-14 yaş arasında değişkenlik gösterdi. Kadınların 1’i hiç okula gönderilmemiş, 1’i ilkokul, 8’i ortaokul, 1’i üniversite terk, 8’i lise mezunu ve 4’ü ise üniversite mezunuydu.”

 Rapora Mor Çatı’nın web sitesinden ulaşmak mümkün. 


ARŞİV