Eğitim Sen, özel üniversitelerdeki hocaların özlük hakları için çalışma başlatıyor

Eğitim-Sen, vakıf üniversitelerindeki akademisyenlerin yaşadığı ücret, örgütlenme gibi sorunlara el atmak için bazı adımlar atmaya hazırlanıyor

19 Şubat 2022 - 14:30

Açıklamada, vakıf üniversitelerindeki akademisyenlerin ve diğer çalışanların, ‘müşteri memnuniyeti’ gibi başlıklar altında haklarının yok sayıldığına, ders içerikleri ve araştırma konuları bakımından baskılandıklarına, akademik özgürlüklerinin olmadığına vurgu yapıldı.

ÖRGÜTLENME KISITLAMASI

4688 sayılı kamu görevlileri sendikaları yasasının örgütlenme hakkını kısıtlayan hükümlerine karşı uluslararası sözleşmelerden doğan haklar gereği sendikanın attığı adıma değinilirken, “Türkiye’de sendikal ve çalışma düzenini değiştirecek bir süreci başlatıyoruz” denildi.

Eğitim-Sen 6 No'lu Şube Başkanı Beyzade Sayın’ın okuduğu açıklamada şunlar yer aldı: 

  • Anayasa’da da belirtildiği üzere vakıf üniversiteleri kanunla kurulan, ‘kamu hizmeti’ üreten, bu nedenle kar-zarar mantığıyla değil, piyasa ilişkilerinden belli oranda bağışık kılınan kurumlardır.

  • Anayasa’nın 130. maddesine göre, ‘Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir.’ hükmü yer almaktadır.

  • Bu nedenle vakıf üniversitelerinde görev yapan akademisyenler, disiplin mevzuatı gibi konularda devlet üniversitelerindeki akademisyenlerin tabi olduğu hükümlere tabi kılınmakta ancak örgütlenirken kamu görevlileri sendikalarında örgütlenmelerine izin verilmemektedir.

ÜCRET EŞİTSİZLİĞİ

YÖK, vakıf üniversitelerindeki ücretler devlet üniversitelerindeki denk kadrolardan düşük olamaz diyor. Fakat aynı YÖK, 5 Mayıs 2020’de aldığı kararda vakıf yöneticilerinin ‘devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen emsal ücretin net veya brüt ücret miktarından birisini’ esas alabileceklerine hükmetti. Devlet üniversitelerindeki brüt maaşlarında var olan tazminat ve ödenekler vakıf üniversitelerinde yok. Bu sebeple de ödenen net ücretler arasında büyük farklar ortaya çıkıyor.

Aynı kanun maddesinin gerekçesinde ‘Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarının mali haklarının devlet yükseköğretim kurumlarında çalışan emsalleri ile eşitlenmesi öngörülmektedir’ deniliyor. Dolayısıyla brüt ücreti esas almak eşitliği sağlamıyor.

3 İLDE ADIM ATILIYOR

Başlıca örgütlenme amaçlarından birinin de bu durumu ortadan kaldırmak olduğunu dile getiren Eğitim-Sen, bu amaçla bazı adımlar atmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda Ankara, İzmir ve İstanbul’daki vakıf üniversitelerinden birer kişi sendikaya üye yapılarak hukuksal süreç başlatılacak, vakıf üniversiteleri komisyonu kurulacak ve fahri üyelikler yapılacak.

Kadıköy’de sendikanın gerçekleştirdiği açıklama şöyle sona erdi: “Eğitim-Sen olarak, hukuksal mücadele sürecinin uzun ve meşakkatli bir yol olabileceğinin farkında olarak, vakıf üniversitelerindeki bilim emekçileriyle birlikte geleneğimize uygun biçimde fiili ve meşru mücadeleyi de tüm gücümüzle örgütleyeceğiz. Birlikte güçlü olduğumuzu ve birlikte değiştirebileceğimizi biliyoruz.”


ARŞİV