Edebi ve akademik eserleri Kadıköylülerle buluşturan Kadıköy Belediyesi Kültür Yayınları, Kadıköy’ün tarihi ve kültürel hafızasının kaybolmaması ve gelecek kuşaklara aktarılması için "Kadıköy'ün Heredot'u" olarak anılan Dr. Müfid Ekdal'ın kitaplarını yayınlamaya devam ediyor. Kadıköy hakkında araştırmalara ve çalışmalara imza atan ve birçok alanda araştırmacıların kaynak olarak başvurduğu Ekdal’ın “Saklı Hikayeleri ve Resimleriyle Kadıköy Sokakları” geçtiğimiz yıl Kadıköy Belediyesi Kültür Yayınlarından çıkmış, serinin ikinci kitabı olan “Kapalı Hayat Kutusu Kadıköy’ün Konakları” da geçtiğimiz aylarda kitapseverlerle buluşmuştu. Kadıköy Belediyesi Kültür Yayınları geçtiğimiz hafta ise Ekdal’ın “Bir Fenerbahçe Vardı” kitabını da yayımladı.
“KADIKÖY’ÜN DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKIYORUZ”
Kitabın giriş bölümünde Kadıköy Belediyesi ve Kültür Yayınları ile Müfid Ekdal Kitaplığı üzerine bir yazı kaleme alan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, şunları paylaştı: İstanbul’un en önemli ilçelerinden biri olan Kadıköy, çok eskiye dayanan bir kent kimliğine sahiptir. Tarih öncesinden günümüze hemen hemen tüm zamanlara ev sahipliği yapmıştır. Böylesi büyük bir birikimin yarattığı kent kimliği, Kadıköy’ün en belirgin özelliğidir.Kadıköy’ün mekânları, sokakları bu tarihin hem tanığı hem de taşıyıcısıdır. Değişim ve dönü- şümün ivme kazandığı günümüzde, geçmişe dair farkındalığımızı artırmak ve Kadıköy’ün tarihini ve değerlerini korumak adına, Kadıköy’e dair değerli bulduğumuz çalışmaları Kadıköy Belediyesi Kültür Yayınları bünyesinde yayımlamaya devam ediyoruz. Bunlardan en önemlilerinden biri de şüphesiz ki ömrünü Kadıköy’e adamış Doktor Müfid Ekdal’ın külliyatıdır. Bir Kadıköy sevdalısı olan hocamızın daha önce Kadıköy Belediyesi’nin yayınevinden çıkan “Kadıköy Sokakları” ve “Kadıköy Konakları” kitaplarından sonra okuru ile tekrar buluşturduğumuz “Bir Fenerbahçe Vardı” kitabında da Kadıköy’ün kaybolmaya yüz tutmuş geçmişini gelecek nesillere aktarma gayretini görüyoruz.”
GEÇMİŞİN İZİNDE
Ekdal’ın diğer kitapları gibi “Bir Fenerbahçe Vardı” kitabında da bu bölgenin yüzlerce yıllara uzanan tarihi, kaybolmaya yüz tutmuş geçmişi ve semtin sosyolojik ve fiziksel değişimi gelecek nesillere aktarılıyor. Ekdal’ın gözlemlerinin, hatıralarının ve deneyimlerinin kaynak oluşturduğu bu kitap aynı zamanda araştırmacılar için de bir başucu kaynağı olacak. Ekdal bu kitabında okuru, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerindeki Fenerbahçe semti hakkında bir gezintiye çıkarıyor, köşklerle, bahçelerle, deniz ve yosun kokusuyla baş başa bırakıyor.
BİR SEMTİN DEĞİŞİMİ
Ekdal, bin 500 yıllık geçmişi olan Fenerbahçe semtini şöyle anlatıyor: “Fenerbahçe’den, Bizans ve Osmanlı’dan sonra, bizim nesil de geçti. Fransız, İtalyan, Hollanda, İngiliz, Belçika, Avusturya, Alman, İsveç, Yunan uyrukluların yazdan yaza geldikleri Fenerbahçe’de ilk zamanlar hiç Türk yoktu. Zengin ve ticaret erbabı olan bu mal sahipleri kapitülasyonların tanıdığı haktan dolayı kendilerinden emin ve çevreye hakimdiler. En iyi yerlerde, en güzel köşkleri yapmış, müreffeh yıllar geçirmişlerdi. Türkiye’de doğdukları halde, Türkçe bilmeyenleri çoktu. Kendi aralarında dostluklar kurar, Rum ve Ermeniler aracılığı ile işlerini yürütürlerdi. Devlet dairelerinde bile evvela onların işleri görülürdü.”
FENERBAHÇE’DE İŞGAL KUVVETLERİ
“Birinci Dünya Savaşı’nda bütün Fenerbahçe mıntıkası bir hastane olmuş, harpten sonra da işgal kuvvetleri dolmuştu. Bu hazin dönemde Levanten zümrenin İtalyan ve İngiliz kumandanlarla olan yakın dostlukları, halkı tedirgin etmiş, Anadolu’da Millî Mücadele kazanılıp da işgal kuvvetleri Fenerbahçe’den çekilip gidince o zamana kadar çevrenin hâkimi gibi yaşayan bu yabancı uyruklular ürkek ve çekingen bir hal almışlardı. Fenerbahçe’de Türklerin mülk edinişi bu dönemde başladı.”
VİLLALARDAN APARTMANLARA
“Artık Levanten aile fertlerinden bir ikisinin sessiz sedasız Fransa, İsviçre ve Amerika’ya gittikleri duyuluyor, gidenler bir daha geri gelmeyip oraya yerleşiyorlardı. En yaşlıları İstanbul’da kalmıştı. Onlar da yaz ortasında Fenerbahçe’ye gelir, bir iki ay kaldıktan sonra giderlerdi. Buna rağmen villaları ve bahçeleri hâlâ bakımlı ve gösterişli idi. Fenerbahçe’nin insan yapısı ve mimarı karakteri değişmeye başlamış, ilk defa Fenerbahçe apartmanı yapılmıştı. Bunu diğer beton yapılar takip edince ahşap villaların insana huzur veren oymalı beyaz görüntüleri yalnızlığa itilmeye, sayıları da günden güne azalmaya başladı.”
“1960’lı yıllara kadar yavaş yavaş ilerleyen bu sinsi değişim o yıllarda öyle hızlandı ki bugün mevcut olan bir villa ertesi gün yok oluyor, bahçeler parselleniyor, buldozerler toprakta derin çukurlar açıyordu. Asırlık ağaçlar kesilip dalları budandıktan sonra uzun gövdeleri aylarca yerde yatıyordu. Sonra betoniyerler çalışmaya, birbirini geçmeye uğraşan binalar yükselmeye başladı. Yeni yollar açılarak bir malikânenin bulunduğu yerde mahalleler oluştu. İçinde balık sürülerinin dolaştığı Fenerbahçe koyu birbirine girift olmuş kotralarla dolarken, deniz iğrenç bir bataklık görüntüsü aldı. Belvü Otel ve Gazino seksen senelik tarihini de beraber alıp götürdü. Yerinde birkaç akasya ağacından başka bir iz kalmadı. Bu insafsız yıkımdan arta kalmış tek tük ahşap villalar, etraflarında yükselen apartmanlar arasında sıkışıp kaldı. Yangınların ve yıkıcıların hışmına uğrayan saray yavrusu gibi beyaz binalar ise içindekileri de beraberinde alıp Fenerbahçe’den silindi, gitti.”
MÜFİD EKDAL KİMDİR?
Doğma büyüme Kadıköylü olan Müfid Ekdal, Kadıköylülerin doktoru olmasının yanı sıra Kadıköy’ün tarihini anlatan kitaplarıyla da tanınıyor. 1918 yılında İstanbul’da doğan Ekdal, Kızıltoprak Altıncı İlkokulu’nu bitirdikten sonra Kadıköy Orta Mektebi’nde ve Haydarpaşa Lisesi’nde eğitimini tamamladı. 1942 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden diploma aldı. Askerlik görevine dek Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde çalıştı. Terhis olduktan sonra 1945 yılının başında Doktor Rasim Onat’ın yanına asistan olarak girdi. 1950’de dahiliye uzmanı oldu. 1951 yılında aynı kliniğe şef muavini olarak atandı. 1963 ve 1965 yıllarında kardiyoloji ihtisas için İngiltere’ye gitti ve bu dalda uzman oldu. 1967 yılında ikinci dahiliye servisine şef oldu. 1979 yılında Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne başhekim olarak atandı ve bir buçuk yıl bu görevi yürüttü. 1983’te emekli oldu.
Kadıköy’ün belleği olan ve kitaplarına Kadıköy’ün insanlarını, sokaklarını, eski tarihini yansıtan Ekdal’ın kitaplarının yayın hakları, ailesi tarafından gözden geçirilerek yeniden yayınlanması koşuluyla 2021 yılında Kadıköy Belediyesi’ne verilmişti. Ekdal'ın "Bir Fenerbahçe Vardı" kitabını, CKM'deki Kadıköy Belediyesi Kültür Yayınları Kitabevi’nden, internet satış platformları ve diğer kitabevlerinden alabilirsiniz.
Ekdal’ın Kadıköy’ün tarihine ışık tutan yayımlanmış belli başlı kitapları şöyle:
Saklı Hikayeleri ve Resimleriyle Kadıköy Sokakları
Kapalı Hayat Kutusu: Kadıköy Konakları
Prenses Ela “18 Defter, Bir Ömür”
Eski Bir İhtilalciden Dinlediklerim
Tanıdığım İnsanlar, Yaşadığım Olaylar
Bir Fenerbahçe Vardı
Bir Konak Bir Ömür Bir Devir
Bizans Metropolünde İlk Türk Köyü Kadıköy