Emeklilerden Kadıköy'de eylem: "Krizin bedelini biz ödemeyeceğiz"

Emekli Sendikaları Eylem Birliği Koordinasyonu, artan enflasyon, ekonomideki kötü gidiş ve emeklilerin yaşadıkları sorunlara dair Kadıköy'de bir açıklama yaptı. Açıklamada "Krizin bedelini biz ödemeyeceğiz" denildi.

11 Aralık 2021 - 19:09

Emeklilerin basın açıklamasına CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin, HDP Milletvekili Musa Piroğlu da katılırken açıklamayı İstanbul Emekli Sendikaları Eylem Birliği adına Osman Topaklı okudu.

Topaklı, “Kamu emekliliği hakkımızdan vazgeçmediğimizi, sorunlarımıza çözüm istediğimizi bir kez daha ifade etmek için buradayız” diye başladığı konuşmasında şunları söyledi: “Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan ve 15 Ekim de TBMM’ne sunulan 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun teklifi TBMM Genel Kurulu’nda hala görüşülüyor ve önümüzdeki günlerde karara bağlanacak. Biz emekliler olarak üzülerek bir kez daha gördük ki Bütçe Kanunu yasalar askıya alınarak hazırlandı ve sunuldu. Bütçe hakkımız yine ihlal edildi. Toplumun ihtiyaçları, hak ve özgürlükleri yok sayıldı. Ve yine görüyoruz ki öngörüden yoksun gerçeklere dayanmayan ekonomik sosyal politikalarla tutturulamayan ekonomik hedeflerin neden olduğu krizler toplumsal ilişkileri her boyutuyla derinden sarsmaya devam edecek. Barınma, yeme-içme giyinme eğitim sağlık yerle yeksan olmuş durumda. Açlık noktasına gelen yoksulluk, pahalılık zamlar vergiler toplumsal yıkıma neden olurken, nüfusun yüzde onluk kesiminde hayat hiç pahalı değil her şey güllük gülistanlık. En yoksul ve en zengin yüzde onluk nüfusun geliri arasındaki fark son yirmi yılda on beş kat artmış. Kutuplaşma, fay hattı eşitsizlik burada.”  

"KRİZİN NEDENİ VE SORUMLUSU BİZ DEĞİLİZ"

“İktidar olma, kişisel zenginleşme hırsının neden olduğu krizin bedelini biz ödemeyeceğiz” diyen Topaklı, şöyle devam etti: “Krizlerinin nedeni ve sorumlusu biz değiliz. Eşitsizliğin adaletsizliğin tarafı değil karşısındayız. Sürdürülebilir sözcüğünü dilinden düşürmeyen siyasiler bilsin ki. Artık bu şekilde ekonomik yaşam da toplumsal yaşam da sürdürülemez. Bizler hakikatleri konuşuyoruz ve konuşulsun istiyoruz. Emekliler yaşlılar toplumun en yoksul kesimi içerisindedir. 5 milyon 903 bin 324 hanede en az bir emekli yaşlı insanımız var. Otuz milyona yakın insan emekli yaşlı sorunlarıyla iç içe yaşamak zorunda. Bu nedenle emekliler yoksullaştırılınca, yoksulluk toplumsallaştı. Sorunlarımız toplumsaldır, politiktir. Bugün 7 milyon 578 bin 123 emekli aylık net 1.192 lirayla yaşamaya çalışıyor. Daha bir yıl önce çıkarılan yasayla ‘emekli aylığı en az 1500 liradan az olmayacak’ şartı kondu da emekliler 1500 lira aylık alıyor oldu.”

SGK’ya göre en düşük emekli aylığı 2 bin 523 TL. Açıklamada bu ücretin açlık sınırının altında olduğuna da değinildi, “Ülkemiz ve çocuklarımızın geleceği adına endişeliyiz” denildi: “Sosyal güvenlik reformuyla, 1978’den beri uygulanan katsayı gösterge yöntemi değiştirildi, 3600 gösterge sorunu yaratıldı.  Emekli aylığı hesaplama ve bağlama yöntemleri değiştirildi, eşitler arasında eşitsizlik yaratıldı.  Aynı gün ve prim ödemesine sahip emeklilere farklı aylık bağlandı. Ve ortaya SGK bürokratlarının çözüm diye uydurduğu ‘intibak yasası’ oyunu çıkarıldı. Emekliler beklenti içine sokularak umutları tüketiliyor.”

EMEKLİLİK YAŞI YÜKSELTİLDİ, İNSANLAR MAĞDUR EDİLDİ

Emeklilerin haklarındaki geriye gidişi Topaklı şöyle anlattı: “Emekli hakkı sahiplerinin aylıkları kesildi, miktarları azaltıldı. Dul ve yetimler muhtaç hale getirildi. Kuşaklar arası dayanışma yok edildi. Emeklilik yaşı yükseltildi. Hukuk geriye doğru işletilerek kazanılmış emeklilik hakkı yok sayıldı. ‘Yaşın dolmadı bekle’ denilerek sayıları on milyonu aşan insan mağdur edildi ve EYT sorunu yaşatıldı. Emeklilik statüleri arasında norm ve standart sağlanacaktı ama bu yapılmadı. Ayrıcalıklı uygulamalar devam ediyor. 2006’da vergi iadesi kaldırıldı. Yeni uygulamada ayrımcılık yapıldı. Emekli aylıklarına komik miktarda farklı vergi iadesi eklendi. 2007 yılından bu yana bize milli gelirden, ülkenin büyüme hızından pay verilmiyor. Bugün aylıklarımız yüzde 70 oranında azalmış durumda. Enflasyon artışına göre altı aylık zamlara bağlanan aylıklarımızın alım gücü her gün düşüyor.”


ARŞİV