Engellilere Avrupa'nın kapıları açılıyor!

Kadıköy’de yaşayan engelli yurttaşlara, Avrupa Birliği ya da Avrupa Konseyi destekli sosyal projelere katılma fırsatı sunuyor.

02 Mayıs 2013 - 14:34
Kadıköy Belediyesi Engelli Danışma ve Dayanışma Merkezi (EDDM), 2011 yılından bu yana, Kadıköy’de yaşayan engelli yurttaşlara, Avrupa Birliği ya da Avrupa Konseyi destekli sosyal projelere katılma fırsatı sunuyor.
 
Avrupa Birliği Gençlik Programı, Hayat Boyu Öğrenme Programı ve Avrupa Konseyi Gençlik Fonu hibe destekleriyle gerçekleşen projelere ortak olan Kadıköy Belediyesi, hem Engelli Danışma ve Dayanışma Merkezi ekibi ile projelerin uygulanmasına katkıda bulunuyor, hem de engelli üyelerinin bu uygulamalara katılarak eğitim almasını ve yurt dışı deneyimi yaşamasını sağlıyor. Bu projeler, ya doğrudan engellilere yönelik olarak ya da engellilerin de katılabileceği eğitim programları oluyor ve süreleri 7-10 gün arasında değişiyor.
EDDM şu ana kadar bu şekilde iki projeye katıldı. İlki, İtalya’da YMCA Parthenope Onlus adlı Sivil Toplum Kuruluşu tarafından yürütülen, Avrupa Birliği Gençlik Değişim Programı kapsamındaki, “Cibo per la mente / Düşünceyi Besle” projesiydi. Merkez, 4 engelli katılımcı ve iki sosyal çalışmacı ile birlikte ve 10 gün süreyle Poggio Mirteto, Roma’da ev sahibi kuruluşun pansiyonunda konakladı ve burada 6 farklı ülkenin engellilere yönelik hizmet veren kuruluşlardan gelen 6’şar kişilik gruplarla projenin tüm etkinliklerine katıldı. Program süresince; müzik, drama, çevre, el sanatları gibi atölye çalışmalarının yanı sıra, her gün bir ülke herkes için yemek pişirerek hem birbirini besledi hem de; kültür, millet, engelli, engelsiz ayrımı yapmadan paylaşarak ve birlikte üreterek “düşünceyi besledi”. Diğer proje In Digital Media Stat Virtus / UILDM isimli bir STK tarafından, Roma’da organize edildi. Bu programda ise; engelliler, yakınları ve engellilerle çalışan sosyal çalışmacılar, gönüllüler dijital medya araçlarını kullanma konusunda eğitim aldılar. Gruplar halindeki atölye çalışmaları şeklinde verilen uygulamalı eğitime, EDDM ekibinden üç sosyal çalışmacı ve iki işitme engelli, yine farklı Avrupa ülkelerinden gelen gruplarla birlikte, fotoğraf çekti, video hazırladı, sunum yaptı.
 
BU YIL DA ENGELLİLER AVRUPA’YA GİDİYOR
Haziran 2013 tarihinde, biri Roma’da, diğeri Polonya’da olmak üzere iki farklı projeye daha katılacak olan EDDM, yeni projeleri takip ederek ve başvuruda bulunarak, engellilere verdiği standart hizmetlere bir yenisini “Avrupa Deneyimi” fırsatını da ekliyor. Eğitimini tamamlayamamış ya da aldığı eğitim, istihdam ve sosyal yaşam açısından yeterli olmayan engellilerin kişisel ve eğitimsel dezavantajlarını ortadan kaldırmaya çalışmak ve onları hayat boyu desteklemek için bu deneyim oldukça önemli. Kadıköy’de yaşayan engelli yurttaşlar bu projelere katılmak için başvuruda bulunabilirler. Konaklama ve yemek masraflarının tamamı ile seyahat masraflarının yüzde 50 ile yüzde 70’i arası, projeyi destekleyen program ve ev sahibi kuruluş tarafından karşılanıyor. Hangi engel gruplarının katılabileceği, yaş aralığı, kişisel özellikler, projeye göre farklılık gösteriyor. Katılımcıların giriş seviyesinde İngilizce bilgisine sahip olmaları gerekiyor ve konuşma pratiklerinin olmaması katılımlarına engel değil. EDDM’ye başvuranlarla, sahip oldukları özelliklere uygun projelerde irtibata geçiliyor.
 
Tel: (0216) 330 71 74 / 337 21 21
E-mail:
[email protected]
 
AVRUPA BİRLİĞİ PROJELERİ NE SAĞLIYOR? 
Bu projelerin genel amacı; toplumun dezavantajlı gruplarını ve onlara hizmet veren kurumları ve gönüllüleri desteklemek, aralarındaki bilgi ve deneyim paylaşımını artırmak. Özellikle öğretimde kullanılan yöntemlerin paylaşılması çok önemli. Bu yöntemler genellikle standart öğretim yöntemlerinden farklı; yaparak öğrenme, birebir öğrenme, görsel-işitsel araçların kullanılması gibi öğleler içeriyor. Bu noktada farklı dillerde konuşmanın, yabancı bir ülkede bulunmanın da bir tür engel olduğunu fark ediyorsunuz ve uluslararası sosyal projelerin bu engeli aşmak için ürettiği dil ve yöntemler, zihinsel, görme ve işitme engelliler için de kullanılabiliyor. Örneğin, atölye çalışmasında yapılacak şey anlatılırken, İngilizcesi yeterli olmayan bir katılımcı ile bir işitme engelli eşit derecede kısıtlı oluyorlar. Bu noktada yapılacak şeyi anlatmak yerine göstermek tercih ediliyor. Bu yöntemlerden biri de herkes için “ortak dil” ya da “evrensel dil” olabilen; müzik, sanat, spor gibi araçları kullanmak.  Projelerdeki etkinlikler, genellikle her katılımcının mutlaka her katılımcıyla en az bir kez bir araya geldiği gruplar oluşturularak yapılıyor ve minimum yönerge ile grubun çalışmayı kendisinin yapması şeklinde yürütülüyor. Böylece, katılımcılar ekip çalışmasını öğreniyorlar ve grup içinde değişik roller alıyorlar, aynı zamanda farklı engellere ve kültürlere sahip olan kişilerle iletişim kurma deneyimini yaşıyorlar. 
 

ARŞİV