“Erkek şiddetine karşı sokakları terk etmeyeceğiz”
Kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için, Kadıköy’de buluştu
Kadınlar, 8 Mart Platformu’nun çağrısı ve “Yoksulluğa, şiddete, sömürüye, savaşa karşı mücadelemiz var” sloganıyla Kadıköy’de biraraya geldi. 3 Mart pazar günü Kadıköy İskele Meydanı’nda gerçekleşen mitingde “Unutmak yok, affetmek yok”, “Adalet biziz susmayacağız”, “Erkek adalet değil gerçek adalet” sloganları atıldı. Kadın örgütlerinin, siyasi partilerin kadın temsilcilerinin ve kadın işçilerin katıldığı mitingde İstanbul 8 Mart Kadın Platformu adına ortak açıklamayı Şenay Kumuz okudu:
“107 YILDIR DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK”
“8 Mart'ın ilan edilmesi üzerine geçen 107 yıla rağmen kadınların yaşam ve çalışma koşullarında değişen neredeyse hiç bir şey olmadığına dikkat çeken Kumuz şöyle devam etti: Fakat dünyanın neresinde olursa olsun kadınlar bu gidişatı değiştirmek için mücadele ediyor. Bugün milyonlarca kadının hayatını belirlemeye çalışanlar, bizim hayatlarımızı hiçe sayarak bize dair politika üretmeye devam ediyorlar. En çok da kadınlar o ailelerin içerisinde, en yakınları tarafından öldürülüyor. Gerici politikalarıyla, kazanılmış tüm haklarımızı elimizden almak için tüm mekanizmalarını devreye sokuyorlar. Boşanma hakkımıza, nafaka hakkımıza gözlerini dikiyorlar. Bunları, ‘kadınlar için’ yaptıklarını iddia ediyorlar. Gerçeği biliyoruz. Kadın düşmanı politikalarıyla hayatlarımızı karartmaya devam ediyorlar.”
“HAKLARIMIZA SALDIRANLAR CİNAYETLERE SUSUYOR”
6284 sayılı sayılı yasanın tartışılmaya açıldıkça katillerin cesaret bulduğunu söyleyen Kumuz şöyle devam etti: 6284 tartışmaya açıldıkça failler cesaret buluyor, kadın cinayetleri artıyor. Mücadele eden kadınları ise cezalarla yıldırmaya çalışıyorlar. 2 günde 8 kadın; boşandığı erkek, babası ve de boşanmak istediği erkekler tarafından öldürüldü. Haklarımıza saldıranlar bu cinayetlere sus pus! Erkek şiddetine karşı sokakları, alanları terk etmeyeceğiz! Diğer yandan kadınlar, esnek ve güvencesiz işlerde çalışmaya mahkum ediliyor. AKP-MHP iktidarı, kadınları daha da ucuz iş gücü haline getiriyor. 10 milyon kadın işgücünden dahi sayılmıyor. Bu ekonomik planları ise “aile ve iş yaşantısının uyumlu hale getirilmesi” olarak meşrulaştırmaya çalışıyor. AKP-MHP iktidarı “kutsal aile”sini kadınların ekonomik sömürüsü için de kullanıyor. Ancak işçi ve emekçi kadınlar bütün bu emek sömürüsüne karşılık; Özak’tan Agrobay’a, Corning’ten Burda Bebek’e, Sputnik’e eşit işe eşit ücret ve sendikalaşma hakları için direnişi örgütlüyor. Kadın emekçiler mücadeleleriyle yanındaki işçileri, emekçileri, ailelerini değiştirip dönüştürüyor. Kadınlar, sömürü çarklarını kırabilmek için en önde, mücadeleyi yükseltiyor.”
Deprem bölgesinde en büyük sıkıntıları kadınların yaşadığına değinen Kumuz “Hala deprem bölgesinde şiddete uğrayan kadınların yargı kurumlarına ve adalete erişimi yok. Devlet, en temel ihtiyaçları dahi karşılayamıyor” dedi.
Devlet yurtlarında kalan kadın ve LGBTİ+’ların niteliksiz barınma koşulları ve sistematik şiddetle mücadele etmek zorunda kaldığını hatırlatan Kumuz konuşmasını “katilleri değil mücadelemizi engellemeye çalışanlara karşı tutsaklara da sahip çıkacağız mücadelemizi de büyütmeye devam edeceğiz” sözleriyle sonlandırdı.
“KADINLAR UCUZ İŞGÜCÜ”
Eylemde kadınların mücadelesine dair konuştuğumuz DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası İstanbul Konut İşleri Şube Başkanı Nebile Irmak Çetin, şunları söyledi:” 1857’den beri kadınların o günkü talebi ile bugünkü talebi arasında hiçbir fark yok. Hala ucuz emeğiz, hala güvencesiziz, hala sigortasızız, hala eşdeğer işe eşit ücret alamıyoruz” dedi. Sermayenin en ucuz işçi gücünün kadınlar olduğunu söyleyen Çetin, dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de kadın üzerine baskı ve şiddet biçimlerinin bitmediğini söyledi. Çetin, “20 yıla aşkın bir süredir başımızdaki iktidar, kadınların var olan haklarını kırparak ortadan kaldırıyor. Kadınları eve mahkûm etmeye çalışıyor, eşinin kölesi, çocuğunun kölesi yapmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Bu duruma kesinlikle karşı çıkılması gerektiğinin altını çizen Çetin, “Kadınlar ayaklanamazsa, birleşmez ve mücadele etmezse erkek yöneticiler, dünyayı cehenneme çevirecek. Dünyadaki bütün kadınlarla birlikte ortak bir mücadele örmek zorundayız. Dünyanın bu gidişatına kadınlar dur diyecek, kadınlar yönetince güzellik ve barış olacak, sevgi olacak” dedi.
“MÜCADELE DEVAM EDECEK”
50 yıldır işçi avukatlığı yapan İnciser Alp Tekin, “Bugün 8 Mart kadın dayanışması için buradayım, kadınların mücadelesinin ve haklarının yanında oldum hep. 8 Mart toplumda bir yere girmemişken, toplu sözleşmelerde 8 Mart’ları kadın işçiler için tatil günü ilan ettik” şeklinde konuştu. Dünyadaki emekçi kadınların, mücadelelerde hep ön safhalarda olduğunu söyleyen Tekin, “Mücadele devam ediyor, kazanımlar da buna göre devam ediyor. Biz toplu sözleşmelerde, toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin maddeler koyuyoruz. Kadına şiddete ilişkin maddeler koyuyoruz, mobbing kurulları oluşturuyoruz ve kadın işçiler de kurullarda yer alıyor” dedi. Geçtiğimiz günlerde 2 günde 8 kadının öldürüldüğünü belirten Tekin, hükümet tarafından gerekli yaptırımların ve cezaların hukuk yönünden verilmediğini dile getirdi. Tekin, “O yüzden kadın hakları için buradayız, bu mücadele devam edecek. Kadınların dayanışmasına ve mücadelesine çok inanıyorum, bunun sonuçlarını da görüyorum. Devam edeceğine inanıyorum” dedi.