Çerkezoğlu: “1 Mayıs’ta sesimizi balkonlarımızdan duyuralım”
1 Mayıs işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü, tarihte her zaman kitlesel şekilde kutlandı. Ancak pandemi nedeniyle bu sene DİSK, 1 Mayıs günü 21.00’da herkesi pencerelere ve balkonlara çağırıyor
Bu yıl işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, pandemi nedeniyle evlerden kutlanacak. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) yaptığı çağrıyla 1 Mayıs’ta gün boyunca etkinlikler düzenlenecek, saat 21.00’de de herkes balkonlardan, pencerelerden alkışlarıyla kutlamalara katılacak.
DİSK, KESK, TMMOB, TTB’den yapılan açıklamada “1 Mayıs günü bulunduğumuz her yerin balkonlarından pencerelerinden 1 Mayıs marşını okuyacak, pankartlarımızı asacak, balonlarımızı uçuracak, yeni bir toplumsal düzen için aynı anda tüm Türkiye’den ses vereceğiz.” denildi. 1 Mayıs kutlamalarında hayatını kaybedenler içinse, 30 Nisan’da Kazancı Yokuşu, Şişhane ve Kadıköy’de anmalar düzenledi.
1 Mayıs tarihte ilk defa dünyada da ülkemizde de sokaklarda, meydanlarda, işçi sınıfının kitlesel buluşmalarıyla kutlanamayacak. İkinci Dünya Savaşı’nda dahi kitlesel biçimde kutlanabilen 1 Mayıs, pandemi nedeniyle kitlesel buluşmalara sahne olmayacak.
1 Mayıs’ın işçi sınıfının mücadelesinin, nasıl bir dünyada yaşamak istediğinin, taleplerinin görünür olduğu bir gün olduğunu söyleyen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, gazetemizin sorularını yanıtladı.
“SAAT 21.00’DE BALKONLARDA OLACAĞIZ”
“Bu süreçte bir taraftan dünya sendikal hareketiyle görüşmelerimiz, tüm dünya işçi sınıfının sesini, sözünü birleştirmek için çalışmalarımız oldu” diyen Çerkezoğlu, çalışmaları şöyle anlattı: “Pandemi koşullarının izin verdiği ölçüde en yaygın şekilde, bulunduğumuz her yer 1 Mayıs alanıdır diyerek çalışmalarımızı sürdürdük. Pazartesi gününden itibaren emek haftası olarak örgütledik bu süreci. Afişlerimiz, bildirilerimiz sokaklarda görünür hale geldi, işyerlerine asıldı. Sosyal medya çalışmalarıyla taleplerimizi görünür kıldık.”
1 Mayıs’ın sabah saatlerinden itibaren başlayacak etkinliklerle kutlanacağını söyleyen Çerkezoğlu, saat 21.00’a çağrı yaptı: “21.00’de evlerimizin balkonlarında, pencerelerinde olacağız. Alkışlarımızla, 1 Mayıs marşımızla kutlayacağız. Hem genel hem de pandemiyle birlikte oluşan taleplerimizi ifade edeceğiz. Ana sloganımız da ‘Emek ve bilimle kurulacak yeni bir toplumsal düzen için yaşasın 1 Mayıs’. Çünkü bu salgın gösterdi ki, artık eşitliğin, adaletin, özgürlüğün, barışın ve kardeşliğin egemen olduğu, emeğin hakkını alabildiği, ürettiğimiz toplam değerin hakça paylaşıldığı yeni bir toplumsal düzen şarttır. Bu toplumsal düzen emekle, aklın ve bilimin önderliğinde kurulacaktır.”
“AYLIK BİN 177 TL KABUL EDİLEMEZ”
Çerkezoğlu, pandemi sürecinde işçilerin, çalışanların maruz kaldığı baskılara da değinirken DİSK olarak devletin üç temel görevi olduğunu vurguladıklarını söyledi: “Yurttaşların sağlığını korumak, tüm işçilerin işini korumak ve tüm çalışanların gelirini güvence altına almak.” İşten çıkarmaların yasaklanmasının en temel talep olduğunu söyleyen Çerkezoğlu, iktidarın her adımını sermayeden yana attığını söyleyerek şöyle devam etti: “İktidar, işten çıkarma yasağı adı altında ücretsiz izni getirdi. Ücretsiz izin, tek taraflı bir şey değildir, işçinin onayına tabidir ama bu süreçte keyfi biçimde bu olanak getirildi. Ücretsiz izin dayatması, işçiler açısından son derece olumsuz sürecin önünü açtı. Ücretsiz izne ayrılanlara da aylık bin 177 lira gibi sefalet ödeneği reva görüldü. Bu asla kabul edilemez. Biz, işsizlik sigortasındaki bütün kaynağın, pandemi sürecinde işçilerin, işsizlerin salgına karşı korunması için kullanılması gerektiğini söylüyoruz. Bütün işçilerin hem işini kaybetmemesi için hem de gelirini güvence altına alması için bu fon yeterliydi ancak hükümet ücretsiz izin dayatması getirip bir de bin 177 liraya mahkum eden yasal düzenleme yaptı. İktidarın tüm politikaları sermayeyi korumaya dönük, işçiyi, emekçiyi, emekliyi yani halkı gözeten politikalar değil.”
DİSK ARAŞTIRMASININ GÖSTERDİKLERİ
Evde kal çağrıları yapılırken, işçilerin çalışmaya devam ettiğini özellikle vurgulayan Çerkezoğlu, DİSK’in kendi üyeleri için yaptığı araştırmanın sonuçlarını paylaştı:
“DİSK üyesi arkadaşlarımız içinde virüse yakalananların oranı, Türkiye ortalamasının 3,2 katı. Bu veri bile tek başına salgına karşı çarklar dönecek anlayışının, zorunlu, acil, temel hizmetler dışındaki diğer alanların durdurulmamış olmasının işçileri nasıl etkilediğini gösteriyor. Çalışma saatlerinin yüksekliği, zorunlu acil işlerde dahi önlemlerin yeterli olmaması salgın sürecinde işçi sınıfını daha da korunaksız hale getiren tabloya işaret ediyor.”
Çerkezoğlu, salgının dünyada ve Türkiye’de sınıfsal ayrımları çok açık biçimde ortaya koyduğunu, görünür kıldığını söylerken “20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren dünyanın görebileceği en iyi sistem diye sunulan bu sistem, neoliberal kapitalizm artık iflas etmiştir. Bu sistemin artık Türkiye’de de, dünyada da işçilere, emekçilere, gençlere, kadınlara vaat edecek hiçbir şeyinin kalmadığı salgın sürecinde daha berrak görünmüştür.” dedi.
KADIKÖYLÜLERE ÇAĞRI
Salgından sonra ekonomilerin bu depremden ciddi şekilde etkileneceğinin kesin olduğunu belirten Çerkezoğlu, 1 Mayıs için Kadıköylülere de çağrıda bulundu: “1 Mayıs’ta neredeysek orada, nefes aldığımız her yer 1 Mayıs meydanıdır diyerek, tüm olanaklarımızla evimizin penceresinden, balkonundan, kapımızın önüne çıkabiliyorsak sokağımızdan, mahallemizin parkında, meydanında nerede toplanabiliyorsak orada sesimizi hep birlikte yükseltelim. Emek ve bilimle kurulacak yeni bir toplumsal düzen için hep birlikte omuz omuza mücadele edeceğimizi en güçlü şekilde ifade edelim. Çünkü salgın sonrasındaki süreçte 1 Mayıs 2020 tarihsel bir 1 Mayıs olacak. 1 Mayıs, salgın sonrası vereceğimiz mücadele, dayanışma, omuz omuza büyüteceğimiz mücadele için önemli bir başlangıç noktası olacak. Yaşasın 1 Mayıs diyorum ve herkesin 1 Mayıs’ını sevgiyle, saygıyla, coşkuyla ve umutla kutluyorum.”