Atılan normalleşme adımlarıyla beraber, aylarca kapalı kalan işletmeler 1 Haziran itibariyle yeniden açıldı. Restoran, lokanta ve kafeterya gibi yeme içme yerlerinde, sabah 07.00 ile akşam 21.00 arasında masaya servis yapılabiliyor.
Kira ve vergi borçları biriken esnaf kepenkleri kaldırdı fakat yüzler hala gülmüyor. Esnaf, saat 21:00 sınırlaması, ödenmeyi bekleyen borçlar, eski müşteri potansiyelinin olmaması, yapılan yardımların ihtiyaçlara yetmemesi ya da hiç yardım alınamaması gibi birçok sorunla karşı karşıya. Biz de Kadıköylü esnafa pandemi sürecinde neler yaşadığını sorduk.
“MÜŞTERİLERDE AZALMA OLDU”
Kadıköy Kafe Bar İşletmecileri Derneği üyesi ve Salpa Bar çalışanı Hasan Özsabır, “Biz burada kiracıyız. Kapalı kaldığımız süre içerisinde biriken kira ödemeleri borç olarak duruyor. Devletten de hiçbir yardım alamadık. Daha yeni açıldık fakat eskiye kıyasla müşterilerde azalma oldu diyebiliriz. Saat 21:00 sınırlaması da buna bir etken tabi. Alışveriş merkezleri açık, sahiller açık, herkes dışarıda. Bizim saat 21:00’de burayı kapatmamızın hiçbir mantığı yok. Seri şekilde aşılamaların yapılması ve saatlerin esnetilmesi gerekiyor. En kısa zamanda normal hayata dönmek istiyoruz” dedi.
“YARDIMLAR HİÇBİR İŞE YARAMIYOR”
Goeswell Cafe ortağı Alperen Mısıroğlu, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Pandemi bizim için ağır geçti, borçlarımız birikti. Kiralarımızı ödeyemedik. Devletin yaptığı yardım 3 aylık 750 TL. Bir buçuk senedir kapalı olan bir dükkândan bahsediyoruz. Bu yardımlar hiçbir işe yaramıyor. Eğer 21:00 sınırlaması kalkarsa, bizi tamamen açarlarsa borçlarımızı ödeyebiliriz. Saatler yetersiz, eski düzene dönmemiz lazım. En azından saat 00:00’a kadar açık olmamız gerekiyor. Kafeler, mekânlar güvenli ortamlar. Dezenfektan var, elinizi yıkayabileceğiniz bir lavabo var, ıslak mendil var. İnsanları parklara ve sahillere yöneltiyorlar ama oralarda hijyene dair hiçbir şey yok. Bana göre bu uygulama tümüyle yanlış. Açıldığımız günden beri çok büyük bir yoğunluk yaşamadık. Umarım bundan sonraki süreçte her şey normale döner.”
“KURYELİK GİBİ GEÇİCİ İŞLER ARADIK”
Cadıköy Kafe çalışanı Alper Yılmaz, “Yaklaşık 2 senedir burada garsonluk yapıyorum. Bunun büyük bir çoğunluğunda zaten mekânlar kapalıydı. Burası kapandıktan sonra kuryelik gibi geçici işler aramaya başladık. Bulan buldu, bulamayan aç kaldı. Başka bir yerden herhangi bir geliri olmayan insanlar bu süreçte çok zorlandı. 3 haftalık bir açılma oldu ve biz tekrar çalışmaya başladık. Tam alıştık derken tekrar kapandı. Şimdi tekrar açıldı. Biz de ne yapacağımızı şaşırdık” dedi.
Yılmaz, şöyle konuştu: “Yoğunluk sadece kafelerde ve barlarda olmuyor. Her yer açık, ama mekânlar kapalı. Bu adil değil. Esnaf bir semtin her şeyi. Bu sokakta kafeler olmasa sokak canlı olmaz. Buraya gelen müşteri bu sokağı canlandırıyor. Bu kafede oturduktan sonra sokağın sonundaki ayakkabıcıya da uğruyor. Biz kapalı olduğumuz zaman bu sokağa da kimse gelmiyor. Saat 21:00 sınırlamasını da çok gereksiz buluyorum. Zaten insanlar akşam saatlerinde kafelere ve barlara oturuyorlar. Sabahları çok fazla bir yoğunluk yaşamıyoruz.”
“HERKES BU VEBALİN ALTINA GİRMELİYDİ”
Kukla Kafe çalışanı Kudret Çelik ise konuyla ilgili şunları dile getiriyor: “Kafe sektörü olarak maddi anlamda pandemiye çok hazırlıksız yakalandık. Bazı kafeler yazın daha çok iş yapar bazıları ise kışın. Biz kışın daha çok iş yapan bir kafeyiz ve maalesef kapalıydık. Elektriğimiz ve suyumuz işlemeye devam etti. Buzdolaplarım çalışmak zorunda, yoksa bütün stoklarımı çöpe atmak zorunda kalırım. Kiralarımızın ödenmesi için mülk sahipleri tarafından taleplerde bulunuldu. Zor bir süreçten geçiyoruz, borçlar ciddi anlamda birikti. Bana 1.000 TL bir kira yardımı yapıldı. Kimse kusura bakmasın ama 15.000 TL kira ödemesi olan bir mekâna yapılan 1.000 TL yardım hiçbir şey ifade etmiyor. Madem bizi kapatıyorsunuz, o zaman her yeri kapatmanız gerekiyordu. Herkes bu vebalin altına girmeliydi. Neden sadece bizler kapandık? Alışveriş merkezleri açık, toplu taşıma araçlarında herkes üst üste. İnsanın olduğu her yerde bu virüs var. Bedelini sadece kafe ve barlar ödememeli.
“DEVLETİMİZİN BİZE BORCU OLSUN”
Yaklaşık 15 yıldır Noche Bar’ı işleten Cemal Sinan Pehlivanoğlu, “14 ay kapalı kaldık ve kira ödemelerinde sıkıntılar yaşadık. Kısacası Türkiye genelinde bizi unuttular diyebilirim. Bize vergi mükellefi değilmişiz gibi muamele yaptılar. Vergilerimizi, kiralarımızı, stopajlarımızı her şeyimizi aldılar. Bize bir nevi üvey evlat muamelesi yaptılar. Bu da devletimizin bize bir borcu olsun. Kayıtlarımız ortada, kapalı kaldığımız süre içerisinde devletten hiçbir yardım almadık. Çok mağdur olduk” dedi.
Pehlivanoğlu, 21:00 sınırlamasına da şöyle değerlendirdi: “Kadıköy’e zaten saat 19:00’dan sonra insanlar gelmeye başlıyor. Bizim dükkânlarımızı akşam 17:00’de açsınlar, gece 02:00’de kapatsınlar. Bu virüs 21:00’den sonra mı piyasaya çıkıyor? Bu tamamen saçma bir durum. Bu tür işletmelerin saat 21:00’de kapanması mümkün değil. Bu sektörü sevmedikleri için önce bizden başlamak istiyorlar. Tamamen mağduruz.”