Esnaf endişeli ve tedirgin

Büyük ayakkabı firmalarının yaşadığı ekonomik çöküş, Kadıköylü küçük esnafın da tedirginlik yaşamasına yol açıyor

27 Eylül 2018 - 12:01

Ekonomik kriz ve Dolar’da devam eden yükseliş piyasaların nabzını arttırıp, tansiyonunu yükseltmeye devam ediyor. Ekonominin içinde bulunduğu, gittikçe büyüyen ve derinleşen çukur, bütün işvereni, işçiyi, esnafı ve vatandaşı içine almaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta gazetelerin ekonomi sayfalarında büyük ayakkabı firmalarının iflas ettiğine ya da icralık olduğuna dair haberler yer alıyordu. Hotiç ve Yeşil Kundura’nın ardından Beta Ayakkabı da Ankara Ticaret Mahkemesi’ne konkordato başvurusu yaparak iflaslarını ilan etti. Beta’nın Türkiye’de 50 mağazası bulunuyordu.
Biz de Gazete Kadıköy olarak büyük ayakkabı firmaları bu durumdayken Kadıköy’de ayakkabı işiyle geçimini sağlayan küçük esnafın halini sormak için kapılarını çaldık.

“KAPI KAPANINCA GİDECEĞİZ”

“20 senedir Kadıköy’de ayakkabı işindeyim. Tamirde, üretimde ve satışta her alanda çalıştım. Kişiye özel ayakkabılar yapıyoruz.” diyen Kenan Özdemir, 3 aydır iş yapamadıklarını, iş ortamının çok kötü olduğunu ve yeri geldiğinde borç para ile geçindiklerini dile getirerek, içinde bulundukları ekonomik çıkmaza işaret etti.

Kenan Özdemir, şu an bulunduğu dükkânda iki kişi kaldıklarını ama eskiden 7 kişi çalıştıklarını, ekonomik nedenlerden dolayı çalışan sayısının azaldığını söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti; “Yarıdan yarıya işler düştü. Ayda siparişe göre işler değişiyor. 10 çift ya da 30 çift oluyor. Ama 20 yıl önce öyle değildi. Ayda değil haftada 30, ayda 150 sipariş olurdu. Ayakkabı gelmeden gidiyordu. Dolar yükseliyor. Bizi de çok etkiliyor. 1 liraya aldığımız ürünü şimdi 6 liraya alıyoruz. Özel yapıştırıcı tam teneke alıyorduk. Şimdi yarım teneke alıyoruz. Poli taban 60 liraydı şimdi 120 lira oldu. Balilerin fiyatları değişti. Yüzde 70 her şeyde artış var. Şu an ayakkabı piyasası çöktü. Üç tane büyük firma battı. Hepsi iflasını açıkladı. Bizde de tedirginlik var. Yarın öbür gün kapıya kilit vururuz kaygısını taşıyoruz. Kapı kapanınca gideceğiz. İşyeri kira ev kira… Tek umudumuz her şeyin düzelmesi.”

“MALZEME ALAMAYACAK DURUMDAYIZ”

Kadıköy’de 37 yıldır ayakkabı tamiratı ile kişiye özel ayakkabı yaptıklarını ifade eden Mehmet Türk, “Plastik bir kalıp 8 TL’ye geliyordu ama şu an 22 TL’ye geliyor. 15 TL’ye gelse bile razı olacaktım. Ama Dolar her şeyi değiştirdi. Ayakkabı ürünleri de ithal ürünler. Artık malzeme alamayacak duruma geldik. Ve malzemeleri de bize vermiyorlar. Biraz daha Dolar çıksın da bu fırsattan yararlanalım diyorlar. Durumumuz çok kötü. Bundan 15 yıl öncesi gecemizi gündüzüme katıp çalışırdık ve paranın değeri de vardı. 15 yıl içerisinde ayakkabıcılıkta çöküş başladı ve hala sürüyor. Hiç iyi gitmiyoruz. Bu saatten sonra da Dolar düşmez.” diyerek içinde bulundukları duruma dikkat çekiyor.

“ÖZEL ÜRETİMİ BİTİRDİLER”

Türk, “Ayakkabıcılık bitmiştir. Eskiden el işçiliği vardı. Sanat vardı. Artık fabrikasyon. Çin’den ve farklı ülkelerden ayakkabı gelince artık makine üretmeye başladı. Bu makine de bizlere zarar verdi. 10 liraya 20 liraya ayakkabı gelince özel üretim ve tamiratın önemi kalmadı.” dedi. Türk’ün açıklamalarından sonra söz alan ayakkabı ustası İsrafil Karcı ise “ 45 senedir bu işi yapıyorum. Ne söyleyeyim. İşimiz gücümüz iyi gitmiyor. Durumlar iyi değil. Eski işler artık yok. Hiçbir şeyin tadı tuzu kalmadı.” diyor.

YÜZDE YÜZ ARTIŞ VAR

Kadıköy’de 45 yıldır kişiye özel ayakkabı üretimi yapan Yurdakul Gürol, malzemelerde yüzde yüz artışın olduğunu, 10 liralık derinin 20 lira olduğunu, köselenin kilosunun ise 90 lirayı bulduğunu söyledi. “17 kiloluk ilacı (yapıştırıcı) 190 lira ya da 210 liraya kadar alabiliyorduk. Ama şimdi 420 lira olmuş. Genelde malzemeler ithal ağırlıklı ve dolara bağımlı.” diyen Yurdakul Gürol, sözlerine şöyle devam etti; “Elimizden geldiğince insanların gönlüne göre ayakkabı yapıyoruz. Biz ailece çalışıyoruz. Eğer sanattan anlamasak ve üreten insanlar olmasak çoktan bu dükkânı kapamamız lazım. Çünkü 2001 krizinden bu yana köşeye para koyamadık. Üstelik borçlanıyoruz. Çin’den ayakkabı ithalat ediliyor. Ama bu ülkede ayakkabı üreten insanlar var. 20 yıl önce Kurban ve Ramazan Bayramı ile sonbaharda bir ay ya da iki ay önceden sipariş kabul etmiyorduk. Çünkü çok yoğun oluyorduk. Şu anda bayramı bekliyoruz ki iki çift fazla ayakkabı yapalım diye. Bu gidişat bizi de tedirgin ediyor. Hakkımızda hayırlısı.”


ARŞİV