Son yıllarda artmaya başlayan emlak fiyatları hız kesmeden devam ediyor. Barınma krizine neden olacak kadar artan fiyatlar, konutların bir önceki yıla göre 2-3 katına çıkmasına neden oldu. Bu fiyat artışı, konut sahiplerine, hayatımızda yeni olan, yeni olduğu için bir çok kişi tarafından bilinmeyen yeni bir ödeme yükümlülüğü getirmiş olabilir.
Değerli Konut Vergisi (DKV), 1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen iki madde ile 2021 yılında yürürlüğe girdi. Buna göre 2022 yılında 6.173.000 - 9.260.000 lira olan konutlar için binde 3, 9.260.000 - 12.347.000 lira olan konutlar için binde 6, 12 milyon 347 bin liradan fazla olan konutlar için binde 10 oranında DKV ödenmesi gerekiyor.
Peki değeri gün geçtikçe artan konutların sahipleri hayatımıza giren bu yeni vergiden haberdarlar mı? Avukat Abide Gülel ve Avukat/Arabulucu Emre Burak Onat’a göre bilmiyorlar.
DKV’nin pek çok kişi tarafından hala yeterince bilinmediğini söyleyen Avukat Gülel, “1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na eklenen 42 ila 49. maddelerde; yeni bir vergi türü olarak ‘Değerli Konut Vergisi’ düzenlendi” dedi.
“TAŞINMAZIN DEĞERİ ESAS ALINIR”
“Paylı mülkiyete konu mesken nitelikli taşınmaz için değerli konut vergisinde taşınmazın toplam değeri esas alınmaktadır” diyen Gülel, “Her bir malik/paydaş kendi hissesi tutarında değerli konut vergisinden sorumlu olacaktır. Paylı mülkiyete konu mesken nitelikli taşınmazlarda olduğu gibi elbirliğiyle mülkiyete konu taşınmazlarda da DKV matrahına esas alınan tutar taşınmazın toplam değeridir” şeklinde konuştu.
“İKİ TAKSİTTE ÖDENİR”
Değerli Konut Vergisi’nin beyanı, ödeme süresi ve ödeme yeri hakkında detaylı bilgi paylaşan Gülel, “Vergi, takip eden yılın şubat ayının 20’nci günü sonuna kadar mesken nitelikli taşınmazın bulunduğu yerdeki Gelir İdaresi Başkanlığı’na bağlı yetkili vergi dairesine beyan edilir. Vergi dairesi tarafından tarh ve tahakkuk ettirilen vergi, ilgili yılın şubat ve ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte ödenir” dedi.
“30 GÜN İÇİNDE DAVA AÇILABİLİR”
Konutun değerinin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından belirlendiğini söyleyen Gülel, “Değer, ilgililerin ulaşabileceği şekilde internet sitesinde ilan edilir, ayrıca ilgiliye tebliğ olunur. Belirtilen tebliğ tarihinden itibaren 15. günün sonuna kadar Genel Müdürlük’e itiraz edilmeyen mesken nitelikli taşınmazların Genel Müdürlük tarafından tespit edilen değeri kesinleşmektedir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki, bu doğrultuda, kesinleşen idari işleme (şubat ayında yapılacak tahakkuka karşı) 30 gün içerisinde vergi mahkemelerine başvurma hakkı saklıdır” diye konuştu.
DKV KAPSAMINA GİRMEYEN KONUTLAR
Bu vergi nedeni ile mülkiyet hakkının ihlali kapsamında Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılabileceğini söyleyen Gülel, kamu kurumları, mesken nitelikli tek taşınmazı olanlar, elçilik ve konsolosluk binaları, milletlerarası kuruluşlar ve temsilcilikleri, esas faaliyet konusu bina inşası olanların yeni inşa edilen mesken nitelikli taşınmazlarının bu vergiden muaf olduğunu hatırlattı.
MÜKELLEFLER NE YAPMALI?
Mükelleflerin adım adım ne yapmaları gerektiği hakkında bilgi paylaşan Emre Burat Onat, “Mükellefler beyannamelerini, mesken nitelikli taşınmazın bulunduğu yer belediyesinden alınan bina vergi değerini (Beyanname verilen yıl ve bir önceki yıla ilişkin) gösteren belgeyi eklemek suretiyle, ilgili yılın Şubat ayının 20’nci günü sonuna kadar taşınmazın bulunduğu yer vergi dairesine vereceklerdir. Beyan edilmesi gereken birden fazla DKV’ye tabi mesken nitelikli taşınmaza sahip olan mükellefler (tam mülkiyet, paylı mülkiyet ve intifa hakkı sahipleri), bu taşınmazların tamamı için tek beyanname vereceklerdir. Elbirliği mülkiyetine konu taşınmazlara ilişkin beyanlarda, her bir taşınmaz için ayrı beyanname verilecektir. Gelir veya kurumlar vergisi yönünden mükellefiyeti bulunan mükellefler DKV beyannamelerini bağlı bulundukları bu vergi dairelerine vereceklerdir” dedi.
“EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI”
Söz konusu düzenlemenin vergilendirmede adalet ilkesine aykırı olduğunu dile getiren Av. Onat, “DKV düzenlemesi ile bir meskenden hem Emlak Vergisi hem de Değerli Konut Vergisi alınmak istenmektedir. Artan konut fiyatlarını düşündüğümüzde birçok konutun bedeli 6.173.000 TL’nin üzerinde kalmaktadır. Sahip olduğu mesken için zaten emlak vergisini ödeyen kişi, artık söz konusu taşınmazın değeri 6.173.000 TL veya daha fazla olduğu gerekçesiyle bir de Değerli Konut Vergisi ödemek zorunda kalacaktır. Yani tek bir vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesiyle aynı vergi kanununda yer alan iki ayrı kanun maddesi gerekçe gösterilerek iki ayrı tür vergi alınacaktır. Bu durum, vergilendirmede adalet ilkesine ve Anayasa’nın 73. Maddesine aykırılık oluşacaktır. Söz konusu düzenleme vergi hukukunun en temel ilkelerinden olan vergilendirmede eşitlik ilkesine de uygun değildir. Zira Türkiye'de mesken nitelikli, değeri 6.173.000 TL ve üzerinde bulunan tüm konutlarla ilgili olarak değerleme işlemi yapılıp yapılmadığının kontrolünü sağlayacak bir mekanizma bulunmamaktadır” dedi.
Avukat Onat, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden “Değerleme Kapsamında Tebligat” alanlara dava açmalarını önerdi.